Erişilebilirlik

Yunan ve Rum Liderler Erdoğan’a Yanıt Verdi


Kıbrıs Rum lideri Nikos Anastasiades
Kıbrıs Rum lideri Nikos Anastasiades

NEW YORK- Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile Kıbrıs Rum lideri Nikos Anastasiades, Birleşmiş Milletler 77. Genel Kurulu’nda konuştu. İki liderin hedefinde Türkiye ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan vardı.

Yunanistan Başbakanı Miçotakis, Erdoğan’ın “Bir gece ansızın gelebiliriz” sözlerine verdiği yanıtta, “Ne yazık ki bu bir saldırganın dilidir. Barışçı değil” dedi.

Kıbrıs Rum lideri Anastasiades ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’nda “Dünya’ya KKTC’nin tanınması için yaptığı çağrıyı, “Uluslararası hukuk sistemini ihlal eden Türkiye, uluslararası toplumu yasa dışı yaptıklarını kabul etme çağrısında bulundu” şeklinde değerlendirdi.

“Avrupa da hiç olmaz dediğimiz şey başımıza geldi”

Yunanistan Başbakanı Miçotakis, BM Genel Kurulu’na hitaben yaptığı konuşmada, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalini, “Avrupa'da bizim düşünülemez dediğimiz şey uzun yıllar oldu. Hiç kimsenin başka bir halkın yasal sınırlarını zorla işgale cesaret edemeyeceğine inanıyorduk. Maalesef yanılmışız. Avrupa genelinde zorlu bir kış beklentisiyle karşı karşıyayız. Ukrayna'daki savaşın etkisi, gaz fiyatlarının yükselmesine neden oldu ve enflasyonda kırk yılı aşkın süredir görmediğimiz bir artışa yol açtı. Rusya, Avrupa toplumlarına acı vermek ve demokratik olarak seçilmiş Avrupa hükümetlerini istikrarsızlaştırmak için doğal kaynaklarını silah olarak kullandı” dedi. Başbakan Miçotakis, 20’nci yüzyılda, Avrupa’da böyle bir saldırganlık ve işgalin kabul edilemez olduğunu ifade etti.

“Türkiye ülkeme karşı kavgacı bir dil kullanıyor”

Rusya’nın, Ukrayna’yı işgalini kınayan sözlerinin ardından Türkiye’yi hedef alan Micotakis, İkinci Dünya Savaşı sonrasında Avrupa'da saldırıya uğrayan tek ülkenin Ukrayna olmadığını belirterek, “Yaklaşık 50 yıldır Kıbrıslılar, yasadışı bir askeri işgal sonucu bölünmüş bir adada yaşıyorlar. Ankara ve Kıbrıs Türk liderliği, uluslararası toplumda tecrit edilmiş ve tek başına, iki devletli bir çözüm için kabul edilemez taleplerde ısrar etmeye devam ediyor. BM Güvenlik Konseyi kararları temelinde üzerinde anlaşmaya varılan bir çözüm için müzakereleri sürdürmeyi reddediyorlar” dedi. Türkiye’nin, ülkesine yönelik anlaşılmaz kavgacı bir dil kullandığını belirten Miçotakis, “Türkiye hala önemli bir ülke, Yunanistan'ın ve Avrupa Birliği'nin ortağı ve müttefiki olabilecek bir NATO üyesi. Türkiye isterse, yapıcı bir rol oynama kapasitesine sahiptir. Örneğin, Türkiye'nin Ukrayna ile Rusya arasında başarılı bir tahıl ihracatı anlaşmasına yol açan son çabaları, küresel gıda güvenliğine önemli bir katkıdır. Ancak aynı zamanda Türkiye istikrarı bozucu bir rol oynamaya da devam ediyor. Türkiye, Rusya'ya karşı yaptırım uygulamayan tek NATO ülkesidir” dedi.

“Erdoğan Yunanistan’ı tehdit ediyor”

Miçotakis, Erdoğan’ın ülkesini tehdit ettiği belirterek, “Türkiye, Yunanistan söz konusu olduğunda, dil giderek kavgacı bir dile dönüşüyor. ‘Bir gece ansızın gelebiliriz’ diyor. Bu bir saldırganın dilidir. Barışçı değil. Sormak lazım, bu üslup köklü bir uluslararası aktöre, BM Şartı ve ilkelerine bağlı bir BM üyesi devlete uygun mudur? Bu tür eylemler, uluslararası toplumun Ukrayna'da bir savaşla karşı karşıya olduğu bir zamanda Doğu Akdeniz'de barış ve istikrarı baltalıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan kırmızı çizgilerden bahsetmek istiyorsa ki bunu söylüyorum, Türkiye'nin Yunanistan adalarının egemenliğine ilişkin iddiaları temelsiz ve kabul edilemez. Yunan topraklarının egemenliğini sorgulayan, tüm Yunanlılar için kırmızı çizgiyi geçen Yunanistan'ın başbakanı olarak ülkemin toprak bütünlüğü, güvenliği ve istikrarından asla ödün vermeyeceğim. Yunanistan kimsenin zorbalığına uğrayamaz” dedi.

Türk halkına “sizin için tehdit değiliz” mesajı

Miçotakis, 1922 yılında Yunan ve Türk liderlerinin trajik olaylarından sekiz yıl sonra, Yunan halkı ve Türk halkının barış ve bir arada yaşama konusunda uzun bir geçmişi olduğunu belirterek,” Bu nedenle bugün BM’den sadece Türk liderliğine değil, doğrudan Türk halkına da bu mesajla seslenmek istiyorum, Yunanistan ülkeniz için hiçbir tehdit oluşturmuyor. Biz sizin düşmanınız değiliz. Biz komşuyuz. Sıradan Yunanlılar ve Türkler arasındaki birçok dostluğa değer veriyoruz. İki ülkedeki büyük bir çoğunluğun siyasi çatışma ve düşmanlık istemediğini biliyorum. Öyleyse, karşılıklı saygı ile ve uluslararası hukuka uygun olarak bir işbirliği ve dostluk ruhu içinde ilerleyelim “dedi.

Anastasiades: “BM’nin durumu suçlu ülkeleri cesaretlendiriyor”

Görev süresinin sonuna gelen Kıbrıs Rum lideri Anastasiades, BM Genel Kurulu’na son kez hitap etti. Cumhurbaşkanı Anastasiades, konuşmasında ilk bölümünde BM’yi eleştirdi.

Anastasiades, “Nasıl oluyor da her yıl, bir tür ritüel olarak, kimileri için etkisizliği, kimileri için ise süsleme girişimi olan ancak aslında yerine getiremediğimiz şeyi kanıtlamak için tekrar tekrar bu Genel Kurul’a geliyoruz. BM Şartı'nın amaçları?" diye sordu. Güvenlik Konseyi'nin kararları, ihlaller, uluslararası hukuk ve uluslararası anlaşmalar neden uygulanmıyor? Acı çeken insanlar için daha iyi koşullar yaratmayı amaçlayan stratejiler ve programlar neden uygulanmıyor? Anlatmak istediğim şeyi hepiniz biliyorsunuz. BM’ye azalan güveni ve itibar kaybını dile getirmeden edemedim. BM'nin İkinci Dünya Savaşı’ndan hemen sonra yeni felaketleri önlemek, barışı güçlendirmek, etkin korunmaya ihtiyacı olanlara koruma ve umut sağlamak ve zorluklara karşı harekete geçmek için kurulmuş bir örgüt ancak zayıflıklar nedeniyle görevini yerine getiremiyor. BM, görev tanımlarının ihlali ile karşı karşıya kaldığında bile eşit mesafeli bir duruş sergileyemiyor. Bu, sadece uluslararası hukuku gözardı eden değil, aynı zamanda yasallık çerçevesinin dışında yeni emsaller yaratan suçlu devletlerin de cesaretlenmesine neden oluyor” dedi.

“Türkiye uluslararası toplumu yasadışı yaptıklarını tanımaya çağırdı”

Adanın artık eski bir cumhurbaşkanı olarak anılacağını belirten Anastasiades, BM ile ilgili yaptığı eleştirilerin Kıbrıs'taki gerçeklerle ve Türk askerlerinin işgaliyle paralelliklerini vurgulayarak, “Uluslararası hukuka dayalı kararların uygulanmaması nedeniyle keyfiliği teşvik edici oluyor. Ödüllendirici olarak algılanıyor. Bugün aslında Kıbrıs sorunuyla tanık olduğumuz şey budur. Uluslararası hukuku sistematik olarak ihlal eden Türkiye, uluslararası toplumu yasa dışı oldubittilerini tanıma çağrısı yaptı. Uluslararası hukuk sistemini ihlal eden Türkiye, uluslararası toplumu yasadışı yaptıklarını kabul etme çağırısında bulunuyor. Kıbrıs Rum toplumunun, BM kararlarına dayalı bir çözüme varılması için müzakerelerin yeniden başlaması için her türlü çabayı sarf ettiğini ve göstermeye devam edeceğinin açık olduğuna inanıyorum. Barış, refah ve istikrar koşullarında yaşayan Kıbrıslı Rum ve Kıbrıslı Türk hemşehrilerim ile vatanımın yeniden birleştiğini görememiş olabilirim. Ancak, ömrüm boyunca insanlık için daha iyi ve daha istikrarlı bir geleceğe tanık olabileceğimi içtenlikle umuyorum” dedi.

XS
SM
MD
LG