Cumhuriyetçi Partililer, Salı günkü ara seçimleri Başkan Obama ve politikalarının Amerikan halkı tarafından reddi olarak yorumluyor. Obama ise seçim sonucunu, Amerikan halkının iki partiyi, siyasi çekişmeyi bırakıp birlikte çalışmaya çağırması olarak tanımladı.
Cumhuriyetçiler Temsilciler Meclisi’ni kolayca geri alırken Senato’da çoğunluğu elde edemedi. Ama bu daha iki yıl önceki başkanlık ve Kongre seçimlerindeki yenilgilerinden sonra “siyasi ölü” gözüyle bakılan bir parti için çok başarılı bir dönüş oldu.
Başkan Obama seçim sonrası düzenlediği basın toplantısında, Amerikan halkının verdiği mesajı anladığını ve Temsilciler Meclisi’ndeki yeni Cumhuriyetçi çoğunlukla işbirliği yapabileceği alanlar bulmaya kararlı olduğunu söyledi.
Hiçbir partinin ülkeye yön veremeyeceğini belirten Obama çetin sorunları çözmek için ortak zemin bulmak zorunda olduklarını vurguladı. Obama, Cumhuriyetçi Kongre liderlerini seçim gecesi telefonla aradığını, ileri adım atmak için kendileriyle görüşmeye hazır olduğunu söylediğini açıkladı.
Temsilciler Meclisi’nin yeni başkanı olması beklenen John Boehner, işbirliğinin Başkan Obama ve Demokratların görüş değiştirmeye ne kadar hazır olduklarına bağlı olduğunu söyledi.
Obama’nın politikalarının Amerikan halkı tarafından reddedildiğinin açık olduğunu savunan Boehner, Amerikalıların Başkan’dan izlediği yolu değiştirmesini istediğini belirtti.
Seçim sandıklarında yapılan anketler Amerikalıların en çok kaygı duyduğu konunun ekonomi olduğunu gösteriyor. Amerikalılar yüzde 10’a yaklaşan yüksek işsizlik oranından büyük rahatsızlık duyuyor.
Ancak kamuoyu araştırmacısı John Zogby, seçim sonuçlarının Cumhuriyetçilere yönelmekten çok Demokratların reddi olarak yorumlanması gerektiği görüşünde.
Amerikalıların Cumhuriyetçilere sevdikleri için değil Demokratlardan memnun olmadıkları için oy verdiğini savunan Zogby, Cumhuriyetçilerin tezlerini reddediyor. Cumhuriyetçiler, Obama Yönetimi’nin çok para harcadığı ve ulusal borcu büyük ölçüde arttırdığını ve Amerikan halkının büyük kaygı duyduğunu öne sürüyor.
Ancak araştırmacı Zogby, Amerikalıların kaygısının borç değil işşizlik olduğunu savunuyor.
Zogby, Amerikalıların çoğununun milyarlarca doların harcanmasını kabul ettiğini ama bunun sonucunda ortaya iş, ekonomik ilerleme çıkmasını istediğini, bunu göremeyince de öfkeye kapıldığını söylüyor.
Bundan sonra ne olacak? Başkan ve Cumhuriyetçiler ekonomi, dış ticaret ve iklim değişikliği gibi alanlarda ortak bir zemin bulabilecek mi?
Birçok uzman bu konuda iyimser değil. Bunun nedeni, yeni seçilen bazı Cumhuriyetçi Kongre üyelerinin, hükümetin küçültülmesine öncelik veren Çay Partisi hareketi tarafından desteklenmesi.
Virginia Üniversitesi’nde görevli siyasi uzman Larry Sabato, seçim sonrası uzlaşma değil aksine çatışma beklediğini söylüyor.
Sabato birçok Çay Partisi liderinin, Washington’a uzlaşma değil mevcut düzeni değiştirmek için gittiklerini, diğer Cumhuriyetçilerin de kendilerine katılmak zorunda olduğunu söylediklerini hatırlatıyor.
Partilerarası işbirliğini güçleştiren bir başka etken, 2012 yılında yapılacak başkanlık seçimi. Daha iki yıl olmasına rağmen aday olmayı planlayan Cumhuriyetçi politikacılar şimdiden hazırlık yapıyor. Gelecek yıl para toplamaya ve kadro oluşturmaya başlayacak bu politikacıların Demokratlara işbirliği için ellerini uzatmaları çok uzak bir olasılık.