Erişilebilirlik

Türkiye Suriye’nin Kuzeyinde Nüfus Yapısını Değiştirmeyi mi Amaçlıyor?


Türk yetkililer, Suriye’nin kuzeyinde Kürt ayrılıkçılara karşı başlattıkları son operasyonun, Suriyeli mültecilerin eve dönüş sürecini hızlandıracağını belirtiyor. Ancak Kürtler, Ankara’nın geri dönenlerin de yerlerini değiştirerek nüfus yapısını bozmayı planladığından endişe ediyor.

Kürt yetkililer, Ankara’nın, sınır bölgelerindeki nüfus yapısını yeniden şekillendirmek istediğini, daha az sayıda Kürt ve onların yerini halen Türkiye’de bulunan Sünni Arap mültecilerin alacağı bir “istikrar koridoru” oluşturma niyetinde olduğunu öne sürüyor.

Bu durum, Ankara’nın PKK’nın bir uzantısı olarak gördüğü YPG’yi zayıflatabilir. Kürt aktivistler ve YPG propagandası yapanlar, Twitter ve sosyal medya üzerinden bu “tehlikeye” dikkat çeken bir kampanya yürütüyorlar ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Afrin operasyonundaki önemli amaçlarından birinin “etnik temizlik” olduğunu iddia ediyorlar.

Daha önceki yönetimlerde görev almış Amerikalı uzmanlar da “tehlike” uyarısı yapıyor. Savunma Bakanlığı Pentagon’un eski danışmanlarından, halen Amerikan Girişimcilik Enstitüsü adlı düşünce kuruluşunda görev yapan Michael Rubin, “Türkiye’nin Afrin’de yapmaya çalıştığı şey terörü yok etmek değil, etnik temizliğe girişmek” diyor.

Eski Amerikalı diplomat Alberto Fernandez de, Erdoğan’nın Afrin’e Suriyeli mültecilerin yerleştirilmesinden bahsetmesini değerlendirdi. Fernandez Twitter üzerinden yaptığı yorumda, “Eğer bu doğruysa, gözlerimizin önünde Afrin’de etnik temizliğin yaklaştığı anlamına gelir” ifadesini kullandı.

Türk yetkililer, Suriye’nin kuzeyinde etnik nüfusu yeniden şekillendirmek istediği iddiasını reddediyor. Ancak yetkililer, operasyonun tamamlanmasından sonra on binlerce Suriyeli mültecinin evlerine geri akın etmesini beklediklerini belirtiyor.

Türkiye üç milyonun üzerinde Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapıyor.

Binlerce kişi Afrin’den kaçıyor ya da kaçmaya çalışıyor. Birleşmiş Milletler yetkilileri, kaçışların sadece çatışmalar ve devam eden bombardıman değil, bölgeden çıkış noktalarını kapatan yerel Kürt yetkililerce de engellendiğini kaydediyor.

Erdoğan Zeytin Dalı operasyonunun amaçlarından birinin Afrin’in “gerçek sahiplerine” geri verilmesi olduğunu söylemişti.

Afrin’in bir Kürt bölgesi olduğu fikrini reddeden Erdoğan, “Afrin'de yüzde 55 Arap var, yüzde 35 Kürt var, diğeri Türkmen” demişti.

Çoğunluğu Arap binlerce mülteci nedeniyle şu andaki nüfus tablosu bu olabilir ancak uzmanlar, Afrin’in Türkmenler, Alevi Kürtler, Ezidi Kürtler ve bazı Ermeniler ve Çerkezler dahil diğer azınlıklara da sahip ama geleneksel olarak bir Kürt bölgesi olduğunu belirtiyor.

Ezidi aktivistler geçen hafta BM’ye, Türkiye’nin askeri operasyonu yüzünden ciddi risk altında olduğunu söyledikleri Afrin’de kendilerine ait 21 köyün koruma altına alınması çağrısı yapmışlardı. Ezidi haklarını savunan Yazda adlı bir grup, “halklarına karşı bir temizlik zulmü uygulanması halinde" bundan Türkiye’yi ve Türklerin yanında savaşan Suriyeli isyancı milisleri sorumlu tutacaklarını açıklamıştı.

Suriye’de mezhepsel ve etnik intikam eylemlerinin sonu gelmez döngüsüne sahne olan kanlı iç savaşta tüm taraflar, savaş suçları ve nüfus yapısını zorla değiştirme eylemleri sergilemekle suçlandı. Buna Kürtler de dahil. Uluslararası Af Örgütü ve İnsan Hakları İzleme Örgütü, Kürtleri Arap köylerini ortadan kaldırma ve yerel nüfusu yerinden etmekle suçlarken, Kürtler ise bu suçlamaları reddediyor.

Ancak Amerika’nın Sesi’nin görüştüğü, Afrin’in doğusundaki Sünni köylerinde yaşayan Araplar, Kürtlerin bölgeyi ele geçirmesi sonrası YPG’nin evlerine dönmelerini engellediğini söylüyor.

XS
SM
MD
LG