Brüksel’deki AB zirvesinden müzakere tarihi alarak dönen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ankara'da büyük bir coşkuyla karşılandı.
Geceyi İstanbul’da geçirdikten sonra, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile başkente dönerek Büyükşehir Belediyesi'nin Kızılay meydanında düzenlediği ‘müzakere tarihi alma’ kutlamalarına katılan Başbakan Erdoğan, “Kıbrıs’ta mesuliyetimizin idraki içindeyiz” dedi. Erdoğan Türkiye'nin kritik bir dönemeçten geçmiş olduğunu ve bundan sonra Avrupa Birliği'ne girişi güvence altına almak için daha çok çalışması gerekeceğini söyledi.
Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Gül, havanın soğuk olmasına rağmen Kızılay meydanında toplanmış olan halka hitaben konuşmalar yaptılar. Başbakan Erdoğan, Türkiye’nin Kıbrıs hassasiyetine değinerek “Kimse bu konuda bizimle aşık atmaya kalkışmasın. O konuda bizim duyarlılığımız onlarla mukayese edilmeyecek derecede yüksektir. Bugüne kadar böyle geldik bundan sonra da böyle gideceğiz” diye konuştu.
41 yıldır Türkiye’nin AB’den müzakere tarihi almaya çalıştığını hatırlatan Erdoğan, "Nereden nereye geldik?” sözleriyle kendilerinden önceki hükümetlere de göndermede bulundu. Artık içine kapalı bir Türkiye yerine, dünyayla bütünleşen bir Türkiye olacağını belirten Erdoğan, “Dantel örer gibi bu yolu öreceğiz. Yolumuz açıktır” dedi.
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ise, “Kıbrıs meselesi kalıcı bir çözüme ulaşana kadar, ortada bir tanıma yoktur. Ama kalıcı çözüm için de elimizden geleni yapacağız” diyerek Rum yönetimiyle müzakere kapısını araladı. Türkiye, Brüksel’de dün imzalanan anlaşmayla 3 Ekim 2005’te müzakerelerin başlayacağı yolunda söz aldı. Ancak zirvede Türkiye'yi esas zorlayan, nihai bildiri taslağının Kıbrıs paragrafı oldu. Konu, taraflar arasında son dakikaya kadar pazarlık konusu yapıldı ve tartışmalar bir ara Türk tarafının ‘görüşmelerden çekiliriz' restiyle tıkanma noktasına geldi. Bunun üzerine İngiltere, Almanya, Yunanistan, Fransa ve Hollanda liderleri devreye girerek, sorunu beşli zirvede çözüme kavuşturdu. Bu çözüme göre, Türkiye'ye şart koşulan 'ek protokole 24 saat içinde paraf atma' talebi geri çekildi ve Türkiye’nin sözlü olarak Ankara Antlaşması’ndaki ek protokolü 3 Ekim 2005’e kadar imzalayacağına dair bir 'bildirimde' bulunması istendi.