Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, gazeteci Sedef Kabaş ve TELE1 kanalı Yönetim Kurulu Başkanı Fırat Sakar’a tazminat davası açmasına Gazetecileri Koruma Komitesi’nden (CPJ) tepki geldi. CPJ’in açıklamasında, davanın geri çekilmesi çağrısı yapıldı.
CPJ’nin Avrupa ve Orta Asya Program Koordinatörü Gulnoza Said imzasıyla yayınlanan çağrı mesajında, “gazetecilerin cumhurbaşkanına sadık olmak ile adli tacize maruz kalmak arasında seçim yapmak zorunda kalmadan işlerini yapmalarına olanak tanınmalı” ifadelerine yer verdi. Said ayrıca cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla hala tutuklu olan gazeteci Kabaş’ın serbest bırakılması için de çağrı yaparak, “Ne Kabaş, ne de başka bir basın mensubu kamusal alanda siyasi tartışmaya katıldığı için misillemeye maruz kalmalı” dedi.
Kabaş, TELE1 haber kanalında katıldığı bir programda kullandığı ifadeler nedeniyle 22 Ocak’ta tutuklandı. CPJ’nin de aralarında olduğu toplam 27 uluslararası kuruluş 1 Şubat’ta ortak bir çağrı mektubu yayınlayarak Kabaş’ın tutukluluğuna tepki gösterdi, Türk yetkililere Kabaş’ın serbest bırakılması çağrısı yaptı.
Basında yer alan haberlere göre, 8 Şubat Salı günü, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, tutukluluğu devam eden Kabaş ve Sakar’a 250 bin liralık bir tazminat davası açtığı belirtiliyor.
Erdoğan’ın avukatlarından Ahmet Özel, dava dilekçesinde, Kabaş’ın kullandığı ifadelerin basın özgürlüğü sınırlarını aştığını ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı toplum içinde rencide edici nitelikte olduğunu, bu nedenle de davaya konu olan ifadelerin kullanıldığı TELE1 haber kanalının da sorumlu tutulması gerektiğini savundu.
CPJ’nin Cumhurbaşkanlığı’na gönderdiği mesaja şu ana kadar bir yanıt alınmadığı belirtildi.
Kabaş, cumhurbaşkanına hakaret içerdiği iddiasıyla hakkında dava açılmasına neden olan ifadeleri 14 Ocak’ta TELE1’de katıldığı programda kullanmıştı. Kabaş, bu programda, ‘‘Meclis’te tartışmalar olur mu? Olur. Siyaseten kavgalar, fikir ayrılıkları olur mu? Olur. Bunu bir tartışma platformunda yaparsınız, hicivle yaparsınız? Ama üslup düşüklüğü küfretmek ne demektir. Çok meşhur bir söz vardır. ‘Taçlanan baş akıllanır’ diye. Ama görüyoruz ki gerçek değil. Ya da tam tersi bir söz vardır. Haydi onu söylemeyeyim. Onu söylemeyeyim. Büyükbaş hayvan bir saraya girdiği zaman o kral olmaz. O saray ahır olur. Siz bu ülkeyi konum olarak kucaklamanız gerekirken bu kadar fikir ayrılığınız olabilir, kendinizi ‘muhafazakar İslamcı’ olarak da niteleyebilirsiniz. Benden olmayan herkes düşman, bana oy vermeyen herkes hain, bana oy vermeyen herkes terörist ne demek?’’ demişti.