"Kılıçdaroğlu ve Erdoğan Arasında Keskin Farklar Var"

  • Associated Press

Associated Press haber ajansının Türkiye'deki seçimlerle ilgili yayınladığı analiz haberi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve en yakın rakibi Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu arasındaki keskin farklılıkları değerlendiriyor.

Associated Press'e göre Erdoğan etkileyici bir hatip. Alçakgönüllü Kılıçdaroğlu ise yumuşak sözlü.

Erdoğan seçmenlerine erişmek için devlet imkanlarını kullanan bir seçim kampanyası ustası, Kılıçdaroğlu ise evinin mutfağında çekilen videolarla seçmenlere seslenen bir siyasetçi.

Kutuplaştırıcı Erdoğan giderek otoriterleşirken Kılıçdaroğlu, demokrasiyi yeniden inşa etme sözü veren bir köprü kurucu.

İlgili Haberler Türkiye’de 14 Mayıs Sonrası Neler Değişebilir?

Analize göre Erdoğan ve Kılıçdaroğlu'nun izledikleri siyasi yollar, iki lider arasındaki farklılıkları yansıtıyor. Erdoğan'ın dayanıklılığı, 2003'ten bu yana önce başbakan, sonra da cumhurbaşkanı olarak iktidarda kalmasını sağladı.

Kılıçdaroğlu ise laik ve ortanın solu çizgideki Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) başına geçtiği 2010 yılından beri genel seçim kazanamadı.

Ancak bu durum, Türkiye'nin yıllar sonra gittiği en çekişmeli 14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekili seçimlerinde değişebilir.

Associated Press'e göre kamuoyu yoklamaları, 74 yaşındaki Kılıçdaroğlu'nu az farkla önde gösteriyor; ancak uzmanlar, güçlü siyasi becerileri olan bir cumhurbaşkanını gözardı etmemek gerektiği uyarısı yapıyor.

İlk turda adaylardan birinin oyların yüzde 50'den fazlasını alamaması durumunda 28 Mayıs'ta ikinci tur seçimlerin yapılacağı ayrıntısı da analiz haberde yer alıyor.

Analizde muhalefet içindeki bölünmelerin 69 yaşındaki Erdoğan'ın uzun zamandır iktidara tutunmasına yardım ettiği, ancak bu sefer Kılıçdaroğlu'nun aralarında milliyetçiler ile İslamcılar'ın da bulunduğu altı partili Millet İttifakı'nın bütünleştirici adayı olarak seçime girdiği ve Kürt partisi HDP'nin de desteğini aldığı hatırlatılıyor.

"Ekonomi ve deprem ibreyi çeviriyor"

Erdoğan'ın olağandışı ekonomi politikalarının sonucu olarak görülen tökezleyen ekonomi ve yüksek enflasyonun da Kılıçdaroğlu'nun seçilme şansını arttırdığı kaydediliyor.

İlgili Haberler “Erdoğan Ekonomide Güven Kazanmaya Çalışıyor”

50 binden fazla kişinin ölümüne yol açan ve hükümetin yıllardır süren ihmallerini gözler önüne seren 6 Şubat depremleri de seçimde ibreyi Kılıçdaroğlu'na çevirecek etkenler arasında sayılıyor.

Associated Press'in konuştuğu İstanbullu berber Erdal Karataş, daha önce Erdoğan'ı desteklediğini, ancak ekonomik bunalım ve yüksek enflasyon nedeniyle bu sefer Kılıçdaroğlu'na oy vereceğini söylüyor.

Erdoğan için, "İlk 10 yıl başarılıydı, ancak son 10 yıldır raydan çıktı. Biz buna güç zehirlenmesi diyoruz" şeklinde konuşan Karataş, borçlarını ve kredi kartlarını ödemek için borçlandıklarını, gelirlerinin giderlerini karşılamadığını kaydediyor.

İlgili Haberler Yabancı Yatırımcıların Gözü Seçim Sonrası Türkiye'de

Associated Press, Millet İttifakı'nın Erdoğan'ın geniş yetkileri tek elde toplama çabalarını geri çevirme sözü verdiğini, koalisyonun parlamenter demokrasiye geçişi, kontrol ve denge mekanizmalarını yeniden getirmeyi, daha geleneksel ekonomi politikalarına dönmeyi ve enflasyonla mücadeleyi taahhüt ettiğini yazıyor.

CHP'nin haftasonunda İzmir'de düzenlediği mitingde Kılıçdaroğlu'nun yaptığı konuşmadan kesitler sunan Associated Press, CHP liderinin "Bu seçimler demokrasiyi yeniden inşa etme seçimidir. Bu seçimler hiçbir çocuğun yatağa aç girmeyeceği güzel bir Türkiye’yi inşa etme seçimidir. Bu seçimler kadın ve erkek eşitliğini sağlama seçimidir. Bu seçim ayrılmak değil kucaklaşmak, kavga değil barışmayı sağlama seçimidir. Bu seçimler kucaklaşma seçimidir. Ayrışma değil. Bu seçimler Türkiye’ye demokrasi getirme seçimidir" şeklindeki sözlerine yer veriyor.

Kılıçdaroğlu ve Erdoğan arasındaki en çarpıcı farklılıklardan birinin Kılıçdaroğlu'nun sadece tek dönem cumhurbaşkanlığı yapma, sonrasında emekli olup üç torunuyla zaman geçirme hedefi olduğu da haberde belirtiliyor.

Kılıçdaroğlu seçildiği takdirde Erdoğan'ın inşa ettirdiği 1150 odalı sarayda değil, geçmiş cumhurbaşkanlarının da kullandığı mütevazı Çankaya Köşkü'nde ikamet etmeyi planlıyor.

AP’nin konuştuğu uzmanlara göre Kılıçdaroğlu yönetimindeki bir Türkiye büyük olasılıkla daha Avrupa ve NATO yanlısı duruş benimseyecek ancak Türkiye'nin Rusya'yla olan ekonomik bağlarını da koruyacak.

"Özveri ve sabır"

CHP İstanbul Milletvekili ve Kılıçdaroğlu'nun uzun zamandır yakın arkadaşı olan Erdoğan Toprak, Kılıçdaroğlu'nun sabrı ve uzlaşma inşa etmedeki becerileri sayesinde birleşik bir muhalefet kurulduğunu söylüyor. İttifakta Erdoğan'ın eski müttefikleri de yer alıyor.

Kılıçdaroğlu'nun "kimseye kin gütmediğini, garezi olmadığını" kaydeden Toprak, CHP liderinin uzlaşmaya büyük önem verdiğini ve hoşgörü sergilediğini, bu özellikle sayesinde Millet İttifakı'nın kurulduğunu söylüyor.

Millet İttifakı'nı kurmanın "büyük sabır ve özveri" gerektirdiğinin altını çizen Toprak, Kılıçdaroğlu'nun "parti içinden çok eleştiri almasına rağmen özveri ve sabır gösterdiğini" belirtiyor.

Associated Press, dürüstlüğüyle öne çıkan sosyal demokrat Kılıçdaroğlu'nun 1948 yılında Tunceli'de tapu memuru bir baba ve ev kadını bir annenin oğlu olarak dünyaya geldiğini yazıyor.

Yedi çocuğunun dördüncüsü olan Kemal Kılıçdaroğlu'nun ailesinin Alevi olduğu ve nüfusunun çoğunluğu Sünni Müslüman olan Türkiye'de Aleviler'in baskı ve ayrımcılığa maruz kaldığı ayrıntısı da analiz haberde yer alıyor.

Ekonomi eğitimi alan Kılıçdaroğlu'nun CHP'ye katılmadan ve 2002 seçimlerinde milletvekili seçilmeden önce Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanı olduğu, aynı yıl Erdoğan'ın AKP'sinin Türkiye'de iktidara geldiği hatırlatılıyor.

İktidar partisi mensuplarının yaptığı yolsuzlukları ortaya çıkarmasıyla kamuoyunun dikkatini çeken Kılıçdaroğlu'nun, Deniz Baykal'ın istifası sonrasında CHP'nin başına geçtiği belirtiliyor.

1923 yılında modern Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulan CHP'nin, Kılıçdaroğlu liderliğinde katı seküler, ulusalcı çizgisinden sıyrıldığını ve kısa süre önce azınlık Kürtler ve toplumun daha muhafazakar kesimlerini de kapsayacak bir parti haline geldiği, hatta muhafazakar kadınların başörtü takma haklarının korunacağı sözü verdiği de analizde kaydediliyor.

Kılıçdaroğlu liderliğinde 2019'daki yerel seçimlerde uzun zamandır iktidar partisinin elindeki İstanbul ve Ankara büyükşehir belediyelerinin CHP'ye geçtiği, Ankara ve İstanbul büyükşehir belediye başkanlarının da Kılıçdaroğlu'nun yanında seçim kampanyası çalışmalarına katıldığı belirtiliyor.

Kılıçdaroğlu'nun 1 Nisan'da yanlışlıkla bir seccadeye basarken çekilen fotoğrafı sonrasında özür dilemek zorunda kaldığının da hatırlatıldığı Associated Press analizinde, Erdoğan'ın yıllardır Kılıçdaroğlu'yla alay ettiği ve seccade olayını rakibinin dini değerlere saygısız olduğu şeklinde yansıttığı yazılıyor.

Erdoğan'ın düşük gelirli bir ailenin oğlu olmasına rağmen Kılıçdaroğlu'nu Türkiye'nin muhafazakar ve yoksul kesimlerinden kopuk, elitçi bir siyasi figür olarak tanımladığı, Kılıçdaroğlu'nun ise buna yanıt olarak Erdoğan'ın kendisine atfettiği "Bay Kemal" söylemini kucakladığı belirtiliyor.

Birçoklarının Alevi olmasının Kılıçdaroğlu'nun Sünni oyları almasına engel olacağı tahmininde bulunduğu, ancak Kılıçdaroğlu'nun genç seçmenlere ayrımcı mezhepçi siyasete son verme çağrısı yaptığı Alevi videosunda ilk kez inancı hakkında konuştuğu da haberde yer alıyor.

Ana akım medya üzerinde kurduğu kontrol sayesinde Erdoğan'ın basın üzerinde egemenlik kurduğunu belirten Associated Press, Kılıçdaroğlu'nun ise evinin mütevazı mutfağında çektiği videolarla sosyal medya üzerinden seçmenlere seslendiği, hatta Kılıçdaroğlu'nun mutfağının görüntülerinin video konferanslarda arka plan görüntü olarak kullanıldığını aktarıyor.

Kılıçdaroğlu'nun 2017'de Enis Berberoğlu'nun tutuklanmasını ve 2016'daki darbe girişimi sonrasında hükümetin başlattığı geniş çaplı tutuklamaları protesto amacıyla Ankara'dan İstanbul'a başlattığı 25 günlük "Adalet Yürüyüşü" de haberde yer buluyor.

Kılıçdaroğlu'nun 2016'da Kürt militanların konvoyuna düzenlediği saldırıdan, üç yıl sonra da Erdoğan yandaşlarının bir askerin cenazesinde düzenlediği linç girişiminden kurtulduğu kaydediliyor.

"Türkiye zor bir dönemden geçiyor" diyen Erdoğan Toprak, Kılıçdaroğlu'nun "güç açlığı içinde olmadığını, bu zor dönemin üstesinden uzlaşma ve hoşgörüyle geleceğini, ülkenin tek adam sorununun giderileceğini" kaydediyor.