Irak’ın kuzeyindeki Sincar bölgesinde yaşayan Ezidiler, geçen hafta Türkiye’nin bölgede başlattığı harekattan kaygılı.
26 yaşındaki Hüseyin Süleyman Hüseyin, eşi ve 5 yaşındaki kızıyla birlikte, altı yıl IŞİD yüzünden terk ettiği Sincar’a geri dönmeye karar vermiş. Ancak bölgeden gelen son haberler Hüseyin’i huzursuz ediyor.
Sincar’da artık cihatçılar hüküm sürmüyor. Hüseyin’in asıl endişesi de artık IŞİD değil, Türkiye.
NATO üyesi Türkiye, 15 Haziran’da Sincar ve Irak’ın kuzeyindeki diğer PKK hedeflerine yönelik büyük bir operasyon başlattı.
Onlarca Ezidi ailesiyle birlikte, savaş yorgunu Sincar’a geri dönüş izni almak için Irak’taki bir kontrol noktasında bekleyen Hüseyin, “Türkiye’nin hava saldırıları beni çok kaygılandırıyor ancak dönmekten başka seçeneğim yok” diyor.
2014 yılının Ağustos ayında, IŞİD Sincar’a saldırıp Ezidi azınlığa karşı soykırım başlatınca, Hüseyin Kuzey Irak Kürt Bölgesi’ne sığınmış ve Duhok bölgesinin kuzeyindeki Şeikhan mülteci kampında yaşamaya başlamış.
Telefon yoluyla Amerika’nın Sesi’ne konuşan Hüseyin, “Çadırda daha fazla yaşayamazdım. Kışın çadır çok soğuk oluyor ve yazın da aşırı sıcak” diyor.
IŞİD’ın Sincar’da yaptığı soykırımda ölen binlerce Ezidi arasında Hüseyin’in 50 yaşındaki babası ve yaklaşık 20 kuzeni de var. Hüseyin, Sincar’a geri döndükten sonra ailesinin geri kalanını Türkiye’nin hava operasyonlarından koruyup koruyamayacağını bilmiyor.
PKK’ya karşı ‘Pençe-Kartal Operasyonu’
Türkiye, 15 Haziran’da, Irak’ın kuzeyindeki PKK hedeflerine yönelik son yılların en büyük hava operasyonunu gerçekleştirdi. Değişik kentlerden kalkan 30 uçağın katıldığı ‘Pençe-Kartal’ adı verilen operasyonda 81 hedefin vurulduğu açıklandı.
Türk ordusu, hava operasyonundan iki gün sonraysa bölgede ‘Pençe-Kaplan’ adlı kara operasyonunu başlattı.
Türk savaş uçakları Sincar’da sadece PKK’yı değil, PKK bağlantılı örgütleri de hedef aldı. Bunların arasında Sincar Direniş Birimleri (YBS) de var. YBS, 2017’de, çoğunluğu genç Ezidiler’den oluşan bir grup tarafından IŞİD’e karşı, PKK’nın yardımıyla kuruldu.
Yerel medyada çıkan haberlere göre Kürt yetkililer, hava operasyonlarının Duhok bölgesinde en az dört sivilin ölümüne yol açtığını bildirdi.
Bazı uzmanlara göre, YBS şimdiye kadar Türkiye’ye hiç saldırı düzenlememiş olsa da, Ankara bu örgütün PKK’nin uzantısına dönüşebileceği konusunda kaygılı.
Merkezi Brüksel’de bulunan Uluslararası Kriz Grubu’nun Türkiye uzmanı Berkay Mandıracı, “Türkiye’nin Irak’ın kuzeyindeki askeri operasyonu, Hakurk ve Sincar bölgelerindeki PKK faaliyetlerini hedef aldı. PKK, Hakurk bölgesini Türkiye’ye geçiş yolu olarak kullanıyor. Sincar ise, PKK’nın Irak ve Suriye arasındaki köprüsü. Ankara iki yolu da engellemek istiyor” yorumunu yapıyor.
Ezidi azınlığın Afrin korkusu
2018’in ilkbaharında, Türkiye Suriye’nin kuzeyindeki sınır kenti Afrin’e “Zeytin Dalı” adı verilen bir harekat düzenledi. Operasyonda Türk hava kuvvetleri, Afrin’de YPG militanlarına karşı çoğunluğu İslamcı savaşlardan oluşan bir grubu destekledi.
ABD ise, Türkiye’nin PKK bağlantılı terör örgütü listesine aldığı YPG’yi IŞİD’e karşı önemli bir yerel müttefik olarak görüyor.
Suriye’nin kuzeydoğusunu ziyaret eden ve bölgeyle ilgili kapsamlı araştırmalar yapan Harvard Üniversite profesörü Amy Austin Holmes, “Türk işgali altındaki Afrin’de yaşayan Ezidiler yerlerinden edildi ve din değiştirmeye zorlandılar. Ezidi türbeleri ve mezarlıkları yerle bir edildi” diyor.
Ezidi hakları savunucularına göre, Afrin’de yaşananlar Irak’taki birçok Ezidi’yi kaygılandırıyor.
Merkezi Amerika’da bulunan Ezidi hakları örgütü Yazda’nın sözcüsü Saad Babar da bu görüşe katılanlar arasında. Babar, “Ezidiler Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Sincar’a harekat tehdidini birçok kez duydu. Afrin’de ve Suriye’nin kuzeyinde yaşananların Sincar’da tekrarlanmasından korkuyorlar” ifadelerini kullanıyor.
Bazıları içinse, Türk ordusunun yarattığı korku daha da eskiye dayanıyor.
Merkezi Sincar’da bulunan ve Ezidiler’e karşı işlenen suçları belgeleyen bir örgütle çalışan aktivist Khairi Ali, “Tarih Osmanlılar’ın Ezidi katliamlarıyla dolu” diyor.
Türkiye’nin Dışişleri Bakanlığı ve Bağdat Büyükelçiliği, VOA muhabirlerinin Pençe-Kaplan harekatının sivillerin güvenliğini tehdit ettiği yönündeki iddialarla ilgili sorularını yanıtsız bıraktı.
Bununla birlikte, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy geçen hafta yaptığı bir basın açıklamasında, Irak’ın kuzeyinde yürütülen harekatın, Türkiye’nin ulusal güvenliğini ve Irak’ın toprak bütünlüğünü tehdit eden PKK’yı hedef aldığını belirtti.
Aksoy basın açıklamasında, “Komşumuz Irak’ın, ülkemizin PKK’ya karşı verdiği mücadelede uyum ve işbirliği içinde hareket etmesini bekliyoruz” ifadesini kullandı.
Irak’ın harekat tepkisi
Türkiye’nin Irak’ın kuzeyindeki operasyonu, Milli İstihbarat Teşkilatı (MIT) Başkanı Hakan Fidan’ın Bağdat’a yaptığı sürpriz ziyaretten sadece birkaç sonra başladı.
Irak, harekatın başlaması üzerine Türkiye’nin Bağdat büyükelçisini iki kez dışişleri bakanlığına çağırdı ve harekatı sert biçimde kınadı.
Irak Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, “Uluslararası hukuku ihlal eden bu saldırıları kesinlikle kınıyoruz” ifadesine yer verilirken, Türk ordusuna Irak’ı terk etmesi çağrısı yapıldı.
Bazı gözlemcilerse, Irak hükümetinin harekatı kamuoyu önünde kınamasına rağmen, Türkiye’nin bu kadar kapsamlı bir askeri operasyonu Bağdat’ın onayını almadan yapmasının mümkün olmadığına dikkat çekiyor.
Ezidi Belgeleme Örgütü’nden Ezidi hakları savunucusu Hüssam Abdullah, “Bu saldırıların Irak hükümetiyle eşgüdümlü planlandığını biliyoruz” diyor.