Aralarında Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ), Avrupa Gazeteciler Federasyonu’nun (EFJ) bulunduğu 27 farklı insan hakları ve gazetecilik örgütü, gazeteci Sedef Kabaş’ın serbest bırakılması ve bağımsız medyaya yönelik yargı tacizine son verilmesi için Türkiye’ye çağrı yaptı.
14 Ocak’ta Tele 1 televizyonunda yayınlanan Demokrasi Arenası programında bir Çerkez atasözünden alıntı yaparak “Büyükbaş hayvan saraya girdiği zaman kral olmaz, o saray ahır olur’’ cümlesini kullandıktan altı gün sonra sosyal medyada başlayan kampanya sonrası 22 Ocak Cumartesi gece yarısı polis tarafından gözaltına alındıktan sonra 23 Ocak’ta çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza mahkemesince tutuklanmıştı.
‘‘Adalet Bakanı’nın açıklamasından sözünden sonra Kabaş tutuklandı’’
İnsan hakları ve gazeteci örgütlerinin yayınladığı açıklamada, Kabaş’ın tutuklanmasına neden olan siyasi iklim hatırlatıldı.
Açıklamada, ‘‘Pek çok siyasetçi ve hükümet yetkilisi, Kabaş’ın ifadelerini kınadı. Tepki gösterenler arasında yer alan Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, Kabaş’ın ifade işlemleri sürerken, Kabaş’ın sözlerinin ‘haset ve nefretten doğan hadsiz ve hukuksuz ifadeler’ olduğunu ve ‘adalet önünde hak ettiği karşılığı bulacağını’ belirten bir açıklama yaptı. Gül’ün açıklamasının ardından aynı Kabaş ‘Cumhurbaşkanı’na hakaret’ suçlaması ile tutuklandı. Kabaş’ın avukatı 26 Ocak’ta verdikleri tutukluluğa itiraz dilekçesinin mahkeme tarafından reddedildiğini açıkladı. Kabaş’ın avukatı ayrıca, Kabaş’ın sorgusu sırasında Gül’ün açıklamalarıyla yargıyı etkilemeye teşebbüs ettiğini öne sürerek Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 6’ncı maddesince garanti altına alınan ‘adil yargılanma hakkının’ ihlal edildiğini söyledi’’ denildi.
‘‘Kabaş ve tüm tutuklu gazetecilerin serbest bırakılmalı’’
Uluslararası Basın Enstitüsü ve 26 örgüt Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Ekim 2021’de açıkladığı Vedat Şorli kararına atıfta bulunarak cumhurbaşkanına hakaret suçunun ifade özgürlüğü ile çeliştiğini belirtirken Kabaş’ın tutukluluk kararını veren hâkimin 2020’de Osman Kavala’nın tutukluluk kararını veren aynı hâkim olduğunu ortaya çıkaran gazeteci Alican Uludağ’a yönelik tehditlerin soruşturulmasını da istedi.
Açıklamada, ‘‘AİHM’nin Şorli kararı Türk Ceza Kanunu’nda yer alan cumhurbaşkanına hakaret suçunun ifade özgürlüğü ile uyumsuz olduğunu belirtti. Yüksek mahkeme, ayrıca Facebook’ta Erdoğan hakkında eleştirel içerik paylaşan bir kişinin gözaltına alınmasının veya ona hapis ceza verilmesinin hukuki bir dayanağı olamayacağına kanaat getirdi. Kabaş’ın tutuklanması öncesi, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, Kabaş’ın sözleri nedeniyle TELE 1’e soruşturma başlatıldığını açıkladı. Sedef Kabaş’ın ve tüm tutuklu gazetecilerin serbest bırakılmasını, Alican Uludağ’ın aldığı ölüm tehditleri hakkında tam kapsamlı bir soruşturma yürütülmesini ve gazetecinin güvenliğinin ve korunmasının yetkililerce sağlanmasını, RTÜK’ün TELE 1’e verdiği yayın yasağı ve para cezalarının geri çekilmesini ve kurumun bağımsız yayın kuruluşlarına yönelik taraflı ve ayrımcı tutumuna bir son vermesini talep ediyoruz’’ ifadeleri kullanıldı.
Kimler imzacı oldu?
Metni imzalayan örgütler, International Press Institute (IPI), Association of European Journalists (AEJ), Articolo 21, Cartoonists Rights Network International (CRNI), Committee to Protect Journalists (CPJ), Danish PEN
English PEN, European Centre for Press and Media Freedom (ECPMF), European Federation of Journalists (EFJ), Freedom House, German PEN, Index on Censorship, International Federation of Journalists (IFJ), Osservatorio Balcani e Caucaso Transeuropa (OBCT), PEN America, PEN Centre of Bosnia-Herzegovina, PEN International, PEN Iraq, PEN Melbourne, PEN Norway, PEN Turkey, PEN Québec, Reporters Without Borders (RSF), San Miguel PEN, South East Europe Media Organisation (SEEMO), Swedish PEN, WAN-IFRA oldu.
Bu arada 26 Ocak’ta tutukluğa itiraz dilekçeleri mahkeme tarafından reddedilen Sedef Kabaş’ın avukatlarının önümüzdeki günlerde Anayasa Mahkemesi’ne başvuracakları öğrenildi.