ABD Merkez Bankası'nın (FED) bugün üçüncü kez faiz oranlarında 75 baz puanlık artış yapması bekleniyor.
FED'in yerel saatle 14.00'te açıklanması beklenen faiz kararı, küresel ekonominin dayanıklılığını ve doların değerinin hızla artması karşısında ülkelerin döviz kuru şoklarını idare etme becerisini sınayan merkez bankalarının eş zamanlı faiz politikası değişikliğinde atılacak son adım olarak değerlendiriliyor.
Yatırımcılar, FED'in faiz oranlarını 75 puan arttırarak yüzde 3,00-3,25 aralığına yükseltmesini bekliyor. Faiz kararıyla beraber açıklanacak güncellenmiş çeyreklik ekonomik tahmin raporununsa piyasaları tedirgin etmesi bekleniyor.
Tahminler, FED'in faiz oranlarının ne yönde ilerleyeceğini, enflasyonun düşmesinin ne kadar zaman alacağını, enflasyonla mücadelenin Amerika'da istihdam ve ekonomik büyüme üzerinde ne kadar "sancı" yaratacağını ortaya koyacak.
Haziran ayında açıklanan tahminler, 2022 sonunda federal fon oranlarının yüzde 3,4 seviyesine çıkmasını öngörüyordu. Ancak yapılacak güncellemeye göre bu oranın yüzde 4'e yükselmesi bekleniyor.
İlgili Haberler FED Faiz Kararı Öncesi ABD Piyasalarında DüşüşDeutsche Bank ekonomistleri, "Ekonomik resesyon riskini beraberinde getirse de FED Başkanı Jerome Powell'ın enflasyonu hedef seviyeye çekmek için gerekeni yapmaya kararlı olduğunun altını çizmesi olasılığı yüksek. Para politikalarının sıkılaşması ve iş piyasasının daha fazla sancı çekmesi öngörülecek" ifadelerini kullandı.
Deutsche Bank'ın tahminine göre FED, politika faiz oranını yüzde 5 civarına çıkarmak zorunda kalabilir. 2006 yılı ortasından 2007'ye kadar olan ve FED yetkililerinin Amerika'da emlak piyasasındaki balonun patlamasından endişe duyduğu dönemde faiz oranı yüzde 5,25'ye kadar çıkmıştı.
Powell'ın yerel saatle 14.30'da yapacağı basın toplantısında FED'in son kararını ayrıntılarıyla anlatması bekleniyor. FED Başkanı'nın yaklaşımının, faiz oranlarındaki artışın ileride de aynı seviyede mi süreceği ya da 25 ve 50 baz puan gibi, daha alışılagelmiş artışlara geçmeden önce son bir "ön yükleme" mi yapılacağı hakkında ipuçları verecek.
'Mevcut tehlike'
Para politikalarına yönelik 'şahin tutum,' 1990'lı yıllardan bu yana görülmemiş düzeylerde faiz artışına giden merkez bankalarının ortak tavrı haline geldi.
FED'in ardından Avrupa Merkez Bankası, bu ayın başında faiz oranında ilk kez 75 baz puanlık artış yaptı. İsveç Merkez Bankası ise 30 yıl aradan sonra ilk kez bu hafta faizleri 100 baz puan arttırdı.
Bu hafta toplanacak İngiltere, İsviçre ve Norveç merkez bankalarının da yüksek oranda faiz artışları açıklamaları bekleniyor.
İlgili Haberler ABD'de Enflasyon Kalıcı Hale mi Geliyor?Borçlanma maliyetlerindeki artışlar; döviz, fiyat ve ticaret dinamiklerini, başka merkez bankalarının da harekete geçmesine yol açacak şekilde değiştirebilir. Bu durum özellikle döviz kurunun çalkantılı olduğu, dolardaki faiz artışının beklenmedik mali şoklar yaratabileceği gelişmekte olan ülkelerde belirgin olabilir.
FED'in enflasyonla mücadeleye giderek daha fazla odaklanması, kimilerinin, aşırıya kaçıldığına ilişkin kaygılara kapılmasına neden oluyor.
Uluslararası Para Fonu (IMF) eski baş ekonomisti Maurice Obsfeld, geçen hafta Peterson Uluslararası Ekonomi Enstitüsü tarafından yayınlanan makalesinde, 2021'de enflasyonun yükselmesini öngöremeyerek önlem almayı başaramayan "Merkez bankaları, savunmaya geçmekle suçlandıklarını hissediyor. Ancak mevcut tehlike, şu anki ve planlanan hamlelerin enflasyonu dizginlemeyi başaramayacağıyla ilgili değil. Bu hamleler çok ileri gidiyor ve dünya ekonomisinin gereksiz yere daralmasına yol açıyor" ifadelerini kullandı.
İlgili Haberler "ABD'li Tüketicilerin Enflasyon Beklentileri Düştü"Dünya Bankası Başkanı David Malpass, COVID-19 pandemisinin ve Rusya'nın Ukrayna işgalinin artçı şokları arasında dünya ekonomisinin "uzun süreli zayıf büyüme ve yüksek enflasyon dönemine" yaklaşıyor olabileceği uyarısında bulundu.
"FED'in tahminleri 'yumuşak inişe' olan inancı zedeleyebilir"
FED'in büyük olasılıkla 75 baz puan olarak açıklayacağı faiz oranı kararıyla beraber yayınlanacak ekonomik görünüm tahminlerinin işsizlik oranında hızlı bir artışa ya da ekonominin daralmasına işaret etmesi beklenmiyor.
1980'li yıllarda aşırı yüksek enflasyonla Paul Volcker liderliğinde mücadele eden FED'in aldığı faiz artışı kararları, işsizlik oranının artmasına ve Amerikan ekonomisinin küçülmesine yol açmıştı.
FED Başkanı Jerome Powell, bu ayın başında yaptığı açıklamada, FED'in bu sefer "çok yüksek sosyal bedellerden" kaçınacağına inandığını çünkü hanehalklarının ve şirketlerin, 1980'li yılların aksine enflasyonu içselleştirmediğini söylemişti.
İlgili Haberler ABD’de Yıllık Enflasyon Ağustos’ta Yüzde 8,3Ancak Powell, aynı zamanda Amerikalılar'ın FED'in enflasyonu aşağıya çekme ve daha kötü sonuçları engelleme çabaları gösterirken "biraz sancı" çekeceği öngörüsünde bulundu.
Bank of America ekonomistleri, "FED hala yumuşak inişi biçimsel sonuç olarak görse de zaman daralıyor. FED, iş piyasalarını yavaşlatma ve bununla beraber gelecek riskleri kabul etme yoluna giriyor" dedi.
Putin'in seferberlik kararı ve FED'in faiz artışı beklentisi doların değerini yükseltti.
FED'in faiz kararı açıklaması öncesinde Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin'in Ukrayna savaşı için daha fazla sayıda askerin seferber edileceğini açıklaması piyasaları sarstı ve doların son 20 yılın en yüksek değerine ulaşmasıyla sonuçlandı.
Putin'in seferberlik açıklaması üzerine dolar endeksi, binde 5 oranında artarak 2002 yılından bu yana en yüksek seviyeye çıktı.
İlgili Haberler Putin Kısmi Seferberlik İlan EttiPutin'in gaz arzını kesmesi, Avrupa ekonomilerine darbe indirmişti. Putin'in son açıklamalarının Avrupa ekonomisinin görünümüne ilişkin kaygıları tırmandırması, döviz piyasalarındaki satıştan en çok Avrupa para birimlerinin olumsuz etkilenmesine neden oldu.
Bu ayın başında dolar karşısında son 20 yılın en düşük seviyesine gerileyen Euro, bu sefer de son iki haftanın en düşük seviyesine inerek 0,9885 dolardan işlem gördü.
Dolar karşısında binde 3 oranında değer kaybeden Sterlin ise son 37 yılın en düşük seviyesine geriledi ve 1,1304 dolardan işlem gördü.
Bu yıl yaklaşık yüzde 16 oranında yükselen dolar endeksinin, 1981 yılından bu yana en büyük yıllık artışını gerçekleştirmesi bekleniyor.
Yatırım bankacılığı grubu Societe Generale'den döviz stratejisi uzmanı Kenneth Broux, "Rusya manşetleri FED'in yaratacağı depremi en azından şimdilik gölgeliyor. Çatışmaların tırmanması kaygıları Avrupa para birimlerine zarar veriyor. FED'in şahin tutum takınması durumunda kayıpların çığ gibi büyüdüğünü görebiliriz" dedi.