Amerika’nın başkenti Washington’da düzenlenen Romatoloji Konferansı’na dünya genelinden alanında uzman binlerce kişi katıldı. Profesör Şafak Sahir Karamehmetoğlu ve Profesör Halil Koyuncu da Türkiye’den Konferansa katılan yaklaşık 100 bilim insanından ikisiydi. Alanında uzman iki isim romatizmal hastalıkların tedavisi konusunda ipuçları verdi.
Romatoloji Konferansı 2016’nın adresi Amerika’nın başkenti Washington’du. Dünya genelinde alanında binlerce uzmanın katıldığı konferansta Türkiye’den de yaklaşık 100 bilim insanı yer aldı.
Profesör Şafak Sahir Karamehmetoğlu ve Profesör Halil Koyuncu da Türkiye’den konferansa katılan isimlerdendendi.
İki isim hem konferansı hem de romatizmayla ilgili gelinen aşamayı Amerika’nın Sesi’ne değerlendirdi.
Profesör Şafak Sahir Karamahmetoğlu, konferansın önemine vurgu yaptı, Türkiye’de de bu konuların yakından takip edildiğini belirtti.
Karamehmetoğlu: “Aşağı yukarı 300’e yakın romatizmal hastalık mevcut”
Karamehmetoğlu, “Washington’a gelmemizin amacı her yıl yapılan Romatoloji Kongresi. Türkiye’den de bir çalışma ile biz bu toplantıya katılmış olduk, bu toplantı gerçekten önemli, dünya genelinden 6700’ün üzerinde katılım oldu, dünyanın her tarafından geldiler ve burda en son bilgiler konuşuldu, bilgi alışverişinde bulunuldu, konu tabiki romatolojiydi, romatoloji dediğimiz zaman aklımıza bir tek hatalık gelmiyor, aşağı yukarı 300’e yakın romatizmal hastalık mevcut, Bunların bir kısmı iltihabi romatizmal hastalıklar, bir kısmı da iltihapsız romatizmal hastalıklar, iltihapsız olanlar çok yaygın ama iltihabı hastalıklar romatizmal hastalıklar çok daha önemli ve sakatlık da yapılabilen hastalıklar, bunların tedavisiyle ilgili gelişmeler oluyor, Amerika’da daha çok oluyor bunlar ama Türkiye’de de biz bunaları çok yakından takip ediyoruz,aynı tedaviler Türkiye’de de yapılabiliyor” dedi.
Karamehmetoğlu, romatizmal hastalıkların tedavisi konusunda Türkiye’nin dünyadan geri olmadığı görüşünde.
Karamehmetoğlu,“Türkiye genel olarak tıpta çok iyi bir seviyede, bütün dünyada da bu kabul ediliyor, hem sistem olarak hem de bilgi seviyesi olarak en iyi düzeyde teknolojileri bir Türkiye’de uyguluyabiliyoruz, ve şu anda Amerika’da dünyada hangi tedaviler yapılıyorsa aynılarını Türkiye’de uyguluyabiliyoruz..Tabi romatizmal hastalıkların ilaçla tedavisi olduğu kadar bir de rehabilitasyonu var. Rehabilitasyonu konusunda da gene çok ileri düzeyde bunu tedavi edebilen rehabilitasyon merkezlerimiz var,Buralarda da en son bilgilerle bu hastaların tedavisi yapılıyor” diyor.
Peki bir kişi romatizma hastası olduğunu nasıl anlayabilir? Karamahemetoğlu’na göre bu tek bir hastalık değil.
Karamehmetoğlu: “Erken tanı ne kadar erken olursa o kadar iyi sonuçlara ulaşıyoruz”
Şafak Karamehmetoğlu, “romatizma deyince genellikle halkın aklına tek bir hastalık geliyor, bu tek bir hastalık değildir, romatizmam var dediğiniz zaman bu çok fazla anlamlı değil, 300’e yakın hastalıklardan hangisi, çünkü her birinin tedavisi duruma göre değişiyor, burada da şu önemli erken tanı ne kadar erken konulursa o kadar iyi sonuçlara ulaşıyoruz, tedavide erken tanı çok önemli, en önemli belirti eklem ağrısı, romatizmal hastalıklar eklemleri turuyor, eklemlerinde ağrı olan insanlar bu eğer 3 günden de fazla sürüyorsa boyun ağrısı olur, bel ağrısı olur, kalça ağrısı, diz ağrısı o zaman bunu araştırmaları lazım ve ilgili doktora görünüp tanısının tam olarak konması gerekiyor ki yanlış bir şey yapılmasın, o tanıya uygun tedavi yapılsın, bu da mümkün, bir de tabi ki boyun ağrıları, bel ağrıları, sırt ağrıları için ağır kaldırmamaya ters hareketler yapmamaya ve biz bu egzersileri şikayetler oluşmadan yaparsak bu gibi hastalıkların ortaya çıkma durumu çok daha azalıyor tabi, hastalığın tanısı konulduktan sonra ona göre tedavi yapılması en iyi sonuçları veriyor” diyor.
Profesör Karamehmetoğlu, kolesterol ilaçların bu konuda sıklıkla kullanılmaya başladığını belirterek bunun tedavide bir etkisi olmadığını da kaydediyor.
Karamehmetoğlu: “Kolesterol ilaçların tedavide bir etkisi yok”
Karamehmetoğlu, “Kolesterol ilaçları tabi sıklıkla kullanılmaya başlandı,ama kolesterol ilaçlarının romatolojik hastalıkların üzerine direk bir etkisi yok, Kas ağrısı yapabilir, kas ağrısı bazı romatizmal hastalıklarda da oluyor ama birincil bir şikayet değil, daha çok eklem ağrılanına neden oluyor romatizmal hastalıklar,ne romatizmal hastalıklar üzerine ne de kemik miktarı üzerine kolesterol ilaçlarının herhangi bir etkisi iyi ya da kötü söz konusu değil, hipertansiyon ilaçları da tabi kullanılması çok gerekli olabiliyor ama onların da direk olarak eklemler üzerine veya direk hareket sistemi organları üzerine bir etkisi söz konusu değil, iyi ya da kötü yönde” sözleriyle düşüncelerini ifade ediyor.
Karamehmetoğlu: “Kaplıcalar romatizmal hastalıkların tedavisinde önemli yer tutuyor”
Romatizmal hastalıkların tedavisinde kaplıcanın önemli bir yer tuttuğunu ve sıkılıkla kullanıldığını kaydediyor Profesör Karamehmetoğlu.
Kramehmetoğlu, ”Kaplıcalar romatizmal hastalıklarda sıklıkla kullanılıyor,eğer kişide hipertansiyon gibi, kalp hastalığı, böbrek ytersizliği, karaciğer yetersizliği gibi durumlar yoksa aşağı yukarı bütün romatizmal hastalıklarda bir kaplıcayı uyguluyoruz, Türkiye bu yönden çok zengin, çok fazla sayıda kaplıcamız var, farklı farklı özellikleri olan kaplıcalar var,yalnız burada dikkat edilmesi gereken bir şey hastaya biz kaplıca uyuglarsak bir yan etkisi görülşür mü onu önceden iyi değerlendirmemiz gerekiyor, ama iltihabı eklem ramatizmaları dahil her türlü romatizmal hastalığa uygulanabilir, fakat iltihabi eklem romatizmalarında hastalık alevlenme döneminde olmamalıdır, biz onu muayneyle anlıyoruz, bazı romatizma testleri yaparak da hastalığın alevlenme döneminde olup olmadığını anlayıp ona göre kaplıca tedavisi öneriyoruz” diyor.
Peki Türkiye son dönemde zaman zaman gündeme gelen sağlık turizmi konusunda ne durumda, Profesör Karamehmetoğlu’na göre Türkiye sağlık turizminde dünyada ilk 10’nun içinde..
Karamehmetoğlu, “sağlık turizmi Türkiye’de hızla gelişiyor, diyelim ki bundan 15-20 yıl kadar önce yok denilecek seviyedeydi, ama özellikle özel hastanelerin girişmiyle ve çok güzel hastanelerin yapılmasıyla sağlık turizmi hızla ilerledi, şu anda da dünyada ilk beşe giremiyorsak da ilk 10’nun içinde sayılırız sağlık turizmi açısından” dedi.
Washington’daki Romatoloji Konferansı’nın oldukça faydalı olduğunu kaydeden Profesör Halil Koyuncu da tanı, teşhis ve ilaç kullanımının önemine vurgu yaptı.
Koyuncu: “Tanı, teşhis ve ilaç tedavisi önemli”
Koyuncu, “Bu tür toplantıların iki türlü yararı var,biri sosyal yönden diğeri bilimsel yönden, sosyal yönden çeşitli insan gruplarıyla, bilim adamlarıyla tanışma görüşme imkanı doğıyor, ama bundan daha da önemlisi bilim paylaşımı oluyor, biz de bu amacı güderek geldik, adı üzerinde romatolaji toplantısı, tabi bu tür hastalıklar sadece ağrıyla eklem ve eklem çevresinde ağrı yapabildiği gibi iç organları da etkiliyebiliyor, bugün akciğerin kalbin, damarların, karaciğerin böbreğin de etkilendiği birçok romatizma hastalığı var, bunları da iyice değerlendirmek ayırıcı teşhiste gözönünde bulundurmak gerekiyor, daha sonra ki aşamada da bunların artık teşhis konduktan sonra tedavisinin düzenlenmesi gerekiyor, bunlar içinde tedavi şemasında mutlaka temelde yapılması gerekli olan bir tedavi çizelgesi var, işte ilaç ya da ilaç harici uygulamaları bunları öncelikle uygulamak gerekiyor, işte biz bu konferansta da ilaçlarda yapılan yenilikler ve ilerlemeler gelişmeleri gördük, çeşitli kurumlar tarafından incelenmiş, irdelenmiş, uygulanmış olan ilaçları gördük, ağrı kesiciler, iltihap gidericiler gibi ki bunları da hastalar üzerinde denenerek ortaya konmuş olanlar bunun dışında ilaç haricinde de özellikle egzersiz olmassa olmazı, fizik tedavi aygıtlarının kullanımı, cerrahi müdahaleler ya da diğer uygulanabilecek yöntemler yine burda vurgulanmış durumda” dedi.
Profesör Halil Koyuncu, romatizma tedavisinde kullanılacak ilaçların özelliklerine de dikkat çekti.
Koyuncu, ”Eğer romatizma hastalığının nedeni bir mikropsa mikroba yönelik özellikle antibiyotikler kullanılıyor, burada vurgulananlar onlar olmadı, ama ikincisi hastaların yakınmalarına yönelik işte ağrısı var ağrı kesici, iltihabı var, iltihab giderici gibi ilaçlar vurgulanıyor, özellikle iltihaplı olan romatizma türlerinde iltihabı baskılamaya, ilerlemesini durdurmaya ya da ortadan kaldırmaya yönelik yapıyı düzeltmeye yönelik ilaçlar özellikle vurgulandı, bu amaçla da bazı kimyasal maddeler olduğu gibi vücutta iltihapta rol alan bazı hücrelerin de baskılanması yoluyla etkili olan ilaçlar vurgulandı, tabi bunlar haliyle hem hastalığın ilerlemesini durdurmada yardımcı oluyor. Bu toplantıda bu Kongre’de bunlar vurgulandı” dedi.
Halil Koyuncu, bu ilaçların kullanılması için karar verildiği zaman yan etkileri açısından mutlaka çok iyi takip edilmesi gerektiğini de vurguluyor.
Türkiye’de ithal ürünlerin yerine onlara eşdeğer yerli ürünlerin ortaya çıkmaya başladığını belirten Profesör Koyuncu, Türkiye’de bilim, sağlıkta ilerlemeler olduğunu kaydetti.
Profesör Halil Koyuncu, temel tedavilerde eksiklikler ya da yan etkiler nedeniyle hatalar olması durumunda takviyeye ihtiyaç olduğunu belirtiyor.
Koyuncu: “Tedavi yeterli olmassa takviye etmek gerekiyor”
Koyuncu, “Tedavide özellikle temel yapılması gerekli olan tedavilerin yanında zaman zaman bunlar yetersiz olabiliyor, ya da yan etkileri nedeniyle hastalar kullanmayabiliyor, böyle bir durumlarda destek yapmak, tamamlamak gerekiyor, bir takviye etmek gerekiyor, bununla ilgili de çeşitli yöntemler var, ister bedenle ruh arasındaki dengeyi sağlamak olsun, ister bazı bitkileri doğrudan sağlamak, kullanmak olsun, bazı enerji fazlalığını alıp enerji eksikliğini vermek gibi olsun, ya da gıda türündeki ürünleri kullanmak gibi olsun, tabi takviye edici ürünlerde ya bitkisel kaynaklı oluyor, ya hayvansal kaynaklı oluyor ki bunlar zaten vücudun ayrılma ürünleri, eksikliği buradan da giderebiliyorsunuz, buradaki toplantıda olma amacımızdan biri de bu idi, özellikle takviye ürünlerinden gıda takviyelerinden özellikle kıkırdağın temel ürünlerinden olan glikozamin gibi diğer ürünlerin kullanıldığı bir ürünü hastalarımıza da kullanmıştık, gerçektende kısa dönemde olsa bir olumlu yanıt almıştık ki tüm dünyada bu yönde bir akış içersinde hem temel ürünleri kullanma yönünde hem de böyle alternatifi de hastanın sunumuna arz etme durumunda. Bu da sevindirici tablo. Nasıl ki Amerika’da böyle uygulamalar var, Türkiye’de de bu alanda gerçekten uygulamalar görülüyor. Bu da tamamlayıcı tıp uygulamaları gibi alternatif tıbbi yöntemler gibi yine tedavi yöntemleri olarak geçiyor” dedi.
İki Bilim Adamı Türkiye’nin tıp konusunda dünyada gelişmiş ülkeler arasında olduğunu da vurguluyorlar.
Gelecek yıl Romatoloji Konferansı Amerika’nın San Diego kentinde yapılacak.