İngiliz analiz kuruluşu Royal United Services Institute’ün yeni bir raporuna göre, haydut devletler olarak tarif edilen uluslararası hukuk normları dışında hareket eden ülkeleri hedef alan yaptırım politikaları, Avrupa Birliği ve Amerika arasında işbirliği eksikliği yüzünden etkisiz kalma riskini taşıyor.
Kuzey Kore’nin son kıtalararası balistik füze denemesi, Amerika’yı hem Pyongyang’a hem de bu ülkeye ekonomik yardım sağlamakla suçladığı yabancı şirketlere karşı yeni yaptırımlar getirme girişiminde bulunmaya itti.
Raporun yazarı Emil Dall, uluslararası yaptırımların Birleşmiş Milletler, Amerika ve Avrupa Birliği tarafından ayrı ayrı uygulanmasının, Pyongyang üzerinde daha az etkili olmaları sonucunu getirdiğini savunuyor: “Deniz aşırı paravan şirketler ve Kuzey Kore rejimi yararına hareket eden ajanlar kullanıldığı için bunlar çoğunlukla yaptırım listelerinin dışında kalıyor.”
Dall etkili koordinasyona dair son örneklere ise dikkat çekiyor. P5 artı 1 ülkeleri olarak anılan, Amerika, Çin, Fransa, Rusya, İngiltere ve Almanya’nın İran’la nükleer anlaşmaya imza atmasının üzerinden 2 yıl geçti. Bu anlaşma doğrultusunda, İran’a yönelik bazı AB ve Amerikan yaptırımları, Tahran’ın nükleer programına getirilen sınırlamalar karşılığında kaldırıldı.
Amerika ve Avrupa, Moskova’nın Kırım’ı zorla ilhakı ve Ukrayna’nın doğusuna girmesi nedeniyle Rus kişiler ve şirketlere karşı da benzer yaptırımları hayata geçirdi.
Ancak AB’nin yapısı, hedef alınanların, yaptırımlardan sık sık kurtulmasına olanak sunuyor: “Yaptırımların tam uygulanması için tüm üye ülkelerin yeni yaptırımları uygulamada oy birliği sağlaması gerekiyor. Avrupa Birliği’nde ayrıca, Avrupa mahkemelerine yasal itirazda bulunma imkanı var.”
Amerikan yaptırımları ise, hukuksuz devletlerin bunlardan sıyrılma çabalarına karşı daha uyarlanabilir nitelikte: “Amerika daha süratli biçimde yeni tedbirler ve yeni listeler hayata geçirebiliyor. Çözüm, yaptırımlar konusunda hem Amerika ve Avrupa Birliği arasında, hem de özel sektörle daha yakın iletişimin kurulması.”
İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılması ise tabloyu karmaşıklaştırıyor. Rapor, Londra’nın Avrupa Birliği’nin haricinde yaptırımlar getirmede daha hızlı hareket edebileceğini ama Avrupa’nın nüfuzu olmadan da bu tür bir yaptırımın daha az etkiye sahip olacağı tespitinde bulunuyor.