Küresel ısınma ve iklim değişikliğinin bir sonucu olarak tüm dünyayı vuran yangınlara müdahale için uçaklar, helikopterler ve yangın müdahale ekipleri yeterli mi? Yoksa yangını çıkmadan tahmin etmek, nerelerde çıkabileceğini belirlemek, dahası büyümeden kontrol altına alabilmek mümkün mü?
Yangınlarda elde edilen veriler gelecek kararlara dönüşüyor
Amerika’da bu konuda kurulmuş en büyük merkezin başında bir Türk var. ABD’li yetkililerin yangınlar konusunda bilgisine başvurduğu Dr. İlkay Altıntaş San Diego’daki California Üniversitesi bilgisayar merkezindeki WIFIRE Laboratuvarı kurucusu ve direktörü. Altıntaş merkezde, veri bazlı yangın modellemesiyle yangının davranışını anlayarak nereye gideceğini tahmin etmenin mümkün olduğunu söylüyor. Acil durum yönetiminde dört aşama olduğunu bunların hazırlık, zarar azaltma, mücadele ve iyileştirme olarak sıralandığını belirtiyor:
“Tabii hava durumu çok önemli. O yangının çıktığı yerde nem yüksekse rüzgar düşükse hava sıcaklığı yangını kontrol etmek daha kolay. Ama fön rüzgarı dediğimiz havanın etkisi sıcaklık nemin düşük olması bunlar yangını felakete dönüştüren şeyler. Mücadele de değişiyor. Yangın büyüdükçe kendi havasını oluşturmaya başlıyor. Bu durumda aynı yangından veri toplayıp yangının nasıl davranacağını öğrenmemiz de mümkün. Gelecek kararlara dönüştürmek mücadele konusunda bir kültür değişikliği gerektiriyor. Bütün dünyada bu kültür değişikliğini yavaş yavaş görüyoruz. Türkiye’de de olacağını düşünüyorum.”
“Yangın çıktığı an uçaklar havalanıyor modelleme başlıyor”
Dr. İlkay Altıntaş’ın direktörü olduğu WIFIRE Merkezi’nde toplanan bilgilerin karar verici makamların kullanabileceği enformasyona dönüşmesi ise şöyle sağlanıyor:
“California’da son 5 senedir birçok yangında birlikte çalıştık otoritelerle (yetkililerle). Son iki senedir de füzyon merkezi dediğim oluşumla hem kamu hem de endüstriyel ortaklarla birlikte çalışıp bir program oluşturduk. Bu programda yangın çıktığı anda eyaletimizin ödediği uçaklar havalanıyor ve modelleme başlıyor füzyon merkezimizde. NASA kamera sistemlerinin hepsi kullanılarak uçaktan gelen bilgilerle birleştirilmesi sonucu yangını sürekli olarak modelliyoruz. Böylece yangın çıktığı andan itibaren, acil durum telefonu alındığı andan itibaren yangının hem nasıl değiştiği hem de onun nereye gidebileceği konusunda modeller oluşturup doğru otoritelere aktarıyoruz.”
“Yangına ilk üç saatte müdahale çok şeyi değiştirir”
Orman yangınlarının başladıktan sonraki ilk üç saatinin kritik öneme sahip olduğunu vurgulayan Dr. İlkay Altıntaş, Türkiye’deki yangınların seyrinin incelenerek, gelecekteki olası yangınların önlenmesi için veri tabanı oluşturulabileceğini belirtiyor:
“Mesela futbol maçını düşünün. Sadece defansla oynamıyoruz. Mücadele biraz defans oluyor. Bu bir savaş. Risk yönetimine yönelip proaktif, önceden yangın risklerin görülüp ona göre ağaçlandırma yapılandırma yapılması, risk anında önceden önlem alınması. Çünkü yangının ilk 3 saati çok şeyi değiştirir. İlk üç saatte müdahale çok şeyi değiştirir. Amerika’da yaptığımız sistemler sayesinde bu konuda kültür de değişti. Yangın konusunda risk yönetimine geçmemiz gerekiyor. Türkiye’de de burada da yapıldığı gibi. Kriz yönetiminde kalmış durumdayız. Çünkü öğrenilecek çok şey var. İnsan katkılı yangınların, iklim değişimi sonucunda değişen çevremizin doğru değerlendirilip ona göre yeni sistemler oluşturulması gerekiyor. Yangının çıkış noktası da önemli, hemen müdahale etmek önemli. Öğrenilecek çok şey var.”