Erişilebilirlik

Yeni araştırma kadın beyninin hamilelik sırasında yeniden şekillendiğini ortaya koydu


Çalışmaya göre hamilelikte beyin bazıları kısa süreli, bazıları ise daha kalıcı olmak üzere büyük değişimler geçiriyor. Türünün ilk örneği olan çalışma tek bir denek üzerinde yapıldı. Bu denek, bilişsel sinirbilimci ve çalışmanın ortak yazarı Elizabeth Chrastil’di.
Çalışmaya göre hamilelikte beyin bazıları kısa süreli, bazıları ise daha kalıcı olmak üzere büyük değişimler geçiriyor. Türünün ilk örneği olan çalışma tek bir denek üzerinde yapıldı. Bu denek, bilişsel sinirbilimci ve çalışmanın ortak yazarı Elizabeth Chrastil’di.

Hamileliğin kadın vücudunda hormon dengesi, kalp ve damar, solunum, sindirim ve idrar sistemleri üzerinde büyük değişiklikleri tetiklediği biliniyor. Şimdiyse yeni bir çalışma, hamilelikte beynin de bazıları kısa süreli, bazıları ise daha kalıcı olmak üzere büyük değişimler geçirdiğini ortaya koydu.

Araştırmacılar, hamilelikte bir kadının beyninin nasıl yeniden şekillendiğini ilk kez haritalandırdıklarını açıkladı. Araştırma, gebe kalmadan üç hafta öncesinden başlayarak dokuz aylık hamilelik ve doğum sonrası iki yıl boyunca 26 kez yapılan beyin taramalarına dayanıyor.

Çalışma, beynin en dış katmanını oluşturan buruşuk alan kortikal “gri maddenin” hacminde yaygın bir azalmanın yanısıra beynin daha derinlerinde bulunan “beyaz maddenin” mikro yapısal bütünlüğünde artış olduğunu ortaya koydu. Her iki değişiklik de östradiol ve progesteron hormonlarının yükselen seviyeleriyle aynı zamana rastladı.

Gri madde, beyin sinir hücrelerinin hücre gövdelerinden oluşuyor. Beyaz madde ise beyinde uzun mesafeli bağlantılarla sinyalleri ileten sinir hücrelerinin akson demetlerinden (uzun, ince lifler) meydana geliyor.

Türünün ilk örneği olan çalışma tek bir denek üzerinde gerçekleştirildi. Bu kişi Elizabeth Chrastil’di. California Üniversitesi Irvine Kampüsü’nden bilişsel sinirbilimci ve çalışmanın ortak yazarı Elizabeth Chrastil, şu anda 4 buçuk yaşında olan sağlıklı bir erkek çocuk annesi. Araştırmanın devam ettiği sırada 38 yaşında olan Chrastil, şimdi ise 43 yaşında.

Chrastil, “2024 yılında, hamilelik sırasında beyinde neler olduğuna dair neredeyse hiçbir bilgiye sahip olmamamız oldukça şaşırtıcı bir durum. Bu araştırma, sağladığı yanıtlardan daha fazla soruya kapıları aralıyor ve biz bu soruların yanıtlarını daha yeni arıyoruz” dedi.

Chrastil, araştırma sırasında beynindeki değişiklikleri gösteren verilerin farkında olmadığını ve herhangi bir farklılık hissetmediğini söyledi.

“Hamilelikte gri madde azalıyor, beyaz madde artıyor”

Bilim insanları, çalışmanın tamamlanmasından bu yana Anne Beyni Projesi adı verilen ve devam etmekte olan bir araştırma kapsamında beyin taraması yapılan diğer hamile kadınlarda da aynı görüntüyü gözlemlediklerini belirtti.

Taramalar, incelenen beyin bölgelerinin yaklaşık yüzde 80'inde gri maddede ortalama yüzde 4'lük azalma olduğunu gösterdi. Doğum sonrası küçük bir toparlanma olsa da gri madde hacmi hamilelik öncesi seviyelere dönmedi. Taramalar, ayrıca beyin bölgeleri arasındaki bağlantıların sağlığının ve kalitesinin bir ölçüsü olan beyaz madde mikro yapısal bütünlüğünde yaklaşık yüzde 10'luk artış olduğunu ortaya koydu. Beyaz madde miktarı, hamileliğin 3-6 aylık döneminin sonlarında ve üçüncü trimesterin başlarında zirve yaptı ve ardından doğum sonrası hamilelik öncesi duruma döndü.

Nature Neuroscience dergisinde yayınlanan çalışmanın kıdemli yazarı California Üniversitesi Santa Barbara Kampüsü’nden sinirbilimci Emily Jacobs, “Anne beyni gebelik boyunca koreografik bir değişim geçiriyor ve nihayet bu süreci gerçek zamanlı olarak gözlemleyebiliyoruz” dedi.

Önceki çalışmalarda hamilelik öncesi ve sonrasında beynin anlık görüntülerinin alındığını aktaran Jacobs, “Ancak beyne bu değişimin ortasında hiç tanık olmamıştık” diye konuştu.

“Genç yetişkinlerin başına gelenden farklı değil”

Araştırmacılar, gri madde kaybının “kötü bir durum” olarak değerlendirilemeyeceğini söyledi. Pennsylvania Üniversitesi'nden çalışmanın baş yazarı Laura Pritschet, beyindeki değişimin ergenlerdeki değişime benzeterek şunları dile getirdi:

“Bu değişim, beyin devrelerinin ince ayarını gösterebilir. Bu durum, ergenlik sürecinden geçerken ve beyinleri daha özellikli hale gelirken tüm genç yetişkinlerin başına gelenlerden farklı değil. Gözlemlediğimiz bazı değişiklikler, hamileliğin yüksek fizyolojik taleplerine bir yanıt olabilir ve beynin ne kadar uyum sağlamaya yatkın olabileceğini gösterir.”

Bilim insanları, gelecekte bu değişikliklerin doğum sonrası depresyon gibi olguları tahmin etmeye nasıl yardımcı olabileceğini araştırmayı umuyor. Hamilelik sırasında tansiyonla ilgili ortaya çıkabilen ve ciddi bir durum olan preeklampsinin beyni nasıl etkileyebileceği de bu kapsamda incelenebilir.

Forum

XS
SM
MD
LG