Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Washington’daki temasları kapsamında, Carneige Uluslararası Barış Vakfı’ndaki bir toplantıda konuştu. Çavuşoğlu konuşmasında IŞİD’le mücadeleden, Ermeni meselesine kadar çok sayıda konuyu sığdırdı.
“Çalkantılı Ortadoğu’da Türkiye’nin Rolü” başlıklı toplantıda konuşan Çavuşoğlu, Ortadoğu’ya bugün karmaşanın hakim olmasına karşın, bölgedeki potansiyeli başarıya çevirebileceklerine inandığını kaydetti. Toplantının başlığı Ortadoğu’ydu belki, ama Çavuşoğlu’nun ziyaretinin 24 Nisan’ın hemen öncesinde gerçekleşmesi, konuşmanın gündeminin odak noktasına Ermeni meselesini ve 1915 olaylarıyla ilgili tartışmaları oturttu.
ABD’ye terörle mücadele eleştirisi
Suriye’deki durumun en çok Türkiye’yi etkilediğini belirten Çavuşoğlu, “DEAŞ” diye tanımladığı IŞİD terör örgütünün varlığının ortaya çıkmasının ciddi bir güvenlik tehdidi oluşturduğunu söyledi. Örgütle mücadele için Amerika öncülüğündeki uluslararası koalisyonun sadece terörle mücadeleye odaklı “seçici yaklaşım” sergilediğinin altını çizen Çavuşoğlu, bu yaklaşımın Suriye’deki duruma çare olmadığı eleştirisinde bulundu. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, “Uluslararası toplum, Suriye rejimine müzakere masasına oturması için baskı yapmalı” dedi.
“DEAŞ’ın Irak’taki varlığını” ise “krizin en yeni sayfası” diye niteleyen Dışişleri Bakanı, bu ülkede hükümetle halk arasında güven eksikliğinin sürdüğünü kaydetti. Çavuşoğlu, “Irak’ta kısa zamanda bazı askeri başarıları olabilir ama askeri başarı uzun vadede yeterli değil. Daha kapsamlı bir sivil çözüm gerekiyor” dedi. Bakan, Suriye’de Türkiye’nin uzun süredir ısrar ettiği “güvenli bölge” konusunun krizin çözümü konusunda önemli olduğunu ifade etti.
‘Zincirin en zayıf halkası kim diye kendilerine sormalılar’
Çavuşoğlu, Türkiye’ye uluslarası arenada en çok sorulan sorulardan yabancı savaşçıların Türkiye üzerinden Suriye’ye geçişiyle ilgili eleştirileri de yanıtladı. Türkiye’nin, yabancı terörist geçişini engellemek için elinden geleni yaptığını savundu. Bu kapsamda, şu ana kadar 12 bin 800 kişinin Türkiye’ye girişinin yasaklandığını, bin 300 kişinin de sınır dışı edildiğini söyledi.
“Ama bu Türkiye’nin tek başına çözebileceği bir sorun değil. Bu kişilerin yola çıktıkları ülkeler de sormalılar, bu zincirde en zayıf halka kim diye kendilerine sormalılar.”
İran’dan Filistin’e, Mısır’dan Yemen’e Ortadoğu’daki pek çok ülkede yaşananlarla da değinen Çavuşoğlu, 1915 olayları konusundaki soruları yanıtlarken, milletvekilliği seçimleri için biri kendi partisinden olmak üzere iki Ermeni adayın bulunduğunu söyledi. Bakan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçen yıl bu konuda verdiği mesaj ve Başbakan Davutoğlu’nun son olarak yayınladığı başsağlığı mesajını Türkiye için bir dönüm noktası olarak niteledi.
‘AP’nin 1915 kararının yasal olarak bir bağlayıcılığı yok’
Çavuşoğlu, Türkiye’nin özellikle 2009’dan beri dini azınlıklara mülk iadesi, ibadethanelerinin restorasyonlarının yapılması gibi konulara eğilerek normalleşme sürecinden yana olduğunu kaydetti.
Ermenistan’ın Washington Büyükelçiliği’nden bir görevlinin, Avrupa Parlamentosu’nun 1915 olaylarını “soykırım” olarak tanıması kararıyla ilgili sorusuna yanıtı ise şöyle oldu:
“Bu kararın yasal olarak bir bağlayıcılığı bulunmuyor. Siyasiler ve uluslararası kurumlar bu tür kararları vermemeli. Politikacılar için tarihle ilgili karar vermek kolay değildir.”
‘Bırakın tarihçilere, sonucu kabul edeceğiz’
Türkiye’nin Ermenistan’a tarihçiler ve bilim adamlarından oluşan ortak bir komite kurulması ve arşivlerin açılması çağrısını yineleyen Dışişleri Bakanı, “Soykırım genel değil, yasal bir terim. Buna tarihçiler karar vermeli” dedi ve şöyle devam etti: “Türkiye’den daha fazla ne bekleyebilirsiniz ki? Bırakın tarihçilere. Biz çıkacak sonucu kabul edeceğiz. Türk ve Ermeni toplumu bu sorunu birlikte çözmeli.”
‘Basın Özgürlüğü’ sorusu
Türk yetkililerin son yıllarda Amerika ziyaretlerinde en çok maruz kaldıkları sorulardan “basın özgürlüğü” ve tutuklu gazeteciler konusu bu toplantıda da soruldu. Kendisinin basın ve ifade özgürlüğünden yana olduğunu kaydetti. Gazetecileri Koruma Komitesi CPJ’in Türkiye’de tutuklu 7 gazeteci olduğunu iddia eden Çavuşoğlu, bu kişilerin hiç birinin gazetecilik faaliyetlerinden ötürü hapiste olmadığını savundu.