Bulgaristan-Türkiye sınırı yılbaşından itibaren yeni bir konuma kavuşacak. Muhabirimiz Mevlüt Katık konuyu araştırmak için Bulgar-Türk sınırının Bulgaristan tarafı Kapitan Andreev sınır kapısına gitti.
Bulgaristan’ın Avrupa Birliği’ne 2007 yılından itibaren resmen üye olacağının Brüksel tarafından açıklanmasının ardından bütün gözler Bulgaristan-Türkiye sınırına çevrildi.
Son gelişmeleri yakından izlemek için Sofya’dan Bulgar-Türk sınırına giderek, iki ülke arasındaki sınırın fiziksel olarak geçtiği noktada Türk ve Bulgar sınır yetkilileriyle buluştum. Sınırın her iki tarafına birer ayağımızı sembolik olarak basarak sohbetimize başladık. Tampon bölgede bulunan sınır noktasına Kapıkule’den gelen Türk yetkili Şinasi Yücel ile “Kapitan Andreev” adı verilen Bulgar sınır ve gümrük bölgesinin bir numaralı yetkilisi Bulgar görevli ile sohbete başladık.
Bulgar yetkili, bu sınırın 27 üyeli yeni Avrupa Birliği’nin dış sınırını oluşturacağı için, bütün gümrük ve sınır bölgesi teçhizatı ile bilgisayar sistemlerinin AB yardımıyla değiştirileceğini belirtti ve bu amaçla ayrıca Almanya’nın Bulgaristan’a, gece görüş kameraları ve dürbünleri ile diğer teçhizat yardımında bulunduğunu kaydetti. Bulgar yetkili, ayrıca, sözkonusu sınır kapısının Avrupa’nın sadece Türkiye ile değil, Orta Doğu’ya açılan kapısı durumunda olduğunu da vurguladı.
Yetkili kendisine yönelttiğimiz Bulgaristan’ın Makedonya ve Sırbistan ile olan sınırlarına AB’nin dış sınırı gözüyle bakılıp bakılmadığı ve o sınırlara da Türkiye ile olan sınırla eş değerde önem verilip verilmediği yolundaki sorumuza, Makedon ve Sırp sınırlarının Türkiye sınırı kadar işlek olmadığını söyleyerek cevap verdi, ve Türk-Bulgar sınırından sadece 2005 yılında 5 milyon 84 bin kişinin geçtiğini, bunun 2004’e göre yaklaşık 710 bin kişilik bir artışa işaret ettiğini hatırlattı. Bulgar yetkili, karayolu sınır kapısının hemen yakınında uzanan bir demiryolunun da, düzenli seferlerle, İstanbul, Sofya, Bükreş, Selanik ve Viyana’yı birbirlerine bağladığını ifade etti.
Kapıkule sınır yetkilisi Yücel ise, bu yaz Almanya’dan Türkiye’ye gelen Türk işçi akınında bir düşüş yaşandığını ve Almanya’dan yapılan dünya futbol kupasının bunda bir rolü olmuş olabileceğini kaydetti. Yücel, Türk tarafının Bulgaristan’ın AB üyesi olacağı 2007 yılına yönelik hazırlıklarının tamam olduğuna işaret etti ve halen uygulanmakta olan geçiş kurallarının her dönem için geçerli olduğunu hatırlattı.
Her iki gümrük ve sınır yetkilisi, sınır kapısında özellikle TIR kamyonları için yeni şeritler yapılmakta olduğunu belirttiler.
Bulgar yetkililer, 2006 yılının ilk sekiz ayında, Türk-Bulgar sınırından geçiş yapmaya çalışanlar arasından 277 kişinin geçişine engel olunduğunu, çoğunluğu eksik belge, vize yokluğu veya aranan suçlu olan bu kişilerden 106’sının Bulgar vatandaşı, 171’inin ise yabancı uyruklu olduğunu kaydettiler. Yetkililer, sınır kapısının Asya ile Avrupa arasındaki uyuşturucu trafik yolu üzerinde olması sebebiyle uyuşturucu ve diğer kaçakçılık türleriyle de mücadelenin artırıldığını kaydettiler.
Bu arada, sözkonusu sınır noktası, 1980’li yıllarda Bulgaristan’da Todor Jivkov liderliğinde başlatılan Bulgaristan Türklerinin zorla isim değiştirme kampanyasında yaklaşık 500 bin Bulgaristanlı Türk’ün çocuk, kadın, yaşlı demeksizin son derece ağır şartlar altında zorla Türkiye’ye sınır dışı edilmelerine tanık oldu. Bunun yanısıra, sınırın Bulgaristan tarafına adını veren Kapitan Andreev, 1878 Türk-Rus savaşında Rusların yanında Türklere karşı savaşmış bir Bulgar komutanı. 2007’de AB üyesi olacak Bulgaristan ile, AB’ye üye olma mücadelesi veren Türkiye arasındaki sınırın yeni bir mücadele mi, yoksa işbirliği kapısı mı olacağını zaman gösterecek.
Bulgaristan’ın Avrupa Birliği’ne 2007 yılından itibaren resmen üye olacağının Brüksel tarafından açıklanmasının ardından bütün gözler Bulgaristan-Türkiye sınırına çevrildi.
Son gelişmeleri yakından izlemek için Sofya’dan Bulgar-Türk sınırına giderek, iki ülke arasındaki sınırın fiziksel olarak geçtiği noktada Türk ve Bulgar sınır yetkilileriyle buluştum. Sınırın her iki tarafına birer ayağımızı sembolik olarak basarak sohbetimize başladık. Tampon bölgede bulunan sınır noktasına Kapıkule’den gelen Türk yetkili Şinasi Yücel ile “Kapitan Andreev” adı verilen Bulgar sınır ve gümrük bölgesinin bir numaralı yetkilisi Bulgar görevli ile sohbete başladık.
Bulgar yetkili, bu sınırın 27 üyeli yeni Avrupa Birliği’nin dış sınırını oluşturacağı için, bütün gümrük ve sınır bölgesi teçhizatı ile bilgisayar sistemlerinin AB yardımıyla değiştirileceğini belirtti ve bu amaçla ayrıca Almanya’nın Bulgaristan’a, gece görüş kameraları ve dürbünleri ile diğer teçhizat yardımında bulunduğunu kaydetti. Bulgar yetkili, ayrıca, sözkonusu sınır kapısının Avrupa’nın sadece Türkiye ile değil, Orta Doğu’ya açılan kapısı durumunda olduğunu da vurguladı.
Yetkili kendisine yönelttiğimiz Bulgaristan’ın Makedonya ve Sırbistan ile olan sınırlarına AB’nin dış sınırı gözüyle bakılıp bakılmadığı ve o sınırlara da Türkiye ile olan sınırla eş değerde önem verilip verilmediği yolundaki sorumuza, Makedon ve Sırp sınırlarının Türkiye sınırı kadar işlek olmadığını söyleyerek cevap verdi, ve Türk-Bulgar sınırından sadece 2005 yılında 5 milyon 84 bin kişinin geçtiğini, bunun 2004’e göre yaklaşık 710 bin kişilik bir artışa işaret ettiğini hatırlattı. Bulgar yetkili, karayolu sınır kapısının hemen yakınında uzanan bir demiryolunun da, düzenli seferlerle, İstanbul, Sofya, Bükreş, Selanik ve Viyana’yı birbirlerine bağladığını ifade etti.
Kapıkule sınır yetkilisi Yücel ise, bu yaz Almanya’dan Türkiye’ye gelen Türk işçi akınında bir düşüş yaşandığını ve Almanya’dan yapılan dünya futbol kupasının bunda bir rolü olmuş olabileceğini kaydetti. Yücel, Türk tarafının Bulgaristan’ın AB üyesi olacağı 2007 yılına yönelik hazırlıklarının tamam olduğuna işaret etti ve halen uygulanmakta olan geçiş kurallarının her dönem için geçerli olduğunu hatırlattı.
Her iki gümrük ve sınır yetkilisi, sınır kapısında özellikle TIR kamyonları için yeni şeritler yapılmakta olduğunu belirttiler.
Bulgar yetkililer, 2006 yılının ilk sekiz ayında, Türk-Bulgar sınırından geçiş yapmaya çalışanlar arasından 277 kişinin geçişine engel olunduğunu, çoğunluğu eksik belge, vize yokluğu veya aranan suçlu olan bu kişilerden 106’sının Bulgar vatandaşı, 171’inin ise yabancı uyruklu olduğunu kaydettiler. Yetkililer, sınır kapısının Asya ile Avrupa arasındaki uyuşturucu trafik yolu üzerinde olması sebebiyle uyuşturucu ve diğer kaçakçılık türleriyle de mücadelenin artırıldığını kaydettiler.
Bu arada, sözkonusu sınır noktası, 1980’li yıllarda Bulgaristan’da Todor Jivkov liderliğinde başlatılan Bulgaristan Türklerinin zorla isim değiştirme kampanyasında yaklaşık 500 bin Bulgaristanlı Türk’ün çocuk, kadın, yaşlı demeksizin son derece ağır şartlar altında zorla Türkiye’ye sınır dışı edilmelerine tanık oldu. Bunun yanısıra, sınırın Bulgaristan tarafına adını veren Kapitan Andreev, 1878 Türk-Rus savaşında Rusların yanında Türklere karşı savaşmış bir Bulgar komutanı. 2007’de AB üyesi olacak Bulgaristan ile, AB’ye üye olma mücadelesi veren Türkiye arasındaki sınırın yeni bir mücadele mi, yoksa işbirliği kapısı mı olacağını zaman gösterecek.