Amerika'da yaşayan Suriyeliler, geride bıraktıkları yakınlarının geleceğinden ve hayatından endişeli. Ammar Abdülhamid, Amerika’daki evinin bodrum katına kurduğu bürodan Suriye’deki devrime destek vermeye çalışıyor. Dışarıda yaşayan çok sayıda Suriyeli gibi o da ülke içindekilerle temas halinde ve kurduğu blog aracılığıyla duyduklarını başka yerlere iletiyor. Ammar Abdülhamid şöyle konuşuyor:
“Bizim işimiz temelde uluslararası topluma, Obama yönetimine ve Amerikan Kongresi’ne, Suriye’deki protestocuların ne istediğini anlatabilmek.”
Devlet Başkanı Beşar Esad’ı eleştiren yazılar yazdığı için 2005’te ailesiyle birlikte Suriye’yi terketmek zorunda kalan Abdülhamid, kaçısı konusunda şunları söylüyor:
“Sonum ya mezar olacaktı, ya da cezaevi. Devlet Başkanı’nın kayınbiraderi bana başka bir seçenek verdi: O da ülkeyi terk etmekti.”
Ammar Abdülhamid ailesiyle göstericilere destek veriyor. Eşi Avrupa’da Suriyeli muhalefet üyeleri ve yetkileriyle görüşmelerde bulunuyor. Kendisi de Kongre ve Washington’daki özel kuruluşlarda lobi yapıyor. Ammar Abdülhamid durumu şöyle anlatıyor:
“Bu İslami, sosyalist ya da kapitalist bir devrim değil. Temelde gerçekçi talepler var. Bunlar, yaşam standartları, insanlık onuru, haklar ve karar mercilerinde söz sahibi olmakla ilgili talepler.”
Abdülhamid bir yandan da Suriye’deki eylemcilerle temas kurarak şiddet olaylarının mezhep çatışmasına dönüşmesini önlemeye çalışıyor. Suriye Sünniler, Hristiyanlar, Aleviler, Durziler ve İsmaililer gibi çok sayıda dini gruba sahip. Esad rejiminin çökmesi durumunda ülkenin Irak gibi mezhep çatışmasına sürüklenmesinden korkuluyor. Ammar Abdülhamid şunları söylüyor:
“Hatalar oldu, sorunlar oldu, ama protestocular devrimi ılımlı, doğru ve barışçı çizgide tutarak güzel bir örnek sergiledi.”
Abdülhamid bloğunda Suriye’de rejimin değişmesi çağrısı yapıyor, ama Arap Baharı’nın diğer ayaklanmalarıyla aralarına bir çizgi çekiyor:
“Sorunları kısmen azaltsa da Mısır ya da Tunus’taki gibi bir askeri rejim istemiyoruz. Böyle bir şey mevcut rejimin devamlılığını sağlayarak bizi kısıtlar.”
Abdülhamid’i en çok kaygılandıran, sohbet odaları ya da Skype’ta tanıştığı Suriyeliler’in can güvenliği:
“Her gün içinizi burkan gerçeklerle mücadele ediyorsunuz. Aile üyeleriniz bir yana, temas kurduğunuz başka kişiler var. Ne zaman kimin kaybolacağını bilmiyorsunuz.”