Erişilebilirlik

İran'da Hükümet Yanlısı Gösterilerde İnfaz Çağrısı


İran'da 22 yaşındaki Mahsa Amini’nin İslami kurallara uygun giyinmediği gerekçesiyle ahlak polisi tarafından gözaltına alınmasının ardından hayatını kaybetmesi ile başlayan protesto gösterileri geçen haftasonundan bu yana sürüyor.

Protestolardan rahatsızlık duyan İslamcı gruplar bugün başkent Tahran'da bir karşı gösteri düzenledi. Reuters haber ajansı bunların devlet tarafından organize edilen eylemler olduğunu belirtti.

İran devletine ait haber ajansı IRNA'ya göre Cuma namazının ardından geleneksel kara çarşaflı kadınlar ve Devrim Muhafızlarına bağlı gönüllü paramiliter grup Besic tarzı giyinmiş erkekler sokağa çıkarak hükümet karşıtı eylemlere tepkilerini gösterdi.

Göstericiler ''Amerika'ya ölüm!'', ''İsrail'e Ölüm!'' ''Kuran'ı ihlal edenler infaz edilmeli'' sloganları attı.

Amini'nin ölümünü protesto eden göstericiler polisle çatışıyor

Diğer taraftan Amini'nin ölümünün ardından başkent Tahran dahil birçok kentte devam eden protesto gösterilerinde eylemciler polisle şiddetli çatışmalarını sürdürüyor. İran devlet televizyonu gösterilerde ölenlerin sayısının 26'ya çıkmış olabileceğini belirtti.

İran'ın birçok kentine ve kasabasına yayılmış gösterilerin ölçeği tam olarak anlaşılamasa da hareket 2019'da yüzlerce kişinin hayatını kaybettiği belirtilen gösterilerin ardından ülkedeki en geniş çaplı eylemler. Reuters haber ajansı 2019 yılındaki eylemlerde bin 500 kişinin hayatını kaybettiğini bildirmişti.

İnternet ve sosyal medya kısıtlamaları

İnternet gözlemcisi Netblocks'a göre İran dış dünyaya internet erişimini kesti, gösterilerin organizasyonunda kullanılan Instagram ve Whatsapp gibi popüler uygulamalara erişimi kısıtladı.

Dün devlet televizyonunun spikerlerinden biri, geçen Cumartesi günü 22 yaşındaki Mahsa Amini'nin cenazesinin ardından başlayan eylemlerde 26 gösterici ve polisin öldüğünü söyledi, ancak yetkililerin bu rakamı neye göre verdiklerini belirtmedi.

Sunucu, resmi rakamların daha sonra açıklanacağını kaydetti ancak geçmişteki eylemlerde İran polisi ölü sayısı açıklamamıştı.

Associated Press (AP) haber ajansının devlet basını ve yarı resmi basın kuruluşlarının açıklamalarından yaptığı derlemeye göre İran'daki olaylarda ölü sayısı 11 gibi görünüyor. Son olarak Kazvin Valisi Ebulhasan Kabiri, ülkenin kuzeybatısında iki kentte bir vatandaş ve bir milisin öldüğünü bildirdi.

İran'da yaşanan kriz ülkenin kuzeybatısındaki Kürdistan vilayetinden olan Mahsa Amini'nin başkent Tahran’da ahlak polisi tarafından kadınların giyim kurallarını ihlal ettiği gerekçesiyle gözaltına alınmasının ardından hayatını kaybetmesiyle çıktı.

Polis, Amini'nin kalp krizi nedeniyle öldüğünü ve kötü muameleye maruz kalmadığını söyledi. Ancak ailesi, yetkililerin bu açıklamasına şüpheyle yaklaşıyor.

Tüm dünyada tepkiyle karşılandı

Amini'nin ölümü Batı ülkelerinin ve Birleşmiş Milletler'in de tepkisiyle karşılandı. Ülke içinde de büyük ses getiren ölüm yüzlerce İranlı'nın başkent Tahran'dan Amini'nin memleketi Kürt kasabası Sakkız'a kadar en az 13 kentte göstericilerin sokakları doldurmasına neden oldu.

Sosyal medya üzerindeki baskı ve siyasi baskılar öfke yaratırken yetkililerse adını vermedikleri yabancı ülkelerin ve muhalif grupların olayları körüklediğini öne sürüyor.

Polisin ateş açtığı görüntüler sosyal medyada

Sosyal medyadaki videolar göstericilerin Tahran'da bir polis arabasını ateşe verdiklerini ve polisle yakın mesafeden çatışmaya girdiklerini gösteriyor.

Başka videolar ise başkentin farklı bölgelerinde silah seslerinin arasında protestocuların polisten kaçtığını ve ''İnsanlara ateş ediyorlar! İnsanları öldürüyorlar!'' diye bağırdıklarını gösteriyor.

Bir video ülkenin kuzeybatısındaki Nişabur kentinde göstericilerin ters dönmüş bir polis aracının etrafında sevinç gösterileri yaptığını gösteriyor. Tahran ve Meşhed kentlerindeki görüntülerde ise kadınların ''özgürlük'' diye bağırırken yönetim tarafından giymeye zorunlu tutuldukları başörtülerini bayrak gibi salladıkları görülüyor.

Kadınların saçlarını kestikleri ve başörtülerini yaktıkları görüntüler, İran'da dini dayatmaların rolüyle ilgili daha geniş bir siyasi tartışmayı beraberinde getiriyor.

Protestolar ayrıca hükümete karşı aleni bir meydan okuma haline geldi. Göstericiler ''Diktatöre ölüm'', ''Mollalar gitmeli'' sloganları atıyor.

Ordudan sert uyarı

İran ordusu ise bugün göstericilere en sert uyarılarından birini yaptı.

Açıklamada ''Bu umutsuz eylemler düşmanlarımızın İslam rejimini zayıflatmak için kullandıkları şeytanca stratejinin bir parçası'' denildi.

Ordu ''haksızca saldırıya uğrayanların güvenliğini ve barışı sağlamak için düşmanların planlarına karşı savaşacağını'' kaydetti.

Bu açıklama gösterilere geçmişteki protestolar gibi sert şekilde yanıt verilebileceği kaygısına neden oldu.

Yüzlerce kişi gözaltına alındı

İran İstihbarat Bakanlığı ise vatandaşları yasadışı sokak gösterilerine katılmamaları konusunda uyardı ve adli kovuşturma tehdidinde bulundu.

Yerel yetkililer onlarca göstericinin tutuklanması emrini verdi. Gilan vilayeti polis müdürü yardımcısı Hasan Hüseyinpur, bugün 211 kişinin gözaltına alındığını bildirdi. Ülkenin batısındaki Hamedan vilayeti yöneticileri ise 58 göstericinin gözaltına alındığını aktardı.

Yarı resmi Fars haber ajansına göre Tahran Üniversitesi gösteriler nedeniyle gelecek hafta derslerin çevrimiçi yapılacağını bildirdi.

Merkezi Londra'da bulunan Uluslararası Af Örgütü polisi, göstericileri copla dövmekle, yakın mesafeden metal saçma kullanmakla suçladı.

Videolarda polisin ve paramiliter güçlerin gerçek mermi kullanarak ateş açtıkları, biber gazı ve basınçlı su kullandıkları görülüyor.

Yaptırımlar hükümete öfkeyi arttırıyor

İran yakın geçmişte bir dizi protesto dalgasına sahne oldu, bunların çoğu Amerika'nın yaptırımları nedeniyle uzun zamandır devam eden ekonomik krizden kaynaklandı.

2019 yılının Kasım ayında ülkede 1979 İslam Devrimi'nden bu yana en kanlı şiddet olayları yaşandı; göstericiler devlet kontrolundaki benzin fiyatlarına isyan etti.

Temel ihtiyaçların fiyatı gittikçe artarken ve para birimi değer kaybederken ekonomik sebepler İran'da hala hükümete karşı en büyük öfke nedeni.

Biden yönetimi ve Avrupalı müttefikleri 2015 yılında İran'la imzalanan nükleer anlaşmayı canlandırmaya çalışıyor. Anlaşma kapsamında İran'ın yaptırımların hafifletilmesi karşılığında nükleer programını kısıtlaması öngörülüyor. Ancak görüşmeler aylardır tıkanmış durumda.

XS
SM
MD
LG