Erişilebilirlik

Türkiye’de Corona Virüsü Önlemleri Genişletilmeli mi?


Corona virüsü rakamlarıyla ilgili günlük tabloda son dönemde hastanede tedavi gören hasta sayısını açıklayan Sağlık Bakanlığı, dünden beri testi pozitif çıkanların sayısını da duyuruyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, dün 28 bin 351 pozitif vaka olduğunu açıklarken, bugünkü vaka sayısı da 29 bin 132 oldu. 26 Kasım’da Covid-19 nedeniyle ölenlerin sayısı 168 iken bugün de 174 kişinin hayatını kaybettiği bildirildi.

Tedavi altına alınan Corona virüsü hastası sayısı ise düne göre 62 artış kaydederek 6.876’ya ulaştı.

Bugün 4.711 hastanın kritik durumda olduğunu açıklayan Türkiye, bu kategoride ABD (24,193), Hindistan (8,944), Brezilya (8,318) ve İran’ın (5,849) ardında beşinci sırada yer alıyor.

‘‘Verilerin gizlenmesi rehavet yarattı, gerçek veriler açıklansın ki halk kendini baskı altında hissetsin’’

VOA Türkçe’nin konuştuğu İstanbullular, pozitif test sayılarının düne kadar açıklanmamasının halkı rehavete sürüklediği görüşünde birleşirken, çoğunluk sokağa çıkma yasağı gibi önlemlerin genişletilmesini istemekle birlikte hükümetin verdiği maddi desteği de bu süreçte arttırmasını talep ediyor.

Özer Aslan, ‘‘Evvelsi gün yedi bindi, birden bire bir gün sonra vaka sayısı 28 bine çıkınca hepimiz şok olduk. Halk neye uğradığını şaşırdı. Meğer bütün pozitif sayıları imiş toplanmış da. Daha önceden sadece hasta olanları sayıyorlarmış, onları veriyorlarmış. Pozitif sayıların hepsini vermiyorlarmış. Yatmayanları vermiyorlarmış. Doğrusu hem yatan hem yatmayan herkesi vermek lazım ki halk, biraz psikolojik baskı olsun, halk biraz kendini baskı altında hissetsin’’ derken, Engin Pınarbaşlı ise ‘‘Bu veriler, Nisan veya Mayıs aylarında açıklansaydı. vatandaş rehavete kapılmaz ciddi anlamda önlemler alınırdı’’ diye ilave ediyor.

Beyazıt’ta esnaf olan Erdal Sarıkaya ise tüm pozitif test sonuçlarının açıklanmasının özellikle turizm ve ticaret açısından zararı olacağı kanısında.

‘‘Yanlış yaptılar. Vaka sayısını eksik göstermesi daha iyi olurdu. Çünkü turizm açısından da gördüğün gibi (çevrenin boş olduğunu gösteriyor). Hem turizm açısından hem de insanlar da korkuyor. Bence saymamış olsalardı daha iyi olurdu.’’

Türkiye’de Corona Önlemleri Genişletilmeli mi?
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:08:26 0:00

Çoğunluk sokağa çıkma yasağının genişletilmesini istese de yasağın ekonomik zorluk yaşayanları vuracağı endişesi de var

Geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı açıklamanın ardından İçişleri Bakanlığı genelgesi ile yürürlüğe sokulan kısıtlamalar, başta hafta sonu akşam 8 ile sabah 10 arası sokağı çıkma yasağı olmak üzere pek makul görülmüyor.

Elif Şimşek, ‘‘Sokağa çıkma yasağından ben hiç bir şey anlamadım. Benim 10’da ne işim var sokakta? Ben multi milyarder değilim ki gazinolara gidip eğleneyim. Garibanın ne işi var? Onlar için geçerli bizim için geçerli değil. Bence 15 gün yasak olmalı, belediye başkanımız da aynısını söylüyor. Diğer partiler de aynısını söylüyor’’ derken emekli Vedat Güler, ‘‘Ben dün bir minibüse bindim, adam komple doldurdu kavga çıkıyordu. Arkadaş, sen bu hastalığın olduğunu biliyorsun niye dolduruyorsun? Koltuklar dolsun kapat kapını. İnsanlarda da suç var her şeyi devletten beklememek gerek’’ görüşünde.

İlhan Öztürk’e göre, ‘‘Daha önceki sokağa çıkma yasağı daha mantıklıydı. Lokantalar kapalı müşteri almak yasak ama alışveriş merkezleri, otobüsler, tramvaylar, toplu taşımalar hepsi tıklım tıklım. Ben bunun bir faydası olacağını zannetmiyorum. Cumartesi Pazar tamamen yasak olmalı.’’

Mehmet Tahiroğlu ise sokağa çıkma yasağının Corona günlerinde zar zor geçinen büyük kitleleri daha da çaresiz hale düşürmesinden endişe ediyor.

Tahiroğlu, ‘‘Daha geniş bir sokağa çıkma yasağı olmamalı. Çünkü herkesin işi gücü yok ki cebinde parası yok. Öyle insan tanırım ki günlük çalışmasa evine ekmek götüremez. Nasıl olacak bu iş? O şekilde olmaz. Avrupa gibi çalışmayan insana devlet yardımcı olursa ama öyle de olmuyor ki her şey ekranda, sözde icraat yok, yalnızca sözde. Ama her vatandaşın dikkat etmesi lazım. Maske olsun, temizlik olsun, mesafe olsun bu tedbirleri uygulaması gerekiyor’’ diyor.

Fransa’da yaşayıp çalışan Mahmut Elvan ise ancak hastane doluluk oranı yüzde 80’e ulaştığında sokağa çıkma yasağının genişletilmesinin gündeme gelmesi gerektiğini görüşünü savunuyor.

‘‘İnsanlar salgına alıştı artık korkmuyorlar’’

Çoğunluk salgının artışının korku, kaygı ve tedirginlik yarattığını söylerken hemşirelik okulu öğrencisi Ahmet Caran aynı kanıda değil.

‘‘İnsanlar salgından korkmuyor. Kendilerine dikkat edenler, kuralları uygulayanlar yaşı büyük insanlar. Geri kalan insanlar salgını umursamıyor. İlk başta ben de her gün Corona haberlerini takip ediyordum. Bir süredir bıraktım. Aslında kimse takip etmiyor. Çünkü insanlar artık bu salgına alıştı. Neredeyse bir sene olacak. Çok normal bir şeymiş gibi geliyor.’’

‘‘Bu yaz test yapmadan Türkiye’ye kimseyi sokmasak turizm geliri kaybımız olurdu ama bu işte de biterdi’’

Alican Akçelik ise Türkiye’nin yaz aylarında salgına karşı çok büyük bir fırsatı heba ettiği görüşünde.

‘‘Bu yaz istenseydi devlet olarak bu iş bitirilirdi. Ben bitirirdim. Nasıl yapardım? Dışarıdan gelen her yolcuyu ister Türk, isterse transit yolcu olarak geçsin kesinlikle test yapmadan ülkeme sokmazdım. Havuzları denizleri kapatırdım. Evet belki turizm gelirlerinde kayıp olurdu ama bugün yaşadığımız kadar büyük bir ekonomik kayıp olmazdı.’’


XS
SM
MD
LG