İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Dr. Recep Koç, VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamada, Corona virüsü vakalarında yaş ortalamasının düştüğünü belirterek çocuklarda ve gençlerde bulaşıcılığın en az yetişkinler kadar olduğuna dikkat çekti. Gençlerde aşılanmanın yavaş ilerlediğine de vurgu yapan Dr. Koç, “Gençlerimiz ‘bize bir şey olmaz’ diye düşünüyor. Aşı olmadıkları zaman hem arkadaşları arasında hem de toplum içinde kendilerini ayrıcalıklı bir grup olarak tanımlıyorlar. Şu an okullar açıldı ve kışa girildi. Soğuk algınlığı, nezle ve birçok virüsün ortalıkta cirit attığı bir dönemdeyiz. Tabii ki COVID-19 vakaları da yaygın. Karşımıza gelen vakalarda hangisinin COVID-19, hangisinin nezle ya da soğuk algınlığı olduğunu ayıramıyoruz. Test yaptırmaya gönderiyoruz ama hafif atlatan gençler ve çocuklar test yaptırmaya dahi gitmiyorlar. Bu yüzden de evdekiler ve yakın tanıdıkları riske girmiş oluyor” diye konuştu.
Aile hekimliği izlem listelerine 30 yaşın altındaki vakaların girmeye başladığını ifade eden Koç, “Neredeyse her gün COVID-19 pozitif vakalarının yarıya yakını, 30 yaşın altında. Bunların da büyük bir kısmını, 20 yaş altı ilkokul, ortaokul ve lise öğrencileri oluşturuyor” dedi.
“Nüfusa göre yüzde 80’leri geçmek lazım ki virüse karşı bağışıklık oluşsun”
En başından beri yaygın aşılama kampanyası yapılması yönünde öneri sunduklarını kaydeden Dr. Koç, Sağlık Bakanlığı’nın sosyal medyadan mesaj atmak dışında bir şey yapmadığını söyledi.
Koç, “Başından beri Sağlık Bakanlığı’na tavsiyemiz, aşılamanın bir kampanya şeklinde yapılmasıydı. Basın yayında, televizyonlarda, sağlık kurumlarında broşürler, pankartlar ve kısa filmlerle, açıklayıcı bilgiler vermek gerekiyordu. Sağlık bakanımızsa sadece Twitter’dan mesaj atıyor. Biz sağlık çalışanları bile yeni aşı olanları, yapılan yeni uygulamaları Twitter üzerinden atılan mesajlardan öğreniyoruz. Haritalar renkleniyor, boyanıyor. Şu an biz Türkiye’de tam aşılı dediğimiz grubun yüzde kaç olduğunu bile bilmiyoruz. Bakanlığın açıklamalarına göre, ikinci dozda yüzde 70-75’leri bulduk ama bu aşılar Sinovac mı BioNTech mi bunları bile bilmiyoruz. Dünya Sağlık Örgütü’ne verilen bilgilerde hala bizim tam aşılı dediğimiz grup yüzde 50’yi geçmiyor. Halbuki nüfusa göre yüzde 80’leri geçmemiz lazım ki virüse karşı bağışıklığımız oluştu diyebilelim” ifadelerini kullandı.
“15 yaş ve üstünün hatta 12 yaş ve üstündeki riskli grupların da bir an önce aşılanması gerekiyor”
İstanbul’da Temmuz ayında günlük vaka sayıları, 1500-2000 civarında seyrederken şu anda sayıların 7 bini bulduğuna dikkat çeken Koç, özellikle genç nüfusun taşıyıcılığı göz önünde bulundurularak 15 yaş üstü çocukların aşılanmaya başlanması gerektiğini söyledi. Koç, “Gençler ve çocukların taşıyıcılığı fazla, buna dikkat etmek gerekiyor. Bu yüzden tavsiyemiz 15 yaş ve üstünün hatta 12 yaş ve üstündeki riskli grupların da bir an önce aşılaması” ifadelerini kullandı.
“Aşıların içinde insan sağlığına zararlı maddeler olsa bizler 4. dozumuzu yaptırır mıyız?”
Kendilerine bilim insanı diyen herkese güvenilmemesi gerektiği uyarısını yapan Dr. Koç, “Bugün Amerika’da, İsrail’de ve Avrupa’daki bazı ülkelerde yapılan araştırmalar, aşıların yararlı olduğunu ortaya koymuştur. Gençlerde miyokardit dediğimiz vakalar olabiliyor ama çok selim seyrediyor ve birkaç günde geçiyor. Kalıcı bir şey olmuyor, kısırlık yapmıyor. Aşıların içinde insan sağlığına zararlı maddeler yok. Biz sağlık çalışanları, bırakın üçüncüyü 4. aşılarımızı yaptırıyoruz. Bu kadar bizlere zarar verecek bir şey olsa bizler 4. aşıyı yaptırır mıyız? Kendi çoluk çocuğumuza yaptırır mıyız?” dedi.
“Anne babalara büyük görev düşüyor”
Gençlerin aşılanmasında anne ve babalara büyük görev düştüğünü belirten Koç, “Lütfen çocuklarınıza bu aşıları yaptırın. Çocuklarınız belki hafif atlatabilir ama evdeki yaşlılar, sizler ve etraflarındaki riskli gruplar tehlikeye giriyor. Bugün hastanelerde yaşlar düştü. Daha önce yoğun bakımlarda 65 yaş üzeri hastalar yatarken bugün 40 yaş altında gençlerimiz yoğun bakımlarda yatıyor” diye konuştu.