Erişilebilirlik

Uluslararası Toplum Suriye'ye Müdahale Edebilir mi?


Uluslararası Toplum Suriye'ye Müdahale Edebilir mi?
Uluslararası Toplum Suriye'ye Müdahale Edebilir mi?

Suriye’deki şiddet olayları gerek bu ülkenin istikrarı, gerekse bölgesel güvenlik açısından büyük tehlikelere gebe. Ülke, özellikle mezhep ayrılıklarının daha da göze çarptığı bir ortamda iç savaşa sürüklenebilir.

Esad rejimi demokrasi isteyen halkın taleplerine yanıt vermek yerine şiddete başvurmayı seçti. Baskının bir yıla yakın bir süredir devam ettiği bir ortamda muhalefet de, artık çarenin silahlanmada olduğunu benimsemiş durumda. Uluslararası toplum Esad rejiminden umudu tamamen kesti, ama şiddetin önünü de kesmenin bir yolunu arıyor. Suriye’deki silahlı muhalefete Libya’da olduğu gibi uluslararası destek verilebilir mi? Amerika Barış Enstitüsü’nden Steven Heydemann’a göre uluslararası toplumun yapması gereken görev çatışmaların kontrollü bir şekilde devamını sağlamak:

“Uluslararası toplumun Suriye’deki olaylara karışması, silahlı çatışmanın tırmanması olasılığını kontrol altına alma ve düşürme amacı taşımalı. Uluslararası toplum ve silahlı direnişçiler arasında eşgüdümlü ve kontrollü ilişki sağlayan bir çerçeve oluşturulmalı. Şu anda Suriye’ye kontrolsüz bir şekilde silah giriyor. Bunu sağlayanlar soruna barışçı çözüm getirilmesiyle ilgilenmiyor. Eğer uluslararası toplum olaya karışmaz, ülkeye silah girişini kontrol altına alamazsa, bu Suriye’de şiddet ve çatışmaların artmasına yol açar. Uluslararası toplum Suriye’deki silahlanma sürecine dikkatli ve planlı bir şekilde müdahale ederse, bu en kötü olasılıktan da kaçınmış oluruz.”

Uzmana göre Suriye’deki silahlı gruplara yardımın çerçevesi, 24 Şubat’ta Tunus’ta toplanması planlanan Suriye’nin Dostları Konferansı’nda şekillenecek:

“Bu düşünce Arab Birliği gibi grupların içinde destek buluyor ve Suriye’nin Dostları Konferansı’nda da bir şekil alacak. Suriye muhalefetine silah da dahil, maddi destek sağlanması daha önce de önerildi. Suriye’nin Dostları grubunun bu işi organize bir şekilde yapması, ülkeye kontrolsüz silah girmesinden daha iyi olur.”

Esad rejimiyle bağlarını tamamen koparan Türkiye, bir süredir Suriye muhalefetine ev sahipliği yapıyor. Şiddetten kaçan Suriyeli mültecilere de kapılarını açan Türkiye, sivillere uygulanan zulme son verilmesini istiyor. Ama silahlı muhalefete destek verilmesi konusu, tam anlamıyla elden ele dolaşan zor bir yükümlülük:

“Türkiye, Suriye’de kontrollü silahlanmayı sağlayacak eşgüdümlü bir çerçeve hazırlanmasında kilit role sahip. Türkler Suriye’ye coğrafi olarak yakın, Suriyeli muhalefetle belli bir ilişkiye sahip. Suriye’nin kontrollü olarak silahlandırılması, Türkiye’nin desteğini ve katılımını gerektiriyor.”

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, geçen hafta Washington’a gelerek, Suriye’nin Dostları Konferansı için Amerika’nın desteğini aldı. “Suriye’deki katliama seyirci kalmayacağız” diyen Davutoğlu, Şam hükümetine güçlü bir mesaj verilmesi için Tunus’ta yapılacak toplantıya geniş bir uluslararası katılım sağlamaya çalışıyor. Amerikan yönetimininse Ortadoğu’daki gelişmelere tepkisini yavaş bulan Steven Heydemann, Washington’un bu konuda ciddi bir politika değişikliğine gitmesi ve bölgede Arap Birliği gibi oyuncularla daha fazla bağlantıda olması gerektiğini savunuyor. Uzman bu nedenle Türk-Amerikan işbirliğini gerekli buluyor:

“Bence Türkiye ve Amerika, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin harekete geçememiş olmasına çok benzer tepki verdi. İki devlet de Suriye rejimine baskı uygulama konusunda Birleşmiş Milletler dışında ek araçlara gereksinim olduğu ve muhalefete destek verilmesi gerektiğinin farkında. İki ülke de Şam hükümetine yaptırımların genişletilmesine, muhalefetle daha fazla temasa geçilmesine, Arap Birliği’yle işbirliği yaparak Suriye’nin Dostları Konferansı’na katılmaya büyük destek veriyor. Bu da Türkiye ve Amerika arasında güçlü ve verimli bir işbirliği için bulunmaz bir fırsat.”

Steven Heydemann, Suriye’de acilen ihtiyaç duyulan ilk şeyin, sivillere insani yardım ulaştırılması olduğunu söylüyor:

“Suriye’nin Dostları Konferansı’na katılacak muhalefet temsilcileri öncelikleri konusunda kendileri bilgi verecek. Bana sorarsanız, Suriye hükümetinin vahşi saldırılarına maruz kalanlara insani yardım ulaştırılması daha öncelikli. Suriye muhalefetinin muhatap alınarak, Arap Birliği, Avrupa Birliği, Amerika ve Türkiye gibi uluslararası aktörlerle çalışması çok büyük bir fırsat. Bu muhalefet grupları artık meşru yapıya sahip, halkları adına konuşma hakkına sahipler. Eğer Suriye muhalefeti bu süreçte daha büyük bir rol ve saygınlık üstlenirse, bu çok olumlu gelişmelerin başlangıcı olacaktır.”

Olumlu gelişmeler hemen başlar mı bilinmez. Şiddet olaylarının tırmandığı Suriye’de binlerce olduğu tahmin edilen ölü sayısını artık tam olarak hesaplamak mümkün değil. Asimetrik savaşın baskısını üzerlerinde daha fazla hisseden Suriye halkı içinse zaman gittikçe daralıyor.

XS
SM
MD
LG