Başbakan Erdoğan, Kızılcahamam AKP istişare toplantısının kapanışında yaptığı basın toplantısında Avrupa Birliği ile ilgili son gelişmeleri değerlendirdi.
Erdoğan, “Lüksemburg’daki Avrupa Birliği zirvesinde henüz beklenen karar verilmiş değil” dedi ve siyasi ilkelere ve Türkiye’nin milli menfaatlerine uygun duruşun korunduğunu ve korunacağını söyledi.
“Biz ne kadar Avrupa Birliği ne ihtiyaç duyuyorsak Avrupa Birliği nin de bize ihtiyacı var” diyen Başbakan konuşmasında Avrupa Birliği liderlerine de seslendi. Erdoğan, Avrupa Birliği liderlerini küresel barış ve istikrar için sağduyulu olmaya çağırdığını söyledi.
Tayyip Erdoğan, Avrupa Birliği nin küresel bir güç olmayı hedefliyorsa ve medeniyetler çatışmasını ortadan kaldırmak istiyorsa medeniyetler ittifakını gerçekleştirmesinin şart olduğunu da belirtti. Başbakan Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girmesini hazmedemeyenler medeniyetler ittifakına karşı çıkanlardır dedi. Doğacak zararın bedelinin Avrupa Birliği’ne ait olduğunu da söyleyen Başbakan Erdoğan, “biz üzerimize düşeni yaptık” diye konuştu.
Bu arada Dışişleri Bakanlığı’ndan da bir açıklama geldi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan, İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw ve Abdullah Gül’ün birçok kez görüştüğünü söyledi. Tan, Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye birçok değişiklik önerisinde bulunduğunu ancak bunların hepsinin rededildiğini açıkladı. Sözcü Namık Tan, Dışişleri Bakanı Gül’ün konuyla ilgili sorumluluğun artık Avrupa Birliği’mhknde olduğunu söylediğini de kaydetti.
Avrupa Birliği ile ilgili gelişmeler ve Ankara’nın tavrı bugün toplanacak Bakanlar Kurulu’nda da değerlendirilecek. Çerçeve belgenin üzerinde anlaşma sağlanırsa belgenin Ankara’ya iletilmesi ve ardından da Dışişleri bürokratlarının belge üzerinde teknik çalışmalar yapması bekleniyor. Teknik değerlendirmeden sonra yapılacak siyasi değerlendirmeler sonucu ise Gül ve Babacan’ın Lüksemburg’a gidip gitmeyecekleri kesinlik kazanacak. Dışişleri kaynakları, Lüksemburg’a gidilmeye karar verilirse bugün akşam saatlerinde olması öngörülen randevunun saatinde sarkmalar olabileceğini ifade ediyor.
Müzakereler başlamazsa bunun Türk ekonomisine olumsuz etki etmesi ihtimali Ankara’nın bir başka kaygısı. Bu çerçevede Ekonomi’den Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan dün akşam ekonomi kurmaylarıyla bir değerlendirme toplantısı yaptı. Toplantının ardından Babacan Anadolu Ajansına verdiği özel demeçte, Avrupa Birliği ile ilgili süreçte yaşanabilecek olumsuz bir gelişmenin mali piyasalar ve ekonomi üzerindeki etkilerinin sınırlı kalacağını söyledi.
Ankara, çerçeve belgede tam üyelik dışında imtiyazlı ortaklık gibi ifadelere yer verilmesi, Türkiye’nin liman ve havaalanlarını müzakere sürecinde Rumlara açması gibi koşullara karşı çıkıyor. Ankara ayrıca belgede, Avrupa Birliği ülkelerinin uluslararası kurumlara üyeliğinin veto edilmemesi şeklindeki Rum talebine yer verilmesine de itiraz ediyor. Türkiye, Lüksemburg’daki Avrupa Birliği toplantısından çıkacak kararı bekliyor.
Erdoğan, “Lüksemburg’daki Avrupa Birliği zirvesinde henüz beklenen karar verilmiş değil” dedi ve siyasi ilkelere ve Türkiye’nin milli menfaatlerine uygun duruşun korunduğunu ve korunacağını söyledi.
“Biz ne kadar Avrupa Birliği ne ihtiyaç duyuyorsak Avrupa Birliği nin de bize ihtiyacı var” diyen Başbakan konuşmasında Avrupa Birliği liderlerine de seslendi. Erdoğan, Avrupa Birliği liderlerini küresel barış ve istikrar için sağduyulu olmaya çağırdığını söyledi.
Tayyip Erdoğan, Avrupa Birliği nin küresel bir güç olmayı hedefliyorsa ve medeniyetler çatışmasını ortadan kaldırmak istiyorsa medeniyetler ittifakını gerçekleştirmesinin şart olduğunu da belirtti. Başbakan Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girmesini hazmedemeyenler medeniyetler ittifakına karşı çıkanlardır dedi. Doğacak zararın bedelinin Avrupa Birliği’ne ait olduğunu da söyleyen Başbakan Erdoğan, “biz üzerimize düşeni yaptık” diye konuştu.
Bu arada Dışişleri Bakanlığı’ndan da bir açıklama geldi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan, İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw ve Abdullah Gül’ün birçok kez görüştüğünü söyledi. Tan, Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye birçok değişiklik önerisinde bulunduğunu ancak bunların hepsinin rededildiğini açıkladı. Sözcü Namık Tan, Dışişleri Bakanı Gül’ün konuyla ilgili sorumluluğun artık Avrupa Birliği’mhknde olduğunu söylediğini de kaydetti.
Avrupa Birliği ile ilgili gelişmeler ve Ankara’nın tavrı bugün toplanacak Bakanlar Kurulu’nda da değerlendirilecek. Çerçeve belgenin üzerinde anlaşma sağlanırsa belgenin Ankara’ya iletilmesi ve ardından da Dışişleri bürokratlarının belge üzerinde teknik çalışmalar yapması bekleniyor. Teknik değerlendirmeden sonra yapılacak siyasi değerlendirmeler sonucu ise Gül ve Babacan’ın Lüksemburg’a gidip gitmeyecekleri kesinlik kazanacak. Dışişleri kaynakları, Lüksemburg’a gidilmeye karar verilirse bugün akşam saatlerinde olması öngörülen randevunun saatinde sarkmalar olabileceğini ifade ediyor.
Müzakereler başlamazsa bunun Türk ekonomisine olumsuz etki etmesi ihtimali Ankara’nın bir başka kaygısı. Bu çerçevede Ekonomi’den Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan dün akşam ekonomi kurmaylarıyla bir değerlendirme toplantısı yaptı. Toplantının ardından Babacan Anadolu Ajansına verdiği özel demeçte, Avrupa Birliği ile ilgili süreçte yaşanabilecek olumsuz bir gelişmenin mali piyasalar ve ekonomi üzerindeki etkilerinin sınırlı kalacağını söyledi.
Ankara, çerçeve belgede tam üyelik dışında imtiyazlı ortaklık gibi ifadelere yer verilmesi, Türkiye’nin liman ve havaalanlarını müzakere sürecinde Rumlara açması gibi koşullara karşı çıkıyor. Ankara ayrıca belgede, Avrupa Birliği ülkelerinin uluslararası kurumlara üyeliğinin veto edilmemesi şeklindeki Rum talebine yer verilmesine de itiraz ediyor. Türkiye, Lüksemburg’daki Avrupa Birliği toplantısından çıkacak kararı bekliyor.