Erişilebilirlik

ABD'de Ara Seçimlerde ‘Gökkuşağı Dalgası’


İnsan hakları savunucularına göre ABD'de Kongre ara seçimlerinde rekor sayıda LGBTQ+ adayın zafer kazanması toplumun kapsayıcılığı adına umut verici bir gelişme ancak Cumhuriyetçiler'in kontrolundaki eyaletlerde bu bireyleri hala zor yasal mücadeleler bekliyor.

Cumhuriyetçiler'in Temsilciler Meclisi'nde çoğunluğu az farkla elde etmesi ve sanıldığı gibi bir "kırmızı dalga" yaşanmaması, 3 Ocak'ta yemin edecek yeni Kongre'de LGBTQ+ karşıtı yasalara karşı tampon görevi görebilir.

LGBTQ+ avukatlık grubu GLAAD'nin eski program müdürü Zeke Stokes, "Temsilciler Meclisi ve Senato'daki Demokratlar bizim kalkanımız" diye konuştu.

Senato önceki gün eşcinsel evlilik hakkını korumaya yönelik yasa tasarısı için ilk oylamayı yapmış, prosedürel oylamadan 37'ye karşı 62 oyla geçen tasarının yasalaşmasına böylece bir adım daha yaklaşılmıştı. Demokratlar'ın tamamı ve 12 Cumhuriyetçi tasarıya destek vermişti. Tasarının nihai onaydan geçmesi için Demokrat ve Cumhuriyetçiler arasında 50-50 bölünmüş durumdaki Senato'da 60 üyenin desteğini alması gerekiyor.

Temsilciler Meclisi de "Evliliğe Saygı Yasası'nın" bir versiyonunu daha önce kabul etmişti. Bu, Anayasa Mahkemesi'nin eşcinsel evlilik yasasını geri çevirmesi durumunda federal koruma sağlayacak.

Demokratlar, Senato oylamasını seçim sonrası yasama oturumuna kadar erteleyerek tasarı için daha fazla Cumhuriyetçi'nin desteğini almayı hedeflemişti.

Siyasi uzmanlara göre Demokratlar'ın Senato'daki çoğunluklarını korumaları da Joe Biden'ın görev süresinin ikinci yarısında LGBTQ+ bireylere sempatik yaklaşan yargıçlar atayabilmesi için kritik önem taşıyor.

Muhafazakar tasarılar yolda

Eşcinsel, biseksüel ve trans adayları destekleyen Victory Fund'ın siyasi program başkan yardımcısı Sean Meloy'a göre seçmenin aşırı sağcı bazı Cumhuriyetçi adayları seçmemesi LGBTQ+ topluluğu için de bir kazanım oldu.

Meloy, Thomson Reuters Vakfı'na yaptığı açıklamada Cumhuriyetçiler'in LGBTQ+ ve özellikle de trans karşıtı daha önce görülmemiş söyleminin, ara seçimlerde hızla reddedildiğini kaydetti.

LGBTQ+ hakları savunucuları Kongre ara seçimlerindeki bu olumlu rüzgara karşın Cumhuriyetçiler'in kontrolundaki eyalet meclislerinin LGBTQ+ konularında muhafazakar tasarılar için bastıracakları uyarısında bulundu.

İnsan Hakları Kampanyası'na (HRC) göre bu yılın başından beri LGBTQ+ haklarını hedef alan 300 tasarı sunuldu, bunların çoğu okul ve üniversite sporlarına trans bireylerin katılımını kısıtlamayı içeriyordu.

HRC Kampanya Başkanı Geoff Wetrosky, LGBTQ topluluğunun "olağanüstü hal" yaşadıklarını kaydetti.

Kongre ara seçimlerinden bir gün sonra Cumhuriyetçi Kongre üyeleri Tennessee'de reşit olmayanlarda cinsiyet disforisi tedavisini ve reşit olmayanların bulunabileceği kamusal veya özel mekanlarda "drag" gösterilerini yasaklayan bir yasa çıkardı.

ABD'de 21 eyalette Cumhuriyetçiler yasamanın her iki kanadını ve valilikleri kontrol ediyor, bu durum onlara LGBTQ+ karşıtı politikalar uygulamaları için özgürlük sağlıyor. Demokratlar ise yasamanın bu üç kanadının tamamına yalnızca 17 eyalette sahip.

Ara seçimlerde Demokratlar Minnesota ve Michigan'da dengeleri değiştirerek hem eyalet meclisini hem de valiliğin kontrolunu aldı. Pennsylvania eyalet meclisinde de durum Demokratlar'ın lehine değişebilir.

LGBTQ+ kadınları destekleyen siyasi eylem komitesi LPAC'nin başkanı Lisa Turner "Eyalet meclislerini kazanırsanız mücadele edebilir ve işleri farklı bir düzeyde halledebilirsiniz" diyor.

Ara seçimlerde rekor sayıda LGBTQ+ aday kazandı

Zaferlerinin bir "gökkuşağı dalgasına" işaret ettiğini belirten LGBTQ Victory Fund'a göre, 2020'deki Kongre ara seçimlerinde alınan 336 galibiyete kıyasla, dün itibariyle seçim yarışlarını rekor sayıdaki 466 LGBTQ+ aday kazandı.

Açıkça LGBTQ+ üyesi olduğunu belirten bin 65 aday bu yıl ABD'de Kongre ara seçimlerinde yarıştı. Victory Fund'a göre bu da seçimlerin bir diğer rekoru.

Her ikisi de Demokrat, Massachusetts'ten Maura Healey ve Oregon'dan Tina Kotek ülkede lezbiyenliğini gizlemeyen ilk valiler oldu.

Eşcinselliğini açıkça yaşayan dört kadın ve erkek, Temsilciler Meclisi'ne ilk kez katıldı. Bunlar New York'tan Cumhuriyetçi George Santos ile California, Illinois ve Vermont'tan Demokratlar.

LGBTQ+ karşıtı güçlü siyasetçilerin seçim zaferleri

HRC'nin Ekim ayında yayınlanan bir incelemesi, sağcı siyasi grupların ve adayların, özellikle trans gençleri hedef alan ara seçimler öncesinde LGBTQ+ karşıtı siyasi reklamlara 50 milyon dolardan fazla harcadığını gösterdi.

Anketler ABD'de trans bireylere yönelik kabulün eşcinsellere yönelik kabulden daha düşük olduğunu ortaya koyuyor.

Ancak HRC'ye göre sağ kanadın taktiği etkisiz oldu. Seçimlerde LGBTQ+ karşıtı mesaj veren muhafazakar adayların neredeyse tamamı kaybetti.

Trans karşıtı yasaları veto eden dört Demokrat vali, Kansas'tan Laura Kelly, Michigan'dan Gretchen Whitmer, Maine'den Janet Mills ve Wisconsin'den Tony Evers yeniden valiliğe seçildi.

Ancak LGBTQ+ karşıtı politikalara destek veren birçok tanınmış siyasetçi de güçlü seçim zaferleri elde etti.

HRC'nin analizine göre Florida'da yeniden seçilen Cumhuriyetçi Senatör Marco Rubio diğer adayların hepisinden daha fazla trans haklarını hedef alan reklamlara yatırım yaptı. Rubio'nun kampanyası bu reklamlara 7 milyon dolardan fazla harcadı.

Rubio, konuyla ilgili yorum talebine yanıt vermedi.

Teksas Valisi Gregg Abbott, Florida Valisi Ron DeSantis ve Güney Dakota Valisi Kristi Noem de LGBTQ+ karşıtı politikaları destekledi. Hepsi seçimleri büyük farkla kazandı.

Wetrosky, gelecekte başkan olma umudu taşıyan bu siyasetçilerin LGBTQ+ haklarını kısıtlayan politikalarla "Cumhuriyetçi tabana oynadıklarını" söylüyor.

Ancak muhafazakarların federal düzeyde kürtajı yasal kılan Roe v. Wade kararına karşı verdikleri başarılı mücadeleyi hatırlatan Stokes, aşırı sağcıların seçim sonuçlarından etkilenmiş görünmediklerini belirtiyor.

Stokes, "Seçim kayıplarını tarihin yanlış yerinde durdukları şeklinde değil sadece zafere giden yol olarak görüyorlar" diye konuştu.

XS
SM
MD
LG