Avrupa Birliği'nde 'Koltuk Kavgası'

Lizbon Antlaşması'nın yürürlüğe girmesiyle devreye sokulacak olan "AB Başkanı" makamı için şu ana kadar kapalı kapılar ardında yürütülen tartışmalar artık kamuya açık bir şekilde yürütülüyor.

Bu koltuk için hem en güçlü hem de en tartışmalı aday eski İngiltere Başbakanı Tony Blair. Bir döneme damgasını vuran Blair, özellikleriyle bu görevi fazlasıyla yerine getirebilecek bir isim olsa da sonucu üye ülkelerin nasıl bir "AB Başkanı görmek istiyoruz?" sorusuna verecekleri yanıtlar ve Avrupa vizyonları belirleyecek.

Blair, özellikle AB'nin imajını güçlendirmek isteyenlerin adayı. İngiltere Dışişleri Bakanı David Milliband'ın deyimiyle "Washington, Pekin ya da Moskova'ya indiğinde trafiği durdurabilecek" bir isim. Ancak Irak Savaşı sırasında takındığı tavır ve İngiltere'nin Euro bölgesinde olmayışı, kontrolsüz dolaşıma olanak veren Schengen'i uygulamaması ve Temel Haklar Şartı'na bazı çekinceler getirmesi Blair'in elini zayıflatıyor. Blair'e tam destek veren Fransa'nın çark etmesi, İtalya'nın daha temkinli davranmaya başlaması ise İngiliz siyasetçi için önemli kan kaybı olarak nitelendirilebilir.

Bu koltuk için son günlerde ismi sıkça duyulan lider ise Lüksemburg Başbakanı Jean Claude Juncker. Blair'e karşı resmen bayrak açan Juncker "Göreve çağrılmam halinde reddetmek için bir nedenim olmaz" dedi. Juncker deneyimine rağmen bazı çeverelerde "geçmişin temsilcisi" ve "sembolik bir profil" talep edenlere uygun bir aday olarak görülüyor. Fransa ve İngiltere çok sıcak bakmadığı için Juncker’in Blair dışında bir alternatifin seçilmesi için kendi adaylığını açıkladığını düşünenler de var. Alternatif aday olarak ise Hollanda Başbakanı Jan Peter Balkenende’nin adı sıkça duyuluyor.

Aslında koltuk tartışmaları mevcut olmayan bir görev için yapılıyor çünkü Çek Cumhurbaşkanı Vaclav Klaus henüz Lizbon Antlaşması'nı onaylamadı. Klaus, her şeyden önce Çek Anayasa Mahkemesi'nin 3 Kasım'da açıklayacağı ve belgenin Çek yasalarına aykırı olup olmadığı konusundaki görüşüne yer vereceği kararını bekleyecek. Bu nedenle de yarın başlayacak zirvede yeni makam koltuklarına oturacak isimlerin resmen ele alınması beklenmiyor.

Önümüzdeki ay bu konuyla ilgili özel bir AB Zirvesi düzenlenmesi gündemde. "AB Başkanı" olacak ismin belirlenmesinde, şimdilik sessiz kalmayı tercih eden Almanya Başbakanı Angela Merkel'in belirleyici rol oynaması bekleniyor.