Seçim uzmanları ve diplomatlar, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esat’ın Baas Partisi’nin, gelecek aylarda ya da siyasi geçiş döneminde yapılacak herhangi bir parlamento seçiminde açık farkla galip geleceği uyarısında bulunuyor.
Esat, pazartesi günü, Nisan ayında seçim yapılacağını açıkladı. 250 sandalyeli Suriye meclisinin üyeleri 15 bölgeye dayalı seçim sistemiyle dört yıllık görev süreleri için seçiliyor.
Muhalif siyasetçiler ve seçim uzmanları, seçim ilanının bir halkla ilişkiler eylemi olarak değerlendiriyor. Muhalifler, beş yıldır süren iç savaş birdenbire sonlansa dahi yapılacak seçimin uluslararası standartlara uymasının mümkün olmayacağını belirtiyor.
Washington’daki Uluslararası Seçim Sistemleri Vakfı uzmanı Vladimir Pran da seçimin standartlara uymasının mümkün olmadığını düşünenlerden. Kurum, yeni kurulan demokrasilere seçimlerde teknik destek sağlıyor. Vakıf, savaş sonrası ülkelerde yapılan seçimlere yardım için Birleşmiş Milletler’le beraber çalışıyor.
Vladimir Pran, seçimlerle ilgili farklı birçok sorun olacağını söylüyor. Uzman, savaş zamanı yapılacak seçimin, uluslararası kamuoyu tarafından tanınmayacağını da ekliyor.
Nisan seçimlerinin ötesinde, Batılı diplomatlar ve politikacılar, muhalifleri Suriye’de geçiş süreci hakkında daha ciddi biçimde düşünmeleri için cesaretlendirmeye çalışıyor.
Seçim Yasası
Ülkedeki seçim yasasının değişmemesi durumunda milyonlarca ülke
içi ve dışındaki mültecinin oy vermesinin olanaksız olduğunu söyleyen gözlemciler, bu durumda Baasçıların ve müttefiklerinin parlamento seçiminde blok oy sistemi nedeniyle büyük bir zafer elde edeceğini söylüyorlar.
Rus diplomatlar, Suriye’nin seçim yasasının detaylarını iyi biliyor. Kapalı kapılar arkasında süren uluslararası müzakerelerde Rus tarafı, ülkedeki seçim sisteminin değişmemesini talep etti.
İstanbul’da görevli, adının açıklanmasını istemeyen bir Avrupalı diplomat, “Ruslar bu satranç oyununda bizden birkaç hamle ilerisini düşünüyor” diye konuşuyor. Diplomat, Ruslar’ın Esat olsun ya da olmasın, rejimin ayakta kalmasını sağlamak için çalıştığını da ekliyor.
Suriye’deki mevcut yasaya göre seçmen, seçim bölgesindeki birden fazla aday arasından seçim yapıyor. Sistem, büyük partilere avantaj sağlıyor.
Pran, serbest seçim ortamı olduğunda dahi blok oy sisteminin dağınık muhalefetin aleyhine işlediğini söylüyor. Blok oyun rejimi destekleyeceğini ve düşük oy alan partilerin temsilini sınırlayacağını söyleyen uzman, toplam oyda az da olsa önde giden partinin, seçim bölgesindeki tüm sandalyeleri aldığını belirtiyor.
Pran, blok oyun etkisinin 2006 Filistin seçimlerinde de görüldüğünü söylüyor. Seçimde toplam oyun yüzde 44’ünü alan Hamas, parlamentonun büyük çoğunluğunu ele geçirmişti. El Fetih yüzde 41 oy almasına rağmen Hamas’ın yarısı kadar sandalye elde etmişti.
İç ve Dış Mülteciler
2,3 milyon Suriyeli başka ülkelerde mülteci olurken, ülke içinde 3,3 milyon da evlerini terk etmek zorunda kaldı. Mevcut yasaya göre bu kişilerin oy verme hakkı yok. Viyana’daki barış taslağına göre ise diaspora da dahil olarak tüm Suriyeliler’in seçimlere katılabilmesi öngörülüyor.
120 bin Suriye Kürt’ünün 1962’de vatandaşlıklarını iptal eden yasa uyarınca oy verme hakkı bulunmuyor. 2011’de cumhurbaşkanlığı kararı ile bazılarının oy verme hakkı geri verilmiş olsa da, seçmen olmayan Kürtler’in sayısı 1962’den daha yüksek olabilir. Çünkü, yasa bu hak elinden alınanların çocuklarını da etkiliyor.
Seçim uzmanları bölge valilerinin gözetim güçleri nedeniyle de endişeli. Adaylık komisyonları adayları eleme gücüne sahip. Bu komisyonlar da valiler tarafından atanıyor.
Bir diğer diplomat, “Rusya, Ukrayna’daki taktiklerini tekrar ediyor” diyor. Uzman, Esat’ın Nisan seçim teklifinin ve de blok oy sistemini sürdürme talebinin kendisine, Ukrayna’nın Donetsk bölgesindeki sahte seçimi hatırlattığını belirtiyor.
Mayıs 2014’te, Donetsk ve Luhansk’daki Moskova yanlısı ayrılıkçılar, Ukrayna’dan ayrılma ile ilgili referandum düzenlemişti. Batılı hükümetler ve de uzmanlar referanduma hile karıştığını, oy pusulalarının güvenliğinin sağlanmadığını söylemiş ve ayrılıkçı baskıların ve adam kaçırma olaylarının yaşandığı bir dönemde referandum düzenlemenin mantığını sorgulamıştı.
Referandum uluslararası kamuoyu tarafından, ayrılıkçı eylemlerin meşru kılınması için bir girişim olarak değerlendirilmişti.
Suriyeliler en son 2012 Mayıs’ında sandığa gitmişti. Esat rejimi, seçimden birkaç hafta önce çıkan ve çok partili seçimlere izin veren yeni seçim yasasını reform için tarihi bir adım olarak tanımlamıştı. 9 yeni parti, 1972’den bu yana ülkeyi yöneten Baas Partisi’yle rekabet etmişti.
Financial Times, o dönem seçimin, hükümetin iktidarını pekiştirme amacını taşıdığını yazmıştı. Muhalif siyasetçiler, hükümetin seçimi, siyasi müzakereleri engellemek için kullandığını belirtmişti. Obama yönetimi ise seçimi “Gülünç olmaya yakın” olarak nitelendirmişti.
2012 seçimi, rejim güçlerinin ülkenin kuzeybatısındaki muhaliflerin elindeki pozisyonlara yönelik yeni operasyonlar başlattığı bir günde açıklanmıştı. Seçimin sonucunda Baas Partisi 250 sandalyeli meclisin 168 üyesine sahip olmuştu.