Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AB'de Türkiye'ye yönelik alınan "bireysel yaptırım içeren kısıtlayıcı önlemler" kararının ardından AB Konsey Başkanı Charles Michel’le telefonda görüştü. Erdoğan, Michel'e "Gelin yeni bir sayfa açalım" dedi.
Avrupa Birliği'nden hemen sonra, ABD'nin de Türkiye'ye yönelik yaptırım kararı almasının ardından gerçekleşen görüşme talebi, Charles Michel'den geldi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Charles Michel'in AB zirvesine ilişkin bilgi vermek ve görüş alışverişinde bulunmak üzere Erdoğan'ı aradığı belirtildi.
Görüşmede Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin geleceğini AB’yle birlikte kurmayı tasavvur ettiğini, Türkiye- AB ilişkilerinde atılan her olumlu adımı yeni bir fırsat olarak değerlendirdiklerini belirterek "Türkiye olarak AB’yle yeni bir sayfa açmak isterken birileri, sürekli kriz çıkarmak için çaba harcıyor. Türkiye-AB ilişkileri, bu kısır döngüden bir an evvel kurtarılmalı" dedi.
Doğu Akdeniz krizi
Türkiye'nin, Yunanistan’la istikşafi görüşmeleri yeniden başlatmaya hazır olduğunu defalarca dile getirdiğini ancak Yunanistan tarafının, 'sürekli yeni bahaneler üreterek görüşmelerden kaçtığını' dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan "Son haftalarda kışkırtıcı adımlar atıldı. Tüm bunlar olurken Türkiye, politikalarını sadece hak ve adalet temelinde şekillendirdi. Doğu Akdeniz konusunda da iyi niyet ve yapıcı tutum sergileyen taraf Türkiye'dir. Bu konuda uluslararası konferans düzenlenmesi yönündeki önerimiz hala masada. Bu konferansın, KKTC dahil kimseyi dışlamaması gerekir. Kıbrıs Adası’nda adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüm için gereken çabayı ortaya koyan da her zaman Türk tarafı oldu" dedi.
Olumlu gündem için ilk etap göçmen anlaşması
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Libya, Suriye, Dağlık Karabağ gibi AB tarafından sorunlu addedilen alanlardan hiçbirinin Türkiye-AB ilişkilerinin özüne ilişkin olmadığını, bu alanlarda temel ilke ve amaçların büyük ölçüde örtüştüğünü ifade etti. Türkiye-AB ilişkilerinin son iki yıldır bazı üyelerin dar çıkarlarına hapsedilmiş durumda olduğunu belirten Erdoğan, AB’yle, tekrar büyük resim üzerinden karşılıklı fayda temelinde konuşmaya başlamayı arzu ettiklerini dile getirdi. Olumlu gündem için ilk aşamada sonuç alıcı şekilde kullanılabilecek aracın, 18 Mart'ta AB ve Türkiye arasında imzalanan Göçmen Geri Kabul Anlaşması olduğunu belirten Cumhurbaşkanı "AB’nin Türkiye konusunda sağduyulu ve yapıcı bir tutum benimsemesini temenni ettiklerini" söyledi.
Charles Michel de, 10-11 Aralık'ta Liderler Zirvesi'nde Türkiye'ye ilişkin kararlar hakkında bilgi vererek "Türkiye’yle gerginliğin düşürülmesine ve kalıcı olmasına önem verdiklerini" söyledi. Bu çerçevede Yunanistan’la görüşmelerin yeniden başlamasını ve Kıbrıs sorununun çözümü için BM çatısı altında müzakerelere en kısa zamanda geçilmesi dileklerini aktardı.
Kritik Mart zirvesi
Avrupa Birliği 10-11 Aralık'ta, Almanya’nın dönem başkanlığında gerçekleştirdiği son zirvede, Türkiye'ye ilişkin bir önceki zirvede alınan "bireysel yaptırım içeren sınırlayıcı tedbirler" listesini genişletmek istemiş, daha ağır yaptırımlar için kararı Portekiz dönem başkanlığındaki, Mart ayı zirvesine ertelemişti.
Zirvede ayrıca, AB Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Josep Borrell'e "AB ve Türkiye arasındaki siyasi, ekonomik ve ticari ilişkilerin geldiği, durumu" içeren bir rapor hazırlaması görevi verildi.
Türkiye'ye "silah ambargosu ya da ekonomik sektörel yaptırımlar" alınmasını savunan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, bugün öğle saatlerindeki çalışma yemeğinde, dönem başkanlığını Almanya'dan devralacak Portekiz Başbakanı Antonio Costa’yla görüştü.
İlgili Haberler AB'nin "Kısıtlı Yaptırım" Kararının Etkisi Ne Olacak?