İsrail ordusu Pazar günü yaptığı açıklamada, Gazze’de 25 yıl sonra ilk çocuk felci vakasının teyit edilmesinin ardından, 1 milyondan fazla kişi için çocuk felci aşısının Gazze'ye ulaştırıldığını duyurdu.
10 aydan uzun süredir devam eden çatışmaların insani yardımları zora soktuğu Gazze'de 25 bin ampulden fazla aşı dozunun nasıl ya da ne kadar hızlı dağıtılacağı henüz belli değil.
Temmuz ayında altı farklı yerde atık sularda virüsün tespit edilmesinin ardından, büyük ölçüde harap olmuş bölgede başka çocuk felci vakalarından da şüpheleniliyor.
İlgili Haberler Mısır, “Gazze görüşmelerinde anlaşma sağlanamadı” derken, ABD görüşmeleri “yapıcı” olarak nitelendirdi“Aşılama için savaşa ara”
10 yaşın altındaki 600 binden fazla çocuğu aşılamayı planlayan yardım grupları, aşılamaları arttırmak için savaşa acil bir ara verilmesi çağrısında bulundu. Dünya Sağlık Örgütü ve Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu (UNICEF), en azından yedi günlük bir duraklamaya ihtiyaç olduğunu söyledi.
Yerlerinden edilmiş yüz binlerce Filistinli, temiz sudan yoksun, kanalizasyon ve çöplerin uygun şekilde imha edilmediği çadır kamplarda sıkışmış durumda. Aileler bazen içmek ya da bulaşık yıkamak için atık su kullanıyor. BM, kamplara ve tüm Gazze’ye 1,6 milyon doz çocuk felci aşısı getirmeyi hedefliyor.
Çok bulaşıcı olan çocuk felci çoğunlukla virüslü dışkı, su veya yiyeceklerle temas yoluyla bulaşıyor. Nefes almada zorluğa ve genellikle bacaklarda olmak üzere geri dönüşü olmayan felce neden olabilen hastalık, özellikle küçük çocukları etkiliyor ve bazen ölümle sonuçlanabiliyor.
“Soğuk depolama kamyonu gönderildi”
Filistin sivil işlerinden sorumlu İsrail askeri birimi tarafından yapılan yeni açıklamada, aşıların depolanması için özel soğutma ekipmanına sahip beş kamyonun Cuma günü BM ile koordinasyon içinde Gazze'ye getirildiği belirtildi.
Açıklamada, insanların sağlık merkezlerine ulaşmasını sağlamak için “rutin insani duraklamaların” bir parçası olarak, aşıların Gazze'nin “çeşitli yerlerinde” uluslararası ve yerel sağlık ekipleri tarafından, İsrail ordusuyla koordinasyon içinde yapılacağı belirtildi.
Açıklamada, savaşın başladığı Ekim ayı başından bu yana Gazze'ye 282 bin ampulden fazla çocuk felci aşısı getirildiği belirtildi.
Gazze’deki sağlık sistemi savaş nedeniyle tahrip olmuş durumda. BM'ye göre Gazze'deki 36 hastanenin sadece üçte biri ve birinci basamak sağlık kuruluşlarının yüzde 40'ı çalışıyor. Ancak Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve UNICEF, aşı kampanyasının 2 bin 700 çalışanın yardımıyla Gazze'deki her bölgede yürütüleceğini söylüyor.
Savaştan önce Gazze nüfusunun yüzde 99'u çocuk felcine karşı aşılanmıştı. WHO’ya göre bu oran şu anda yüzde 86.
İlgili Haberler BM Güvenlik Konseyi’nde Gazze’de acil ateşkes ve insani yardım erişimi tartışıldıİnsan Hakları İzleme Örgütü’nden İsrail’e eleştiri
Öte yandan İnsan Hakları İzleme Örgütü Pazartesi günü yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun sağlık altyapısına ve su kaynaklarına yönelik saldırılarının ve insani yardımlara yönelik engellemelerinin Gazze'de felakete yol açabilecek bir çocuk felci salgınına zemin hazırladığını belirtti.
İnsan Hakları İzleme Örgütü kıdemli sağlık ve insan hakları araştırmacısı Julia Bleckner, “İsrail hükümeti acil yardımları engellemeye, su ve atık yönetimi altyapısını tahrip etmeye devam ederse, dünya genelinde neredeyse yok edilmiş olan bir hastalığın yayılmasına kolaylaştıracak” dedi.
Bleckner, “İsrail'in ortakları İsrail hükümetine ablukayı derhal kaldırması için baskı yapmalı ve ortaya çıkan çocuk felci salgınını kontrol altına almak için aşıların zamanında dağıtılmasını sağlamak üzere Gazze'ye sınırsız insani erişim sağlamalı” şeklinde konuştu.
Daha önce atık sularda aşı kaynaklı çocuk felci tespit edildiğinde yetkililer, çocukları korumak için hedefe yönelik aşı kampanyalarıyla müdahale etmişti. Ancak WHO'nun Doğu Akdeniz bölgesi çocuk felcini yok etme direktörü Dr. Hamid Caferi, 27 Temmuz'da İnsan Hakları İzleme Örgütü'ne yaptığı açıklamada, sağlık sisteminin durumunun, güvenliğin ve erişimin olmamasının, nüfusun yerinden edilmesinin ve tıbbi malzeme sıkıntısının, rutin aşılama oranlarının düşmesine neden olduğunu söylemişti.
HRW’a göre güvenlik risklerine ek olarak, Gazze'nin ciddi şekilde zayıflamış halk sağlığı sistemi, insani yardım çalışanlarının bu aşıların ihtiyacı olan çocuklara ulaşmasını sağlamasını zorlaştırıyor. HRW, İsrail ordusunun Gazze içindeki insani yardım misyonlarını engellediğini ve kesin koordinatlarını paylaşan tıbbi ve diğer yardım çalışanlarına saldırdığını da kaydetti.
Uluslararası insani hukukun “Gazze'deki işgalci güç olarak İsrail'in sivil halkın temel ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlamasını gerektirdiğini” belirten, HRW, çatışmanın tüm taraflarının da “ihtiyaç sahibi siviller için insani yardımın hızlı ve engelsiz geçişine izin vermek ve kolaylaştırmakla” yükümlü olduğunu bildirdi.
Önlenebilir hastalıkların, sistemik hak ihlalleriyle birlikte ortaya çıkma eğiliminde olduğunu belirten HRW; temiz içme suyu, sanitasyon ve hijyen hakkının ihlal edilmesinin, aşılara ve sağlık hizmetlerine erişimin engellenmesinin, bu hastalıkların savunmasız nüfuslar arasında yayılması için gerekli koşulları yarattığını bildirdi.