Türkiye’de muhalefet temsilcileri, resmi enflasyon oranının tüketimde yüzde 36’yı ve üretimde yüzde 79’u aştığının açıklanmasının ardından, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın enflasyonu düşüreceği iddiasıyla hayata geçirdiği faiz indirimi politikasını hedef alıyor.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) bugün açıkladığı verilerine göre, Aralık ayı enflasyonu 13,58, yıllık enflasyon da yüzde 36,08 oldu. Yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) yıllık yüzde 79,89, aylık yüzde 19,08 arttı. Akademisyen ve ekonomistlerce oluşturulan Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) ise Aralık ayında enflasyonun yüzde 19,35 ve yıllık enflasyonun yüzde 82,81 olarak gerçekleştiğini açıkladı. Oysa AKP iktidarı, Orta Vadeli Program’da, 2021 enflasyonunu yüzde 16,2 olacağını tahmin etmişti.
Muhalefet partileri, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Faiz sebeptir, enflasyon netice” yaklaşımıyla Merkez Bankası’nın son dört aydır faiz indirimi kararlarına imza atmasını sorguluyor. Merkez Bankası’nın belirlediği resmi faiz oranını yüzde 14’e indirmesine karşın enflasyonda tam tersine artış yaşanması eleştiriliyor.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TÜİK’in açıkladığı üretimdeki enflasyon oranıyla artık daha az üretim ve daha fazla hayat pahalılığı yaşanacağını söyledi. Kılıçdaroğlu, “TÜİK yıllık tüketici enflasyonunu yüzde 36,08 seviyesinde ilan etti. Makyajladıkları rakamlarda bile üretici enflasyonu yüzde 80'e dayanmış. Bu daha az üretim, daha fazla hayat pahalılığı demek. Ey saraydaki ekonomi dehası, dokunduğun her şeyi eline yüzüne bulaştırdın!” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, bugün düzenlediği basın toplantısında TÜİK’in verileriyle ilgili olarak, “Üretici ve tüketici fiyatları arasındaki fark 44 puan. Bu, mevcut serilerde görülmemiş bir rekor. Bu, aynı zamanda üretici enflasyonundaki tsunaminin tüketici fiyatlarına henüz tümüyle yansımadığını gösteriyor. Erdoğan’ın yılbaşı gecesi yaptığı fahiş zamlar da henüz bu enflasyon rakamlarına yansımadı. Dolayısıyla enflasyonda zirve daha görülmedi. Maalesef bunun devamı var. Cumhuriyet tarihinin en fahiş zamları yapıldı. Milletimizin en kara kışı başladı” görüşünü açıkladı.
TÜİK’in bugün açıkladığı oranlarda yılbaşı itibariyle açıklanan zamlar olmadığını vurgulayan Öztrak, bu nedenle işçiler ve ardından memurlar ve emekliler açısından düşük oranda maaş zammı tablosu ortaya çıktığını söyledi, Öztrak, “Erdoğan, zam kasırgasını 31 Aralık gecesine saklayarak büyük bir tuzak kurmuştur. Bu zamlar Aralık ayı içinde yapılsaydı 2022’de alınacak ücret ve aylıklara enflasyon farkı olarak yansıyacaktı. Şimdi memura, emekliye 2021’in ikinci yarısı için yüzde 22,5 enflasyon farkı verecekler, ama bu enflasyon farkı daha cebe girmeden son enerji zamlarıyla emekçinin elinden alındı. İşte bunun adı organize kötülüktür. İşte bunun adı zulümdür, zulüm” diye konuştu.
“TÜİK bile yıkımı artık perdeleyemiyor”
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, “İktidarın sebep olduğu yıkımı artık TÜİK bile perdeleyemiyor! TÜİK’in sipariş usulü hazırladığı verilere göre dahi; 20 yılın en yüksek enflasyonunu gördük. İktidarın 85 milyon üzerinde yaptığı ekonomi deneyi, ülkemizi uçuruma sürüklüyor! Bu akıl dışı ekonomik deney bir kez daha göstermiştir ki; Ak Parti sebep, yüksek enflasyon sonuçtur! İktidarın sebep olduğu yıkımı artık TÜİK bile perdeleyemiyor!” tepkisini paylaştı.
Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, “Bu tablo ve açıklanan enflasyon rakamları, AKP’nin uyguladığı ‘naslı/talimatlı/sopalı’ ekonomi modelinin uygulanabilirliğini imkansız kılıyor! Denediniz ve yanıldınız! AKP acilen bu deneme/yanılma metodu ve ‘fantezik’ ekonomi politikasından vazgeçmeli! Faturası çok ağır” ifadesini kullandı.
HDP: "Toplum zam zulmüyle karşı karşıya"
HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Garo Paylan, “Asgari ücret zammını daha işçinin cebine girmeden geri aldı bu vicdansızlar. Enflasyon en adaletsiz vergidir” paylaşımında bulundu. HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç da, “Ocak 2021’den bugüne kadar ekmek fiyatlarında yüzde 150 artış olmuş. Un fiyatlarında yüzde 162 artış olmuş. Şeker fiyatlarında yüzde 95 artış olmuş. Sütte yüzde 25, kuru fasulye yüzde 100, mercimek yüzde 140, deterjan yüzde 150, tuvalet kağıdı yüzde 128. Bütün bunlar bir yıllık artış fiyatları, TÜİK ‘yüzde 36 arttı’ diyor. Bu iktidar sonunda yanan ocakları söndürdü. Kaynayan tencerelerin altını kıstı. Isınan hane bırakmadı. Tam bir zam zulmüyle karşı karşıya bugün toplum” dedi.
Oluç, TBMM’deki basın toplantısında, Erdoğan’ın faiz karşıtı politikasını ve Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin “gözlerindeki ışıltıyla ekonomide her şey yolunda” mesajı vermesini eleştirdi. Oluç, “Faiz takıntısı var Cumhurbaşkanı’nın ve büyük ihtimalle o saraydaki ekonomi kılavuzları, 'Ocak’ta negatif enflasyon bekliyorum' diyen kılavuzlar, Cumhurbaşkanı’na ‘faiz sebep enflasyon sonuç’ sözünü ezberletmişler. O da bunu tekrar etmeye devam ediyor. Ve tekrarından da Türkiye ekonomisinin kazandığı bir şey yok, kaybettiği çok fazla şey var ama 2018’den bu yana” yorumunda bulundu. Oluç, “Gözlerde zam ışıltısı olan bir Hazine ve Maliye Bakanı var. Zamlardan haberdar değildir büyük ihtimalle. Merkez Bankası’nın yaptıklarından da haberdar değil. Merkez Bankası haftalık vaziyeti, vatandaşın döviz sattığını iddia ettiği hafta net döviz pozisyonunu 8,9 milyar dolar küçülmüş olarak gösterdi. Ne oldu bu 8,9 milyar dolar. Açıktan satılmadıysa ön kapıdan satılmadıysa arka kapıdan, kapalı bir şekilde sattınız değil mi? İşte kıpır kıpır zamlar, kıpır kıpır yalanlar ve gözlerdeki zam ışıltısı bunu gösteriyor” diye konuştu.
“Geçim için seçim lazım”
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, “Rakamları Ayarlama Enstitüsü nam-ı diğer TÜİK, enflasyon oranını açıkladı. Yeni yılın ilk sabahı uyandığımız zamların yakınından bile geçmiyor. Daha evvel çay kaşığıyla verip kepçeyle alıyor demiştim. Ama iktidar artık hiçbir şey vermiyor, sadece kepçeyle alıyor” açıklamasında bulundu.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, “TÜİK’in açıkladığı değil, vatandaşın yaşadığı enflasyonu görmek için güne İstanbul Bayrampaşa Hali'ni ziyaret ederek başladık! Ne kadar saklamaya çalışırsanız çalışın; Kral Çıplak! Bu iktidarla geçim olmaz! Geçim için, seçim lazım!” tepkisini dile getirdi.
İyi Parti cephesinde Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Erdem, “TÜİK verilerine göre yıllık enflasyon yüzde 36 olmuş! Yahu gıdaya, barınmaya, enerjiye, ulaşıma, giyime ve daha bir çok ürüne bir yılda gelen zam ortada! Siz ne ile hesaplıyorsunuz enflasyonu? Milletin cebinden parasını çalmak için yaptığınız şu hile, hurdalara bak! Ayıp be ayıp!” tepkisini gösterdi. Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu, “Enflasyon; 2002 yüzde 29,7, 2021 yüzde 36,1. Aldığınız yerde bıraksanız olurdu” ifadesiyle AKP’nin 19 yıllık iktidarıyla 3 Kasım 2002’de genel seçimler ile teslim aldığı Türkiye’nin enflasyon oranını bugünkü noktaya getirdiği yorumunda bulundu.
"2022'de enflasyonda yeni bir rekor kırılacağı anlaşılıyor"
DEVA Partisi Ekonomi ve Finans Politikaları Başkanı olan eski Hazine Bakanlığı Müsteşarı İbrahim Çanakcı da, “Açıklanan rakamlar, son 20 yılın en yüksek rakamları, rekor enflasyon oranları. Hatta üretici fiyatları ile tüketici fiyatları arasındaki makas yüzde 44 seviyesinde. Bu da tarihin en yüksek rakamları. Sayın Cumhurbaşkanı ve hükümet yetkilileri zaman zaman değişik alanlardaki rekorlardan bahsediyorlar ama vatandaşı etkileyen olumsuz rekor enflasyon rakamlarında yaşandı. Bağımsız enflasyon tahminlerine baktığımızda tablonun çok daha kötü olduğunu, TÜFE rakamlarının TÜİK’in açıkladığının 2 katından fazla olduğunu görüyoruz. Yeni yıla girerken yapılan fahiş fiyat artışları henüz fiyatlara yansımış değil. 2022’de enflasyonda yeni bir rekor kırılacağı anlaşılıyor” açıklamasını yaptı.
Çanakçı’nın, Ali Babacan’ın AKP’nin ekonomi yönetiminden ayrıldığı tarihi işaret ederek, “2015 yılında kendilerine devredilen tüketici fiyatları enflasyonunu 5 katından fazla arttırarak yüzde 36’ya, yüzde 6 olarak devredilen üretici fiyatları enflasyonunu 13 kattan fazla arttırarak yüzde 80’e çıkarttılar. Benzer şekilde kendilerine devredilen kuru beş katından fazla arttırdılar. Politika faizlerini de iki katına yakın artırdılar. Sözün özü, kötü olan ne varsa hepsini katladılar” eleştirisinde bulundu.