Erişilebilirlik

''Rusya ve ABD Sözünü Tutmadı''


Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Türkiye’nin Irak ve Suriye’de terörle mücadele için operasyonlar yürüttüğünü, bu nedenle terör örgütlerinin provokasyonlarının hedefi olduğunu söylerken, başta ABD olmak üzere Rusya ve İran’ın da tutumlarını eleştirdi.

TV 100 kanalında gazeteci Erdoğan Aktaş’ın sorularını yanıtlayan Dışişleri Bakanı, dün Irak’ın Musul kentinde Türkiye Başkonsolosluğuna yapılan saldırının bir ilk olmadığını ancak ne Erbil’deki bölgesel yönetimin ne de Bağdat’taki merkezi yönetimin PKK’nın eylemlerine son vermek için teşebbüste bulunduğunu söyledi.

‘‘Türkiye’ye karşı provokasyonlar devam ediyor’’

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Zaho kentinde gerçekleştirdiği iddia edilen 9 sivilin öldüğü saldırıyla ilgili ise Dışişleri Bakanı değerlendirmede bulunmadı.

Çavuşoğlu, ‘‘Irak’ta maalesef radikal gruplar, terör örgütleri mevcut. DAEŞ ülkenin önemli bir bölümü kontrol altında tutuyordu. Bizlerin de desteği ile gerek Suriye gerek Irak'ta artık kuvvetli değil. Elbette hücreleri var, ara ortaya çıkıyorlar. Türkiye’de de hücrelerine operasyon oluyor. PKK’nın Irak’ta mevcudiyeti güçlü, kontrol ettiği köyler var. Sincar’dan temizlenmesi için Erbil-Bağdat anlaşma yaptı ama hayata geçiremediler. Türkiye’ye karşı provokasyonlar devam ediyor. Bizim oradaki mevcudiyetlerimize daha önce de tacizler oldu. Irak makamlarına uyarılarda bulunduk. Misyonları koruma yükümlüğü Irak yönetiminde. Irak'ın bunu yerine getirmesi gerekiyor. Daha önce Erbil’de bir görevlimizi PKK şehit eti. Bu teröristleri ülkeden temizlemek onların sorumluluğunda gerek merkezi gerek bölgesel yönetim. Beraber yapamayacaksınız biz bunu yapmak zorundayız’’ diye konuştu.

Dışişleri Bakanlığı: ‘‘Ülkemizin haksız şekilde itham edilerek hedef gösterildiği bir dönemde bu saldırının gerçekleşmiş olması vahim’’

Dünkü Musul saldırısı ile ilgili Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada ise sorumluların bir an evvel adalet önüne çıkarılması talep edildi.

Bakanlıktan yapılan açıklamada ‘‘Can kaybı yaşanmayan bu saldırıyı en sert şekilde kınıyor ve sorumluların biran önce adalet önüne çıkarılmalarını bekliyoruz. Irak makamlarını diplomatik ve konsüler temsilcilikleri koruma sorumluluklarını yerine getirmeye davet ediyoruz. Ülkemizin haksız şekilde itham edilerek hedef gösterildiği bir dönemde, Irak makamlarının çağrısı üzerine düzenlenen BM Güvenlik Konseyi toplantısı sırasında bu saldırının gerçekleşmiş olması da vahim ve düşündürücüdür. Bu vesileyle Irak makamlarına, terörle mücadeleye odaklanmaları ve toprakları üzerinden komşu ülkelere ve diplomatik temsilciliklere tehdit oluşturan terör mevcudiyetlerine son vermeleri çağrımızı bir kez daha yineliyoruz’’ ifadeleri kullanıldı.

‘‘Rusya Federasyonu ve Amerika ikisi birden sözlerini tutmadılar’’

Çavuşoğlu sözlerinin satır arasında Astana Zirvesi’nde Suriye’nin kuzeyine planlanan yeni harekatla ilgili Rusya ve İran’ın ikna edilemediğini dile getirirken ABD'nin bu bölgedeki tutumuna da tepki gösterdi.

Dışişleri Bakanı, ‘‘ Daha önceki operasyonlarımızın amacı neydi? Terör yapılanasını temizlemekti. Yeni operasyonun da amacı budur. Rusya Federasyonu ve Amerika ikisi birden sözlerini tutmadılar. 2019’da beş gün içinde ABD ile müzakere ettik. Rusya ile mutabakata vardık. Soçi’de her ikisi de bu teröristleri bu bölgelerden temizleyeceklerdi. Bugüne kadar temizlemediler. Hiç müdahale etmedikleri gibi bazı bölgelerde Ruslarla devriye geziyorlar. ABD’nin silah desteği devam ediyor. Niye destek veriyorsunuz? Suriye’yi mi bölmek istiyorsunuz? Bize karşı mı destek veriyorsunuz? ABD’nin bunu açıklaması gerekiyor. Rusya da bunları ‘Merkezi yönetime monte edebilir miyim?’ diye kullanıyor. Rusya Ukrayna'ya girme gerekçesi olarak ne görüyorsa ki ben bunu doğru bulmuyorum ama sen bunu hak görüyorsun niye (bana) karşı çıkıyorsun. İran’a gelelim İran’ın derdi ne? PKK, YPG ve (İran’daki) PEJAK aynı terör örgütünün kolları’’ dedi.

Türkiye’nin ‘‘bir gece ansızın’’ Suriye’ye yönelik yeni harekatı yapabileceğini belirten Çavuşoğlu, YPG-PYD konusunda Suriye yönetiminin yapacağı çalışmaya Türkiye’nin her türlü siyasi desteği vereceğini söylerken, Şam’ın ‘‘terörist’’ olarak gördüğü İdlib’deki grupların ise ‘‘ılımlı muhalefet’’ olduğunu dile getirdi.

Çavuşoğlu’ndan ABD Türkiye ve Yunanistan ile ilişkilerinde ‘‘denge politikasını bozdu’’ çıkışı

Çavuşoğlu’nun ABD'ye yönelik eleştirileri Suriye’nin kuzeyindeki tutumuyla sınır değildi. Dışişleri Bakanı ABD’nin Türkiye ile Yunanistan arasında İkinci Dünya Savaşı sonrası kurduğu denge politikasını bozduğunu savundu.

Mevlüt Çavuşoğlu, ‘‘ABD ile F-16 müzakereleri iyi gidiyor. Yönetimin yaklaşımı müspet. Çok katı olumsuz hava dağılmış durumda. Bu işbirliğinin NATO için de stratejik önemi var. Türkiye’nin stratejik rolünün farkındalar. Umarım bu geçici bir farkındalık olmasın. ABD ihracatta Almanya’nın ardından ikinci sıraya yükseldi.

Ancak Yunanistan’ın çok becerikli olduğu alanlar var. Bunlardan bir tanesi en haksız durumdayken bile mağdur olduğunu ağlayarak anlatma becerisi. 6 millik kara suları üzerinde 10 millik hava savunması hakkı iddiasının ABD bile uluslararası hukuka aykırı olduğunu ve kabul edilemez olduğunu söylüyor.

Ama Yunanistan ile ilişkilerinde denge politikasını ABD bozdu, bu konuda uyarıları yaptık. Yunanistan’a silah verirken Türkiye’nin hava sahasını ihlal etmeyeceksin diye bir şey yok. Bırakın adalarımızı bazen ana karanın da sahasını ihlal ediyor. Biz karşılık verince ağlıyor. Sonuçta ABD'nin, Kongre'nin aldığı karar bağlayıcı olmasa da yanlış. Elbette F-16'ları almak isteriz, müzakereler iyi gidiyor ama elimizi kolumuzu bağlayacak bir sürecin içinde de olmayız. Biz ABD'yle diğer müttefiklerimizle görüşmelerimizi sürdürüyoruz’’ dedi.

‘‘Tahıl anlaşmasını engellemek isteyenler oldu ama ABD lojistik ve sigorta engellerinin kaldırılması için güçlü destek verdi’’

ABD’nin Kuzey Suriye ve Yunanistan'la ilgili tutumunu eleştiren Dışişleri Bakanı çok kısa süre içinde faaliyete geçmesi beklenen ‘‘tahıl koridoru’’ anlaşması için Washington yönetimin güçlü olduğunu vurguladı.

Çavuşoğlu, ‘‘Bu savaşın küresel etkileri var. Enerji ve gıda ama gıda krizi özellikle birçok ülkeyi etkiliyor. Tahıl ithalatının çözülmesi için yoğun çaba sarf ettik. Bunu çözersek ateşkese de gidebilir diye düşündük. BM ile birlikte çalıştık. BM de Türkiye’yi tercih etti. Odessa’ya yapılan saldırı herkesi endişelendirdi, bizi de endişelendirdi. Limanın işleyişini etkileyecek bir saldır değil. Bu tür saldırıların tekrarlanmaması gerekiyor. Bu anlaşmayı engellemek isteyenler oldu. ‘Mutabakat olmasın kriz devam etsin’ diye. Bu savaş ne kadar devam ederse Rusya zayıflar anlayışındalar. Kendilerine göre mantıklı olabilir ama savaşın bedelini Ukrayna canıyla, kanıyla, topraklarıyla ödüyor. Savaşın uzaması herkesin zararı. Amerika'nın ise tahıl anlaşmasının gerçekleşmesi konusunda liman hizmetleri, lojistik, sigorta, bankacılık gibi engellerin kaldırılması konusunda güçlü bir desteği oldu. Onu da söylemek zorundayım’’ dedi.

XS
SM
MD
LG