ANKARA - Türkiye’de sendikalarca en yaygın ücret olduğu ve bu nedenle tüm toplumu ilgilendirdiği vurgulanan “asgari ücret” görüşmeleri öncesinde mutlaka “geçim ücreti” belirlenmesi ve asgari ücretin “yaygın ücret” olmaması talep ediliyor.
Türkiye’de 2022 yılı için en düşük, bekar işçi için 4 bin 253 lira 40 kuruş olarak belirlenen asgari ücret 1 Temmuz itibariyle, 5 bin 500 lira 35 kuruş olarak yeniden düzenlenmişti. Şimdi 2023 yılı için nasıl ve ne kadar artış olacağı konuşulacak.
Aralık ayında işçiler adına Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş), işverenler adına Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) ve hükümet adına Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müzakere masasına oturacak.
İlgili Haberler Asgari Ücret 5500 TL olduTaraflar, Asgari Ücret Tespit Komisyonu olarak en az üç tur toplantı yaptıktan sonra geçtiğimiz yıl olduğu gibi Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile biraraya gelecek. Geçen yıl yıl olduğu gibi asgari ücret kararını bizzat Erdoğan’ın açıklaması bekleniyor.
Geçtiğimiz yılki artışta Erdoğan’ın kararıyla asgari ücret üzerinden gelir ve damga vergisi alınmamasına karar verilmişti. Bu sefer asgari ücret için devlet bütçesi açısından nasıl bir fedakarlık yapılacağı merak konusu.
TİSK’in 6 Aralık’taki genel kurul toplantısının ardından seçilecek yeni yönetim göreve başladıktan sonra Asgari Ücret Komisyonu çalışmasına başlayacak.
Your browser doesn’t support HTML5
Bu arada işverenler açısından TİSK, asgari ücrette artış yapılması gerektiğini kabul etse de Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) primi gibi başlıklarda yeniden devlet desteği peşinde.
Son olarak TİSK Genel Başkanı Özgür Burak Akkol, “Biz yine elimizi taşın altına koyacağız. İşçilerimizin, işçi sendikalarımızın, işçi konfederasyonlarının memnun olmadığı, işletmelerimizde huzursuzluğun olduğu bir durumu arzu etmiyoruz. Bununla birlikte işverenlerin ağır maliyetler altında ezildiği bir durumu da istemiyoruz. Dengeli bir asgari ücret konusunda yine hem işçi konfederasyonlarımızla hem devletimizle çalışmaya gayret göstereceğiz” mesajını verdi.
Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay ise, Komisyon’un müzakeresi başlamadan asgari ücretle ilgili açıklama yapmak istemediğini ifade etti.
Atalay, “Zalim işverenler, satıcılar, üreticiler var. Asgari ücret lafı çıktığı zaman zam yapmaya devam ediyorlar. İktidar muhalefet fark etmez, asgari ücret konuşulduğu zaman yumurtaya, peynire, ete, süte zam devam ediyor. Ağzımı açmıyorum. Asgari ücreti, görüşmeler başladığı zaman çıkıp konuşurum. Şimdi niye konuşayım?” tepkisini gösterdi.
İlgili Haberler Şubat'ta Enflasyon Düşecek Pahalılık Bitecek mi?Son olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, “Enflasyona karşı duyarlı olduğumuzu göstermek için Temmuz’da reel ücretlerdeki erimenin ortaya koyduğu tabloyu görünce buna bizim müdahale etmek gerekliliği ortaya çıktı.
Şimdi de asgari ücreti belirlemede enflasyon etkisini geriletecek bir uygulama gerçekleştireceğiz. Aralık’ın ilk haftasında komisyonu toplayacağız. Tüm emekçiler enflasyon karşısında korunacak” açıklamasını yaptı.
"Asgari ücret kesinlikle yeterli değil"
VOA Türkçe’nin mikrofon tuttuğu sokaktaki halk ise, “asgari ücret kesinlikle yeterli değil” görüşünde birleşti. Bazı kişiler, “Asgari ücret 20 bin lira dahi olsa eğer çocukları okuyan bir aile veya kirada oturma durumu söz konusu olursa yeterli olmayacaktır” yönünde görüşlerini ifade etti.
Yılbaşında asgari ücret arttırılsa dahi sadece bekarlar için yeterli olacağını söyleyen vatandaşlar, bunun aileler için yeterli olamayacağını ve gelecek yıl enflasyon artışı da devam ederse asgari ücretle geçinilemeyeceğini savundu.
“Asgari ücret yaygın ücret olmamalı” görüşü masaya taşınacak
VOA Türkçe’nin edindiği bilgilere göre; Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda işçiler adına pazarlıkları yürütecek Türk-İş cephesi, masada talep edeceği ücret rakamı ve stratejisini henüz şekillendirmedi.
Ancak Türk-İş’in bünyesindeki işçi sendikalarında kıdemli çalışanlar için dahi asgari ücret verilmesinden duyulan rahatsızlık söz konusu. Bu nedenle Türk-İş yönetimince “Türkiye’de asgari ücretli işçi oranı” meselesi gündeme alınacak.
Türk-İş, “asgari ücreti yaygın ücret haline dönüştürdüğü gerekçesiyle vergilendirme politikası” için itirazda bulunacak. İşçi ücretlerinde yılın ikinci yarısındaki vergilendirme oranına dikkat çekilerek, ücretlendirme politikasında ve primlerde yeniden yapılandırma görüşleri tartışmaya açacak.
Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, “İşçi üzerinde vergi baskısı arttı”, “Asgari ücret üzerinde gelir elde eden çalışanlar, gelir vergisi tarifesi nedeniyle daha çok vergi ödemek ve daha az ücret almak zorunda kalıyor” gibi görüşlerini dile getirmişti.
İlgili Haberler Türkiye'de İşsizlik Yeniden YükseldiUzun yıllardır AKP iktidarına yakınlığıyla tanınmış Hak-İş’in genel başkanı Mahmut Arslan da, yıllık belirlenmiş gelir vergisi dilimleri nedeniyle yılın ikinci yarısında çalışanlarca daha az ücret elde edildiğini ifade etmişti.
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) da, son olarak Eylül ayında Vergi Dairesi Başkanlığı önünde “Dilim dilim soyuluyoruz, vergide adalet istiyoruz” eylemi yapmıştı.
Bu konuda işçi sendikaları arasında fikir birliği olduğu gözlenirken, komisyonda gelir vergisinde yeniden yapılandırmayla ülke genelinde asgari ücretli çalışan sayısını azaltmak için önlemler alınması talep edilecek.
DİSK: "Türkiye’de asgari ücretli nüfusu yüzde 60’lara dayandı"
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda masada olmasa da işçi örgütlenmesinde etkili DİSK ise, Aralık ayı öncesinde DİSK Araştırma Merkezi (DİSK AR) tarafından açıklanacak açlık sınırı ve yoksulluk sınırı gibi tespitler doğrultusunda 2023 yılı için talep edilmesi gerekli asgari ücret rakamını ilan edecek. Bunun, komisyonda Türk-İş’in pazarlık edeceği asgari ücret rakamından ne kadar farklı olacağı merak konusu.
DİSK Genel Sekreteri Adnan Serdaroğlu, VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamada, “Yıllardır toplu sözleşme sürecinde ücret belirleme yöntemi doğru değil. Vergi dilimlendirmesi dahil olmak üzere ücret belirleme politikası yanlış. Bu nedenle Türkiye’de en önemli sıkıntı asgari ücret artık en yaygın ücret oldu. Asgari ücret ise açlık sınırı altında kaldı. Türk-İş ile henüz görüşme yapmadık, asgari ücret önemli ölçüde yükseltilecek gibi gözüküyor. Hükümetçe 8 ila 9 bin Türk Lirası aralığında bir ücret belirleyeceği konuşuluyor. Ancak hükümet aslında asgari ücreti bu derece gündemde tutmalı. Çünkü asıl sorun Almanya’da yüzde 3 civarında olan asgari ücretli çalışan oranı Türkiye’de artık yüzde 60’lara dayanması. Buna karşı özel sektörde sendikalılık oranı ise yüzde 5,5 oranında. Bu durum asgari ücretli sayısını yükseltiyor. Asgari ücretin artık yaygın ücret olmasını önlemek gerekiyor” diye konuştu.
Asgari ücret rakamı belirlenmesinde ayrıca işverenlere vergi istisnası gibi avantajların konuşulduğunu kaydeden Serdaroğlu, altın veya döviz karşılığı asgari ücretin belirlenebileceğini belirterek, şu anda 300 Euro altındaki asgari ücret ile Türkiye’nin Avrupa sıralamasında en sondan ikinci olduğunu söyledi.
Serdaroğlu, “Türkiye’nin Avrupa Sosyal Şartı’na çekince koymaması ve dolayısıyla dört kişilik geçim ücreti olarak asgari ücreti belirlemesi gerekiyor. Ne yazık ki Türkiye’de işçileri açlık sınırı altında çalıştırmak alışkanlık haline getirildi.
CHP’li Ağbaba: "Asgari ücretlimizin alım gücü yok"
Bu arada CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, “Avrupa'da asgari ücretlinin bazı temel besin maddelerinde alım gücü bizim asgari ücretlimizin fersah fersah üstünde. Avrupa’daki asgari ücretli alım gücü, ülkemizdeki asgari ücretlinin alım gücüne fark attı. AKP Genel Başkanı’na göre Avrupa’da raflar boş. İnsanlar alışveriş yapamıyor. İktidarın algısına kalsa Avrupa’da çalışanlar acından ölüyor. Ama ne gariptir ki Avrupa ülkelerindeki alım gücüyle kendi ülkemizdeki alım gücünü kıyaslamak işlerine gelmiyor” açıklaması yaptı.
“Gıda enflasyonumuz Avrupa bölgesi gıda enflasyonunda 7,17 kat daha fazla” diyen Ağbaba’nın paylaştığı tabloya göre; Almanya’da 1811 Euro asgari ücretle 8231 adet yumurta, 1146 kg pirinç, 1509 kg patates alınabiliyor. Türkiye’de asgari ücretle ise sadece 2619 adet yumurta, 161 kg pirinç ve 550 kilogram patates alınabiliyor. Fransa’daki bir asgari ücret ile 230 kilogram tavuk, Belçika’daki bir asgari ücret ile 317 kilogram ve Yunanistan’da bir asgari ücret ile 372 kilogram tavuk alınabiliyor. Türkiye’deki asgari ücretle ise sadece 141 kilogram tavuk alınabiliyor. Almanya’da bir asgari ücretli, Türkiye’deki asgari ücretliye göre en az 30 kilogram daha fazla et alabilirken, Belçika’daki asgari ücretli Türkiye’deki asgari ücretliye göre 110 kilogram daha fazla et alabiliyor.