Almanya’da iç siyasette skandala dönüşen Afganistan’daki Almanları ve Alman ordusu için çalışan Afganları kurtarma operasyonu bugün Federal Meclis’te özel oturuma konu oldu; toplantıda Başbakan Angela Merkel ve hükümete Afganistan‘daki durum ve tahliyeler konusunda sert eleştiriler yöneltildi.
Muhalefet partilerinin ağır suçlamalarına hedef olan Merkel, Afganistan’da yaşananları "dehşet verici bir trajedi" olarak tanımlarken, Almanya ve diğer ülkelerin son 20 yıldaki amacının ülkede açık ve demokratik bir toplum oluşmasına katkı yapmak olduğunu, ancak tüm çabalara ve verilen kayıplara rağmen hedefe ulaşılamadığını söyledi.
Son haftalarda Afganistan’daki gelişmelerin ve siyasi dinamiğin yanlış analiz edildiğini belirten Merkel, "Afgan ordusunun ve yönetiminin direnmeden bu kadar hızlı bir şekilde ülkeyi Taleban’a teslim edeceklerini düşünemedik" dedi. Afganistan’daki tahliye operasyonlarında yaşanan sorunlara değinen Merkel, tahliyelere geç başlanmasının nedeni olarak Afganistan’daki uluslararası misyona katılan ülkelerin birlikte hareket etme zorunluluğunu sıraladı.
"ABD başlamadan biz de başlayamazdık" diye konuşan Merkel, Taleban’ın Kabil’i ele geçirmesinin ardından Alman ordusuna bağlı 500 askerin kurtarma operasyonu için Kabil ve Özbekistan’ın başkenti Taşkent’e gönderildiğini, şimdiye kadar 45 ülkeden 4600 kişinin tahliyesinin tamamlandığını bildirdi.
Merkel, "Mümkün olduğu kadar çok kişinin Afganistan'ı terk etmesine imkan sağlamak için ve güvenlik durumu buna izin verdiği sürece tahliyelere devam etmeyi hedefliyoruz, ancak bunun için ABD ve diğer müttefiklerimizle birlikte hareket etmemiz gerekiyor" diye konuştu.
Dün akşam saatlerinde video konferans aracılığıyla bir araya gelen G7 zirvesi sonrasında da bir açıklama yapan Merkel, G7 liderlerinin Afganistan’daki tahliye operasyonları konusunda birlikte çalışmaya devam etmesi gerektiğini ifade ederek, "ABD'nin burada başı çektiğini vurgulamak zorundayım. ABD olmadan tahliyelere devam edemeyiz, bunun netleştirilmesi gerekiyor" demişti. Alman basınında çıkan haberlere göre, Alman ordusu Kabil'den son uçuşunu Cuma ya da Cumartesi günü yapmayı planlıyor.
Muhalefetten sert eleştiri
Meclisteki oturumda, muhalefet partileri Almanya için Alternatif (AfD), FDP, Yeşiller ve Sol Parti’den, hükümetin Afganistan'daki kriz yönetimiyle ilgili sert eleştiriler geldi. AfD Eş Başkanı Alexander Gauland, Alman ordusunun Afganistan’da bulunduğu sürede 114 Alman askerin yaşamını yitirmesinin sorumlusunun Merkel olduğunu söyledi. Gauland, "Alman askerlerini, Afganistan’daki Müslüman kadınlara eşit haklar sağlanması uğruna kurban ettiniz" diye konuştu. AfD lideri, yüzbinlerce Afgan sığınmacının ülkede yaşanan kaos nedeniyle Almanya’ya gelmeyi hedeflediğini öne sürdü ve "bizimle uyuşmayan kültürlerin insanlarının Almanya’ya getirilmesini istemiyoruz" dedi.
Liberal FDP Partisi’nin Genel Başkanı Christian Lindner, Fransa’nın Afganistan’daki vatandaşlarını ve onlara yardımcı olan Afgan görevlileri 10 Mayıs’ta ülkeden çıkarmaya başladığını söyleyerek, Almanları ve Alman ordusu için çalışanları çıkarmada geciken Merkel ve Dışişleri Bakanı Heiko
Maas’ın "insani felakete neden olduğunu" söyledi. Lindner, Maas’ın istifasını istifasını istedi.
Sol Parti Meclis Grup Başkanı Dietmar Bartsch, Başbakan Merkel’in Afganistan’da yapılan hatalar konusunda sorumluluk üstlenmemesini eleştirerek, tahliye bağlamında yaşananları "Merkel döneminin en kötü zamanı" olarak tanımladı; Bartsch da, Maas’ın ve Savunma Bakanı Kramp-Karrenbauer’in istifasını istedi.
Yeşiller Partisi Eş Başkanı Annalena Baerbock, Afganistan’da bir insanlık dramı yaşandığını, bunda Alman hükümetinin de suçu olduğunu söyledi ve yaşananları Alman ordusunun imajı açısından "felaket" olarak tanımladı. Baerbock, NATO’nun vakit kaybetmeden bölgedeki ülkelerle bir zirvede buluşması için Merkel’e inisiyatif alması yönünde çağrıda bulundu.
Avusturya Afgan göçmen istemiyor
Öte yandan Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz, yeni Afgan mültecilerin ülkesine gelmesine karşı koyacağını vurguladı. Afganlar’ın iltica edebileceği ülkeler arasında bir seçenek olarak Avusturya'nın bulunmadığını ifade eden Kurz, "Şimdiye kadar 148 bin Afgan’ı alan Almanya'dan sonra, 40 bin Afgan ile en çok Afgan’ın yaşadığı ikinci AB ülkesiyiz. Biz üzerimize düşeni yaptık" şeklinde görüş belirtti. "Benim başbakan olduğum sürede Afganlı göçmen alınmayacak" diyen Kurz, Afganlar’ın topluma uyum gösteremediğini öne sürdü. Avusturya Başbakanı, ülkelerini terk eden Afganlar’ın bölgede kalmasını önerirken, bu bağlamda Türkmenistan ve Özbekistan'ı örnek gösterdi.