Erişilebilirlik

'Türkiye’nin Bir NATO Üyesi Olarak Güvenilirliği Sarsıldı'


Düşünce kuruluşu Amerikan İlerleme Merkezi’nden Max Hoffman, Rus yapımı S-400 hava savunma sisteminin ilk parti sevkiyatının Türkiye’ye ulaşmasını VOA Türkçe’ye değerlendirdi. Hoffmann, gelişmeyi, Türk – Amerikan ilişkilerinde gerçek bir dönüm noktası olarak niteledi. Ankara’nın realiteden koptuğunu savunan Hoffman, ABD’ninse yıkıcı yaptırımlar uygulamayacağı görüşünde.

Merkezi Washington’da bulunan Center for American Progress’in Ulusal Güvenlik ve Uluslararası Politika bölümü müdür yardımcısı Max Hoffman, ‘’Türk – Amerikan ilişkilerinde gerçek bir dönüm noktasına geldik. İki tarafın da haliazırdaki krizi tırmanmasını engelleme ve krizi parçalara ayırmaya çalışması beklenir ancak Amerikalı yetkilile daha uzun yıllar Türkiye’ye aynı gözle bakmayacaktır. Ankara’nın bir NATO üyesi olaraktemel güvenilirliği sarsılmıştır” dedi.

Bundan sonra beklentisinin, ‘’ABD siyasetini belirleyenlerin bölgede güvenlik mimarisinde değişiklikleri hızlandırmaları ve Türkiye’ye itimati azaltması’’ olduğunu söyleyen Türkiye uzmanı Hoffman,“Kısa vadede Kongre, Ulusal Savunma Yetki Yasası çerçevesinde Türkiye’yi F-35 programından çıkarma tehdidini yerine getirecektir. Türkiye’ye savaş uçağı gönderilmesini ve sistemde görevli Türk askeri personelinin eğitimini yasaklayacaktır. Bu da Türk askeri kapasitesine ve stratejik ağırlığına büyk darbe olur. Trump da bu konuda, anayasal bir krizi körüklemeden hiçbir şey yapamaz” diye konuştu.

ABD’nin Hasımlarına Yaptırımlar Yoluyla Karşı Koyma Yasası CAATSA yaptırımlarıyla ilgili de, Türkiye’nin Trump’ı ulusal güvenlik bürokrasisinden uzaklaştırma stratejisinin işe yarayabilecepşnş belirten Mx Hoffman, “Tahminim Trump en zayıf yaptrım seçeneğini tercih edecek ve o seçeneğin uygulanmasına da ayak direyebilir. Ancak Trump aceleci ve öngörülemez bir Başkan, o nedenle emin olamayız’’ ifadelerini kullandı.

Hoffman ABD’nin bundan sonra atabileceği adımları da sıraladı. Zayıf CAATSA yaptırımı seçeneğinin, muhtemelen belli vize kızıtlamaları, ithalat-ihracat kredilerinin yasaklanması ve uluslararası mali örgütlere girişin engellenmesini kapsayacağını belirten Hoffman, “Ancak bu bile, yatırımcı güveninin kırılgan, döviz kurunun hassas olduğu Türkiye için hasar verici olacaktır. ‘’Nükleer opsiyon’’ ise Türk kurumlarını, Amerikan maliye araçlarından dışlamak, silah ihracatı izni verilmesini yasaklamak ve Amerikan mali kurumlarından yararlanmalarını engellemek şeklinde bir karma yapı olabilir” uyarısında bulundu.

Hoffman, “Böyle güçlü bir yanıt, Türk savunma sanayi için yıkıcı olabilir ve Türk ekonomisine büyük hasar verir. Türk lirasında değer kaybı ve ödemeler dengesinde krizi tetikliyebilir.Ancak bu seçenek sadece Türkiye için değil bağlantılı tüm ülkeler için kötü olacaktır. ABD’nin Türk ekonomisini batırmak gibi bir arzusu yok, Avrupa bankaları Türk ekonomisine açık durumda. Bu nedenle bunun olmasını beklemiyorum. Ancak hasmane bir hükümettenalınanbaşarısı ispatlanmamış bir sistem için böyle bir riske girmek, Ankara’nın realiteden koptuğunun göstergesi” şeklinde konuştu.

  • 16x9 Image

    Dilge Timoçin

    Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler mezunu Dilge Timoçin mesleğe 2000 yılında NTV'de başladı. 2008'de Habertürk TV'ye transfer oldu, dış haber sorumlusu olarak görev yaptı. ShowTV'de dış haber editörü ve spiker olarak çalışan Timoçin, sonrasında Al Jazeera Türk'e geçti; Al Jazeera İngilizce için prodüktörlük yaptı. Dilge Timoçin VOA Türkçe'ye katılmadan önce Reuters, Deutsche Welle gibi yabancı basın kuruluşlarıyla çalışıyordu

XS
SM
MD
LG