Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel ve AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la Ankara’da görüştü. Üçlü görüşmede AB yetkilileri, Türkiye’nin insan haklarına ve hukukun üstünlüğüne saygı göstermesi gerektiği mesajını verdi, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının gözden geçirilmesi talebini iletti. AB yetkilileri ayrıca Türkiye’den Yunan adalarındaki kaçak göçmenleri geri almasını da istedi.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın, Michel ve Von Der Leyen ile Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun eşliğindeki görüşmesi 2 saat 45 dakika sürdü. Bu görüşmede, AB Konseyi’nin Mart ayı sonunda aday ülke Türkiye’yle ilgili aldığı kararlar ele alındı, Brüksel’in Ankara yönetiminden beklentileri dile getirildi.
AB Konseyi, 2020’nin Aralık ayında Türkiye’ye 2021’in Mart ayında yaptırım uygulanabileceğini ilan etmiş ancak geçen ay bu yönde bir adım atmamıştı. AB yönetimi, özellikle Yunanistan, Güney Kıbrıs ve Doğu Akdeniz konularında atılacak adımlar başta olmak üzere “Türkiye’ye şartlı şekilde ve uyarılarla ilişkileri geliştirmek için süre verildiği” vurgusu yapıyor.
“Türkiye’nin bu fırsat penceresini değerlendirmesini bekliyoruz”
AB Konseyi Başkanı Michel, bugün Erdoğan’la AB – Türkiye ilişkileri geleceğini ele aldıklarını söyleyerek, AB Konseyi’nin geçen ayki toplantısında değerlendirmesiyle AB’nin Doğu Akdeniz’de istikrarlı ve güvenli bir atmosferden yana olduğunu ve Yunanistan ile Türkiye’nin istikşafi görüşmelere başlamasından memnuniyet duyduklarını yineledi. Michel, Kıbrıs ile ilgili AB’nin çözüm görüşmelerine başlanmasını önemli bulduğunu belirterek, “Aktif bir gözlemci olarak BM bünyesindeki toplantıyı desteklediklerini” açıkladı.
Bugünkü Erdoğan görüşmesiyle Türkiye’ye “AB’nin olumlu vizyonuyla neyi amaçladığını açıklama fırsatı” bulunduğunu kaydeden Michel, AB Konseyi’nin Haziran ayında yeniden değerlendirme yapacağına işaret ederek, “Türkiye’nin bu fırsat penceresini değerlendirmesini ümit ediyoruz. Biz Türkiye’ye elimizi uzatıyoruz” dedi.
Michel, “Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi önemli endişeleri beraberinde getirdi. Bu konuda bu sabah Birleşmiş Milletler (BM) Türkiye temsilciliği ve kadın örgüt temsilcileriyle de görüşme yaptım” açıklamasında bulundu. AB Komisyonu Başkanı Leyen de, Erdoğan’a İstanbul Sözleşmesi’yle ilgili çağrıda bulunduklarını açıklayarak, Türkiye’nin AB ile ilişkilerini olumlu atmosferde sürdürmek istediğini beyan ettiği bu dönemde sözleşmeden çekilme kararı alınmasını “iyi bir sinyal” olmadığı gerekçesiyle eleştirdi.
“İnsan hakları ve hukukun üstünlüğüne saygı AB için hayati”
AB Komisyonu Başkanı Leyen, Erdoğan’la yapılan görüşme için konuşması başlangıcında “ilginç” ifadesini kullandıktan sonra “Bu aslında bir sürecin başlangıcı. Bir yolun başındayız, hep birlikte. Bu yol bizi nereye götürecek? Bu sadece müzakerelerin içeriğine bağlı değil Türkiye’nin bu olumlu ivmeyi devam ettirme isteğine bağlı. Son haftalarda gördüğümüz şeyin sürdürülebilirliği kanıtlanmalı” dedi.
İstanbul Sözleşmesi’yle ilgili mümkünse başka bir yaklaşım sergilenmesini istediklerini söyleyen Leyen, “Kesinlikle açık, dürüst bir ortaklık istiyoruz. Michel ve benim de bugün dile getirdiğimiz üzere temel insan haklarına ve hukukun üstünlüğüne saygı AB için hayati önem taşır. Bu da bizim ilişkimizin ayrılmaz bir parçasıdır. Türkiye uluslararası insan haklarına ve standartlarına saygı duymalıdır… İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararından çok büyük kaygı duyuyorum. Kadınların ve çocukların korunmasıyla ilgili ve bu sözleşmeden çekilmek kesinlikle yanlış sinyal veriyor. AB yanlış gelişmeleri konuşmaktan hiçbir zaman çekinmeyecektir. Bu durum Yunanistan ve Kıbrıs gibi AB üyesi ülkelere yönelik tek taraflı eylemler için de geçerlidir” diye konuştu.
Leyen, “AB, Türkiye’yle ekonomik işbirliğini geliştirmeyi, HDP’nin kapatılması girişimi, AİHM kararlarına uyulmaması gibi insan hakları sorunlarından öncelikli mi görüyor?” sorusunu da yanıtladı. HDP’nin kapatılması girişimine ilişkin değerlendirmede bulunmadığı gözlemlenen Leyen, “İnsan hakları tartışılmaz bir konu, bizim için mutlak bir öncelik. (Erdoğan’a) Bunu net şekilde belirttik. AİHM’in Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala konusunda çok net kararlar verdiğini söyledik. Avrupa Konseyi üyesi olarak Türkiye’nin AİHM kararlarını kabul etmesi, saygı göstermesi gerçekten çok önemli. İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin kararı değiştirme yönünde çağrıda bulunduk. Kadın ve çocuklara yönelik şiddetle mücadele etmenin aracı bu sözleşme küresel anlamda önemli. Bu konuda küresel iş birliğine ihtiyacımız var” yanıtını verdi.
AB – Türkiye ilişkilerinde öncelikli 4 başlık belirlendi
AB Konseyi Başkanı Charles Michel ve AB Komisyonu Başkanı Ursula Von Der Leyen’in basın toplantısında yaptıkları açıklamalardan, bugünkü görüşmede, Erdoğan’a, insan hakları açısından son dönemde Türkiye’de yaşanan tartışmalı gelişmelere ilişkin eleştirilerde bulundukları görüldü. Bunun yanı sıra Doğu Akdeniz meselesinde AB’nin Yunanistan ile Güney Kıbrıs’ı desteklemeye devam edeceği mesajları verildiği gözlendi.
İlgili Haberler Beş Soruda AB-Türkiye İlişkileri GündemiAyrıca Michel ve Leyen, AB – Türkiye ilişkilerinde dört başlık üzerinde “her iki taraf için yarar sağlayacağı” gerekçesiyle öncelikle çalışma yapılacağını açıkladı. Bu başlıklardan ilki, ekonomik ve ticari ilişkilerin geliştirilmesi. Bu kapsamda Gümrük Birliği’nin ele alınması planlanıyor. İkinci başlık küresel tehditler iklim değişikliği ve halk sağlığı. Bu konularda birlikte çalışılması öngörülüyor. Üçüncüsü başlık ise halklar arasında etkileşimi arttırmak, bu amaçla insan hareketliliğinin kolaylaştırılması hedefleniyor. Dördüncü başlık göç. Taraflar bu alanda da işbirliği yapılmasını amaçlıyor.
Türkiye’den Yunan adalarındaki sığınmacıları alması bekleniyor
AB Konseyi Başkanı Michel, “Türkiye’nin 4 milyona yakın Suriyeli’ye ev sahipliği yapmasını önemsiyoruz. Bu konuda AB olarak desteğimizi sürdürmeyi öngörüyoruz. Ürdün, Lübnan’ın da katılımıyla bir toplantı yapılmasını planlıyoruz” açıklaması yaptı.
AB Komisyonu Başkanı Leyen ise, “2016 tarihli AB – Türkiye mutabakatı halen geçerlidir ve olumlu sonuçlar sağlamıştır. İnsan kaçakçılığıyla da mücadelede önemli bir mutabakat olmuştur. Türkiye’nin taahhütlerini yerine getirmesini bekliyoruz. Yunan adalarındaki düzensiz göçmenler konusunda Türkiye’ye geri dönüşte de herhangi bir gecikme olmaksızın uygulama bekliyoruz. Bu göç alanında iyi niyet göstergesi olacak. Biz de 4 milyon göçmene ev sahipliği yapan Türkiye’yi desteklemeye devam edeceğiz. Göçmenlere gelecek açısından kendi hayatlarını kurabilecekleri şekilde mali yardım yapılması gerektiğini düşünüyoruz” diye konuştu.
Bu açıklamayla AB, Ankara’dan Yunan adalarındaki göçmenleri, “düzensiz göçle mücadele” kapsamında geri almasını beklediğini ilan etti.
“Gümrük Birliği uygulanmasıyla ilgili zorluklara eğileceğiz”
AB Komisyonu Başkanı Leyen, ekonomik işbirliği başlığında Gümrük Birliği’nin modernize edileceğini belirtirken, “AB, Türkiye’nin en önemli ithalat ve ihracat ortağı. Ticareti arttırabilmemiz için şu anda Gümrük Birliği’nin uygulanmasıyla ilgili zorluklara eğileceğiz. Gümrük Birliği aslında hali hazırda bir başka ülkeyle benzeri olmayan bir çerçeve” diye konuştu. Bu noktada AB’nin, Türkiye’nin Gümrük Birliği anlaşmasını Güney Kıbrıs için uygulamamasını ele alacağı görülüyor.
“AB ile Türkiye ilişkilerinde iklim değişikliği ve halk sağlığı da önemli üst düzey diyalog başlığımız olacak” diyen Leyen, ekolojik sertifikalandırma meselesi ile salgına karşı aşılama konusunu bu başlıkta konuşacaklarını anlattı.
Leyen, “Türkiye’nin Erasmus gibi AB programlarına katılımıyla halklar arasında hareketliliği desteklemek istiyoruz” diyerek bunun halklar arasında olumlu etkileşimi sağlayacağını kaydetti.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: “Devam eden davalara saygı duyulmalı”
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, AB yönetimiyle görüşme sonrasında yazılı değerlendirme yaptı. Kalın, “genel olarak olumlu bir atmosferde gerçekleştiğini” vurguladığı görüşme kapsamında, “AB ile ilişkilerin geleceğiyle ilgili Türkiye’nin perspektifini ortaya koyarak, Türkiye’nin AB sürecinin nihai hedefinin tam üyelik olduğunun” ifade edildiğini söyledi.
Kalın, açıklamasınsa “AB’nin pozitif gündemi destekleyecek somut adımlar atması gerektiği belirtildi” dedi.
Erdoğan’ın AB yönetimine Türkiye’nin terörle mücadelede i birliği beklentisi yinelediği mesajını veren Kalın, “Doğu Akdeniz Konferansı’nın Akdeniz’in bir barış denizine dönüşmesi yolunda önemli bir rol oynayacağı” görüşünü aktardı. Bu noktada Kalın’ın, toplantıda ayrıca Erdoğan’ın “bazı üye ülkelerin Türkiye-AB ilişkilerini esir almasına müsaade edilmemesi gerektiğini” söylediğini aktarması dikkat çekti. Bu bölüm, Yunanistan ve Güney Kıbrıs bağlamında yorumlandı.
Kalın, AB yönetimince yapılan AİHM kararlarına uyulmaması gerektiği eleştirilere karşılık ise, Erdoğan’ın görüşmede “Türkiye’de devam etmekte olan davalarla ilgili hukuki sürece herkesin saygı göstermesi gerektiğini açık bir şekilde ifade ettiği” mesajını verdiğini söyledi.
Kalın’ın açıklamasıyla Erdoğan’ın İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararını savunduğu gözlendi. Kalın, bugünkü görüşmedeki İstanbul Sözleşmesi’yle ilgili eleştiriler açısından “Çeşitli mecralarda dile getirilen Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden ayrılması konusunda da Sayın Cumhurbaşkanımız konuya açıklık getirerek, kadına karşı şiddetin küresel bir sorun olduğu ve bu şiddetin her türüyle mücadeleye kararlılıkla devam edileceğini belirtti. Mevcut yasalar çerçevesinde hukuki mekanizmaların daha da güçlendirilerek kadına karşı şiddetle mücadelede çok daha etkin neticelere ulaşılacağı ifade edildi” dedi.