Londra'daki St. Paul Katedrali'nde Kraliçe için düzenlenen anma töreni, Kral III. Charles'ın Buckingham Sarayı'ndan yaptığı ve televizyondan canlı yayınlanan ulusa seslenişiyle başladı.
Kral, ''Bugün derin keder içinde sizlere sesleniyorum'' diyerek sözlerine başladı. ''Hayatı boyunca Majesteleri Kraliçe, benim sevgili annem bana ve aileme ilham ve örnek oldu. Ben ve ailem ona sevgisi, şefkati, rehberliği, anlayışı ve oluşturduğu örnek için gönülden borçluyuz'' diyen Charles, Kraliçe'nin görevi için yaptığı fedakarlıklara değindi ve ''Kraliçe Elizabeth'in hayatı iyi yaşanmış bir hayattı. Kaderine verdiği sözü tuttu, ölümü derin yasla karşılandı'' diye konuştu.
''1947'de 21'inci doğum gününde Cape Town'dan İngiliz Milletler Topluluğu'na yaptığı bir yayında, kısa ya da uzun olsun, hayatını halkının hizmetine adamaya söz vermişti. Bu bir sözden fazlasıyla, bu derin bir kişisel bağlılıktı ve onun tüm hayatını oluşturdu'' diyen Kral Charles, ''Bu ömür boyu hizmet vaadini bugün hepinizin karşısında yineliyorum. Kraliçe'nin kendisinin sarsılmaz bir bağlılıkla yaptığı gibi, ben de Tanrı'nın bana bahşettiği kalan süre boyunca, ulusumuzun kalbindeki anayasal ilkeleri korumaya ciddiyetle söz veriyorum'' dedi.
Kral Charles, aile içindeki unvanlarda da değişiklikler açıkladı. 17 yıl önce evlendiği eşi Camilla'nın Konsort Kraliçe olarak anılacağını, Prens William ve eşi Catherine'in ise Galler Prens ve Prensesi olarak anılacaklarını belirtti.
Kraliçe’nin ölümü nedeniyle İskoçya’ya giden Charles, bugün eşi Camilla ile birlikte İngiltere’nin başkenti Londra’ya döndü. Kral'ın uçağı Londra'da bir askeri üsse indi. Koyu renk takım elbise giyen Kral ve eşi Camilla uçaktan inişlerinde resmi kraliyet aracı tarafından karşılandı. Çiftin Buckingham Sarayı'na varmasının ardından Kral'ın yeni Başbakan Liz Truss ile görüşmesi ve televizyondan yayınlanacak ulusa sesleniş konuşmasını yapması bekleniyor.
Kral Charles ve eşi Kraliçe Camilla, Buckhingham Sarayı önünde toplanan halkla el sıkışmak için araçtan indi. Kral ve Kraliçe 10 dakika boyunca halkla selamlaştı. Coşkulu kalabalığın ''Tanrı Kral'ı korusun'' ve ''Seni Seviyoruz Charles'' sloganları attığı görüldü.
Sarayın dışındaki büyük kalabalığı tek tek selamlayan yeni kralı, bir kadın yanaklarından öptü.
“Ulusun babaannesi” olarak da tanınan Kraliçe II. Elizabeth’in ölümünden sonraki ilk günün sabahından bu yana İngilizler, Buckingham Sarayı önünde toplanmaya ve çiçek bırakmaya devam ediyor. Kraliçe’nin hayatını kaybettiği İskoçya’daki Balmoral Kalesi önünde de halk saygı gösterisi için toplanıyor.
İlgili Haberler Kraliçe II. Elizabeth’in Ölümüne Dünyadan TepkilerÜlkede hemen hemen bütün reklam panolarında ve gazetelerin ilk sayfalarında hayatını kaybeden Kraliçe II. Elizabeth’in fotoğrafları yer alıyor.
İngiliz parlamentosu Kraliçe’ye saygılarını sunmak amacıyla rutin toplantılarına ara verdi ve bir tören düzenledi.
Parlamento ayrıca yarın da toplanacak ve Kral Charles’a resmi bir taziye mesajı sunacak. İngiltere’de parlamento nadiren Cumartesi günleri toplanıyor.
Ülkede pek çok faaliyet iptal edilir ve ulusal yas ilan edilirken, sendikalar da önceden planlanan tüm grev ve iş yavaşlatma eylemlerinin iptal edildiğini duyurdu.
Charles'ı bekleyen zorluklar
Charles’ı zorlu bir görev bekliyor. Annesi Kraliçe II. Elizabeth, sevilen ve saygı duyulan bir hükümdardı; ancak o da Buckingham Sarayı yetkililerine karşı ırkçılık iddiaları sebebiyle geride itibarı zedelenmiş ve ilişkileri yıpranmış bir kraliyet ailesi bırakıyor.
Bin yıl öncesine kadar uzanan hükümranlıkta tahta oturan en yaşlı kral olacak olan Charles, hala halkın hakkında farklı görüşlere sahip olduğu ikinci eşi Camilla ile bu zorluklarla 73 yaşında mücadele edecek.
Kendisini eleştiren çevrelere göre yeni kral zayıf, faydasız, müdahaleci ve kral rolüne pek uygun görülmeyen biri.
Bitkilerle konuştuğu, mimari ve çevre konusunda takıntılı olduğu için alay konusu olan Charles’ın, 1997’de hayatını kaybeden ilk eşi Prenses Diana’yla başarısız evliliğiyle hatırlanacağı yorumu öne çıkıyor.
Destekçileriyse bu eleştirileri, Prens Charles’ın yaptığı başarılı işlerin çarpıtılması amaçlı bir çaba olarak görüyor ve Charles’ın yanlış anlaşıldığını; iklim değişikliği gibi alanlarda aslında zamanının çok ilerisinde olduğunu savunuyor.
Destekçileri Charles’ın, toplumun tüm kesimlerindeki İngilizler’e karşı düşünceli ve ilgili olduğu görüşünde. Prens Charles’ın yardım kuruluşunun, 50 yıl önce kurulduğundan bu yana 1 milyondan fazla işsize ve dezavantajlı gence yardım ettiği belirtiliyor.
Televizyonda yayınlanan bir belgeselde konuşan Prens Charles, “Sorun şu ki hiçbir şekilde kazanamayacağınız bir durumdasınız. Hiçbir şey yapmazsanız şikayet ederler. Çabalar ve sonuç alamazsanız ya da yardım etmek için bir şey yaparsanız, yine şikayet ederler” demişti.
Prens Charles hayatı boyunca, hızla değişen ve daha eşitlikçi bir toplumdaki yerini bulmaya çalışan, çağdaşlaşan bir monarşiyle bu kuruma cazibe kazandıran geleneklerin korunması arasında sıkıştı. Bu gerilim kendi oğullarının hayatlarına da yansıdı.
40 yaşında olan en büyük oğlu William görev geleneği, yardım faaliyetleri ve askeri şatafatla dolu bir yaşam sürüyor.
37 yaşındaki küçük oğlu Harry ise Amerikalı eski oyuncu eşi Meghan ve ailesiyle birlikte yaşayarak, Buckingham Sarayı’ndan ziyade Hollywood’la bağlantılı yeni bir kariyer izliyor.
Bir dönem çok yakın olan William ve Harry’nin nadiren iletişim kurduğu belirtiliyor.