Amerikalı yetkililer Türkiye’de iki özel bankanın Rus ödeme sistemi MIR kullanımını askıya almasının ardından başka bankalardan benzer adımlar beklerken, uzmanlar bu sistemin kapsamlı şekilde kullanılmasının dolaylı yaptırımları tetikleyebileceği uyarısında bulunuyor. VOA Türkçe’ye konuşan uzmanlar bu konuda baskının artacağı görüşünde.
Hafta başında önce İş Bankası ve daha sonra da Denizbank, Rus ödeme sistemi MIR kullanımını askıya aldıklarını açıklamıştı.
Bankaların bu kararı öncesinde ABD Maliye Bakanlığı 15 Eylül’de Rusya’ya yeni yaptırımlar açıklamış ve Rus ödeme sistemlerini kullanan ABD dışındaki mali kurumlara yaptırım riskine işaret etmişti.
ABD Maliye Bakanlığı’na bağlı yaptırımların uygulanmasından sorumlu olan Yabancı Varlıklar Kontrol Ofisi (OFAC), Ukrayna işgali sonrasında karşı karşıya kaldığı mali yaptırımlar sebebiyle Rusya’nın ödeme işlemleri için yeni yollar bulmaya çalıştığını belirtti.
OFAC, Rusya’nın Ulusal Ödeme Kart Sistemi’nin ya da MIR Ulusal Ödeme Sistemi’nin kapsamlı kullanımı aracılığıyla, yaptırımlardan kaçınma çabalarına dikkat çekti.
Bu iki sistem, ABD’nin geçen hafta açıkladığı yaptırımların doğrudan kapsamında değil. Ancak MIR sistemini de işleten Ulusal Ödeme Sistemi’nin genel müdürü Vladimir Komlev, yaptırımlarla hedef alınan isimler arasında.
Vladimir Komlev’in başka ülkelerde MIR sisteminin kullanımını teşvik ettiği belirtiliyor.
Bununla birlikte, ABD Maliye Bakanlığı’nın yayınladığı uyarıda, “Rusya Ulusal Ödeme Sistemi’yle yeni ya da kapsamlı anlaşmaya giren ABD dışındaki mali kurumlar, Rusya’nın ABD yaptırımlarını delme çabalarına destek verme riskiyle karşı karşıya kalır“ ifadeleri kullanıldı.
“Yaptırımların yanlış tarafında olma riski”
MIR sistemi, Rusya'nın Kırım’ı ilhak etmesi nedeniyle yaptırımlarla karşı karşıya kalınca 2014 yılında geliştirilmişti.
Sistem, Ukrayna işgalinden sonra uygulanan yaptırımlar uyarınca iki kredi kartı şirketi Mastercard ve Visa’nın Rusya’da faaliyetleri ve hizmetleri durdurmasının ardından genişletildi.
MIR ödeme sistemi, Rusya’nın yaptırımları delmesinde olası bir mekanizma görevi görebileceği ve Kremlin’e mali açıdan bir nefes alma imkanı tanıyabileceği konusundaki endişeler sebebiyle Batılı yetkilileri kaygılandırdı.
Amerikalı üst düzey bir yönetim yetkilisi hafta içinde VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamada, iki bankanın MIR sistemini askıya alma kararının mantıklı olduğunu belirtti.
Yetkili, “MIR sisteminin askıya alınması bir bankayı Rusya ile iş yapmaktan kaynaklanan yaptırım riskinden korumanın en iyi yollarından biri. Daha fazla bankanın MIR sistemini askıya almasını bekliyoruz çünkü koalisyonun yaptırımlarının yanlış tarafında olma riski almak istemezler” ifadelerini kullandı.
“Bankalar ihtiyaten mantıklı hareket etti”
VOA Türkçe’ye konuşan uzmanlar OFAC’ın geçen hafta yayınladığı açıklamanın, bu sistemlerin yaptırımların delinmesinde kullanılmasını engellemeyi amaçladığına dikkat çekti.
Uzmanlar iki bankanın MIR kararıyla Batı ülkelerinin Rusya’ya ekonomik yaptırım baskısını artırdığı bir sırada çapraz ateşte kalmaktan kaçınma çabası olarak niteliyor.
2014 yılında Rusya’ya karşı yaptırımların hazırlanmasına liderlik eden ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Yaptırım Politikasından Sorumlu eski Koordinatörü Daniel Fried, VOA Türkçe’ye yaptığı değerlendirmede, iki bankanın “ihtiyaten mantıklı şekilde hareket ettiğini” söyledi.
Merkezi Washington’da bulunan Atlantik Konseyi uzmanlarından olan ABD’nin eski Polonya Büyükelçisi Daniel Fried, OFAC’ın açıklamasının MIR sistemiyle iş yapmanın belirli bir derecede risk teşkil ettiğine işaret ettiğini belirterek, iki bankanın doğru bir adım attığı görüşünü dile getirdi.
ABD Maliye Bakanlığı’nın geçen hafta açıkladığı yaptırımların ardından Reuters’a konuşan eski OFAC yetkilisi Brian O’Toole da, “Ellerinde diplomatik ya da istihbarat olarak, Rusya’nın yaptırımları delmek için iç ödeme sisteminde uluslararası bağlantı kurmayı amaçladığına ilişkin bir gösterge olmalı” ifadelerini kullandı.
Londra’da bulunan Bluebay Asset Management’ın gelişmekte olan piyasalar uzmanı Timothy Ash, MIR sistemini askıya alma kararı alan iki bankanın, yapılacak işin olası dolaylı yaptırımlara takılma riskine değmeyeceğine kanaat getirdiği görüşünde.
Devlet bankaları Halkbank, Vakıf Bank ve Ziraat Bankası da MIR sistemini kullanıyor. Halkbank bir süredir ABD’de savcıların bankayı İran’a yönelik yaptırımların delmekle suçladığı bir davayla karşı karşıya.
VOA Türkçe’ye konuşan Timothy Ash, “Devlet bankalarını hükümet yönlendirecektir. Belki Türk hükümeti, bankacılık sistemine yönelik kapsamlı risk ve hasarı sınırlandırmak için bu kurum üzerinden yapılan MIR işlemlerine kısıtlama getirebilir” dedi.
MIR sistemi Türkiye’de Rus turistler tarafından kullanılıyor.
Moscow Times bu hafta başında yayınlanan bir haberinde, Rus Tur Operatörleri Derneği ATOR’un Ruslar’a “daralan ödeme seçenekleri” sebebiyle Türkiye’ye nakit parayla gitmeleri tavsiyesinde bulunduğunu aktarmıştı.
Johns Hopkins Üniversitesi’nden Uygulamalı Ekonomi Profesörü Steve Hanke, VOA Türkçe’ye yaptığı değerlendirmede, bu üç devlet bankasının da MIR sistemini askıya alıp almayacaklarını kestirmenin zor olduğunu belirtti.
Hanke, Türkiye’nin turizm gelirine ihtiyaç duyduğunu ve sistemin tamamen kapatılmasının dolaylı olarak Rus turizmini etkileyebileceğini söyledi.
Gelişmekte olan piyasalar uzmanı Timothy Ash ise düşük sezona girildiği için olası bir kaybın etkisinin daha az olacağı görüşünde.
ABD daha önce Rusya konusunda kaygılarını iletmişti
Amerikalı yetkililer bir süredir yaptırımların hedefinde olan Rus kişi ya da kurumlarla iş yapılması konusundaki kaygılarını iletiyor.
ABD Maliye Bakanlığı geçen ay TÜSİAD’a (Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği) gönderdiği mektupta yaptırım kapsamındaki Ruslar’la ticari ilişkilerin devam ettirilmesi konusunda uyarıda bulunmuştu.
Maliye Bakanı Nureddin Nebati Twitter’dan paylaştığı mesajda, “Türk iş dünyası örgütlerine iletilen mektubun iş çevrelerimizde bir endişe yaratması anlamsızdır” ifadelerini kullanmıştı.
ABD Maliye Bakanlığı’nın iki numaralı yetkilisi Wally Adeyemo da geçen ay Maliye Bakan Yardımcısı Yunus Elitaş ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirmişti. ABD’den görüşmeye ilişkin yapılan açıklamada Adeyemo’nun “Rus kişi ve kurumların yaptırımları delme girişiminde bulunduğuna ilişkin kaygıları gündeme getirdiği” belirtilmişti.
“Baskının artmasını bekliyorum”
Financial Times gazetesi de geçten haftaki bir haberinde, ABD ve AB’nin Türkiye üzerinde Rusya yaptırımları konusunda baskıyı arttırdığını ve Brüksel’in bu konudaki endişelerini Türk yetkililere iletmeye hazırlandığını aktardı.
Gazeteye konuşan Batılı yetkililer yaptırımlar konusunda boşlukların kapatılması gerektiğini vurgulamıştı. AB’nin mali hizmetler komiseri Mairead McGuinnes’in gelecek ay Türkiye’yi ziyaret etmesi bekleniyor.
VOA Türkçe’ye bundan sonraki beklentileri değerlendiren ABD Dışişleri Bakanlığı’nın eski yaptırım koordinatörü Daniel Fried, Amerika’nın çok sayıda kaynağını Rusya’nın kanallarını kurutmaya ayıracağı öngörüsünde bulundu.
Fried, “Bana kalırsa ABD’nin Rusya yaptırımlarını delenlerden hesap sorulması konusunda baskı artacak. Orta Asya ve Güney Kafkasya’daki ülkeler, yaptırımların delinmesinden kaçınmak amacıyla, bankalarının ne yaptığına daha fazla dikkat etmeye başlayacak” diye konuştu.