Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), memur, işçi ve emekliler için uygulanacak maaş artış oranlarını belirleyen resmi enflasyon verilerini kamuoyuna bugün açıkladı ancak sendikalar “sahte rakamlar” tepkisiyle sokağa çıktı.
Türkiye’de 2025 yılında uygulanacak asgari ücret rakamı, işçi temsilcisi TÜRK-İŞ’in bulunmadığı masada, AK Parti hükümeti ve işveren temsilcisi TİSK’in kararıyla yüzde 30’luk artışla 22 bin 104 lira olarak belirlenmişti.
Kamuoyunda tepkiyle karşılanan asgari ücret artışının ardından bugün de TÜİK’in açıkladığı enflasyon verileriyle memur, işçi ve emekli maaşlarında da yetersiz düzeyde artış yapılacak olması ihtimali gündemde.
TÜİK, bugün 2024 yılı sonunda yıllık enflasyon oranını yüzde 44,38 olarak ilan etti. TÜİK’in veri tablosuna göre; Aralık ayında enflasyon oranı yüzde 1,03 ile son 19 aydaki en düşük seviyeye geriledi.
Böylece Ocak-Haziran 2025 aralığı yani yılın ilk altı aylık dönemi için yüzde 15,75 enflasyon oranı öngörüldü. TÜİK’in bu verileri nedeniyle işçi (SSK) ile Bağ-Kur emeklileri yüzde 15,75 oranında ve memur ile memur (Emekli-Sandığı) emeklileri ise yüzde 11,54 oranında maaş artışı alabilecek.
Oysa TÜİK’in yine bugün açıkladığı yasal kira artış oranı ise yüzde 58,51 oldu. Dolayısıyla maaş zammı oranları, ev sahiplerine tanınan yasal kira artış oranından çok düşük düzeyde kalıyor görünüyor.
TÜİK’in açıkladığı resmi enflasyon oranına karşılık bağımsız akademisyenlerden oluşan ENAG ise, Aralık ayı enflasyonunu yüzde 2,34 ve 2024 yılı sonunda yıllık enflasyonu yüzde 83,40 olarak açıkladı. İstanbul Ticaret Odası (İTO) ise, Aralık ayı için yüzde 1,74 ve yıl sonu içinse yüzde 55,27 hesaplamasını paylaştı.
“Geçim sıkıntısı çözmek önceliğimizdir” diyen Şimşek TÜİK verisini savundu
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de, enflasyon tablosuyla ilgili X platformunda değerlendirmelerde bulunarak, enflasyonda düşüş beklentisi hedefini koruduklarını mesajını verdi.
Şimşek, “Vatandaşımızın geçim sıkıntısını çözmek en büyük önceliğimizdir. Bu doğrultuda gerekli politika çerçevesini oluşturduk ve dezenflasyon programını kararlılıkla uygulamaya devam ediyoruz. Aralık ayında enflasyon son 19 ayın en düşük seviyesinde yüzde 1 oldu. Yıllık enflasyon yüzde 44,4’e gerileyerek 2023 yılı Kasım ayında açıklanan Merkez Bankası tahmin aralığının 2,4 puan üzerinde gerçekleşti. Böylece 2024 yılında enflasyon 2022 ve 2023 yıl sonuna göre 20 puan düştü. Enflasyondaki düşüş sürecek. Maliye politikasının artan desteğinin yanı sıra hizmet enflasyonundaki katılığın azalması ve beklentilerdeki iyileşme ile 2025 yılında enflasyonun hedefimiz doğrultusunda gerçekleşmesini bekliyoruz” dedi.
Gözler sosyal refah payında
Türkiye’de mevzuat uyarınca TÜİK’in veri tablosu işçi, memur ve tüm emekliler açısından yasal asgari artış oranını belirliyor. Ancak hükümet dolayısıyla mevcut sistem uyarınca Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan eğer isterse bu taban artış oranlarında değişiklik yapılmasını sağlayabiliyor.
Erdoğan’ın maaş artışlarıyla ilgili “sosyal refah payı” adı altında enflasyon oranına ilaveten milli gelirden emekçileri ve emeklileri yararlandırma iddiasıyla ilave artış oranı belirleme yetkisi bulunuyor.
Şimdi gözler Erdoğan’ın, TÜİK’in açıkladığı veriler itibariyle belirlenen maaş artış oranlarında “sosyal refah payı” artışına karar verip vermeyeceğine çevrildi.
Erdoğan’ın şu anda 12 bin 500 lira olarak uygulanan en düşük emekli maaşıyla ilgili artış kararı alıp almayacağı merak konusu oldu.
Yıllardır muhalefet ve sendikalar tarafından en düşük emekli maaşını mutlaka asgari ücret rakamı olarak belirlemek gerektiği çağrısı yapılmasına rağmen Erdoğan ve AK Parti’nin 2025 yılı için en düşük emekli maaşını en fazla 15 bin liraya çıkarabileceği iddiası var.
İşçi, memur ve emekli maaş artışlarıyla ilgili gelecek Pazartesi günü Cumhurbaşkanlığı Kabinesi kapsamında Erdoğan’ın kararlar alması bekleniyor. Eğer Erdoğan, emekçilere ve emeklilere refah payı artışı gibi enflasyon oranı dışında ilaveten maaş artışları yapılmasına karar verirse AK Parti’nin bununla ilgili yasa teklifini TBMM’ye sunması gerekiyor.
Erdoğan, İstanbul’da “2024 yılı mal ihracatımız yüzde 2,5 artarak 262 milyar dolara çıktı” diyerek Cumhuriyet tarihinin ihracat rekorunu kırdıklarını açıklarken, Ankara’da sendikalar ise ekonomide açıklanan bu büyüme ve rekor rakamlarından pay istediklerini açıkladı.
İktidara yakın yetkili konfederasyon Memur-Sen ilave artış talep ediyor
Türkiye’de memurlar için hükümet ile toplu sözleşme sürecini yürütme yetkisine sahip pazarlık masasındaki konfederasyon olan Memur-Sen de, TÜİK’in verilerine tepki gösterdi ve eylem çağrısı yaptı.
Sabah TÜİK’in açıklaması üzerine AK Parti iktidarına yakınlığıyla tanınmış Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, kameralar karşısına geçti ve enflasyonla mücadele edilmesini desteklediklerini ancak bunun emekçilere düşük maaşlar verilmesi yoluyla yapılmaması gerektiğini söyledi.
Hükümet tarafından vergi kalemlerinde yapılan 2025 yılı artış oranlarını anımsatan Yalçın, memurlar için 2025 yılında toplam yüzde 11,54 oranındaki maaş artışı yerine ilk altı ay için yüzde 15 maaş artışı ve ilaveten yüzde 10 refah payı talep ettiklerini açıkladı.
Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde 7 Ocak’ta yapılacak eyleme tüm memurları davet eden Yalçın, “Devletin alacakları için belirlediği yeniden değerleme oranıyla 1 Ocak itibarıyla MTV, kamu tesisleri, vergi, harç ve cezalar yüzde 43,93 arttı. Bununla birlikte 1 yıllık süreçte kira artış oranı yüzde 58,51. Doğal gaz yüzde 60, akaryakıt ve elektrik yüzde 40 artış gösterdi. Raflardaki fiyatlarda durum çok daha vahim; 12 ayda yumurta yüzde 115, pirinç yüzde 110, yağ yüzde 85, süt yüzde 70, et yüzde 60 artmış durumda. Maaşlarımız daha artmadan ve elimize geçmeden marketlerde planlı bir şekilde fiyat artışlarının yapıldığını görüyoruz. Emekçi maaşını henüz almadan, raflardaki zamma maruz kaldı.”dedi.
Yalçın, “Enflasyonu azaltmak için sabit gelirlileri baskılamak, harcamalarını kısıtlamak ya da giderlerini daha fazla artırmak tek çözüm yolu olmamalıdır. Alım gücümüzü azaltan, refah seviyemizi düşüren ve eşitsizliği artıran enflasyon mu? Yoksa yüksek enflasyon karşısında yapılan düşük artışlar mı? Fiyatlar yukarı yönlü giderken, maaşlar alım gücü olarak aşağı yönlü devam ediyor. ‘Maaşlar 1 kat arttı, fiyatlar 4 kat zamlandı’ gerçeğinin ıskalanmamasını istiyoruz” diye konuştu.
Yalçın, maaş kesintisi bakımından memurlar için gelir vergisi oranını yüzde 15 olarak sabitlemek gerektiğini de sözlerine ekledi.
İktidar cephesinden MHP’ye yakınlığıyla tanınmış Türkiye Kamu-Sen ise, Antalya’daki istişare toplantısından TÜİK’in açıkladığı tabloya eleştiri getirdi ve sosyal refah payı artışı talep etti.
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, “Memurlar bu yılda enflasyonun altında kaldı görünüyor. '2025 yılında kamu alacaklarına uygulanan oran yüzde 43,93 iken; kamu görevlilerine yüzde 11'lik bir zam vermek çok olmaz, hakkaniyetli olmaz, diğer rakamlarla da çok örtüşmüyor. Kamu çalışanlarının reel gücünü arttırabilmek için mutlaka refah payı verilmesi lazım. 2022 yıllında kamu çalışanlarına yüzde 2,5 refah payı verildi, 2023 yılında ise yüzde 13,5’lik bir refah payı verildi, bu durum kalıcı hale getirilmelidir. Memurlar bu yılda enflasyonun altında kaldı” açıklaması yaptı.
KESK ve diğer sendikalar ise TÜİK ile Hazine Bakanlığı önünde tepki gösterdi
Resmi enflasyon oranı açıklamasıyla işçi, memur ve emekli maaşlarıyla ilgili resmi artış oranlarına karşı Ankara’da hem TÜİK önünde hem de Hazine Maliye Bakanlığı önünde protestolar da düzenlendi.
Memurlar ile ilgili mevzuat uyarınca toplu sözleşme masasında bulunmasına rağmen karar aşamasında yetkili olmayan Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ise, “Rakamlar yalan, yoksulluk gerçek” pankartıyla TÜİK önünde eylem yaptı. KESK üyeleri, “AKP'den hesabı emekçiler soracak", "TÜİK elini cebimizden çek", "Zam, zulüm işkence, işte AKP", "Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz", "Direne direne kazanacağız" sloganlarıyla tepkilerini gösterdi.
KESK adına Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak’ın seslendirdiği basın açıklamasında, vergi artışları anımsatılarak, refahtan emekçilere pay verilmesi gerektiği mesajı verildi. Açıklamada, “Yıllardır her geçen gün daha fazla yoksullaştırılmamızda TÜİK vasıtası ile açıklanan enflasyon rakamları başrolü oynuyor. İliklerimize kadar yaşadığımız zam yağmuru ortada. Çarşıda, pazarda, mutfakta TÜİK rakamlarının en az iki katı enflasyon yaşıyoruz” ifadeleri kullanıldı.
Basın açıklamasında, “Yıllardır TÜİK’in sahte enflasyonu ile emeği ile geçinen kesimler olarak hepimizi yoksulluğa, sefalete ittiler. Şimdi de hepimizin gözünün içine baka baka dünyanın en büyük yalanlarından birine sarılıyorlar. Enflasyonu arttıranlar bizler, emekçiler değildir; ülkeyi iğneden ipliğe her üründe dışarıya, ithalata bağımlı hale getirenlerdir. Ülkenin parasını döviz karşında pula çevirenlerdir. Bu ülkenin üretenleri olarak sefalette değil, refahta eşitlenmeyi hepimiz fazlası ile hak ediyoruz. Ülkenin bunu sağlayacak kaynakları mevcut. Ancak o kaynaklar, bizlerden alınan vergiler yıllardır sermayeye, patrona, yandaşa, müteahhite, beşli çeteye faiz olarak, hazine garantisi, teşvik olarak, vergi istinası, muafiyeti olarak aktarılıyor” denildi.
TÜİK önünde toplu sözleşme masasında bulunamayan ancak memurlar arasında örgütlü, Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu gibi sendikalar da eylem yaptı.
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Başkanı Hüseyin Kara, “TÜİK'nin açıkladığı hayali rakamlara göre ücret arttırmak milyonlarca kamu emekçisini açlığa mahkum etmektir. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir” diye konuştu. Yere mumların koyulduğu eylemde Kara, “Burada vermek istediğimiz iki mesajımız var. TÜİK açıkladığı bu hayali rakamlarla kamu emekçisinin enkaz durumundaki hane ekonomisine adeta mum dikmiştir. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar” dedi.
Kamu Birliği Konfederasyonu ise, “Refahtan payımızı, bütçeden hakkımızı istiyoruz” pankartıyla Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın önündeydi.
Genel Başkan Osman Kaya, “Bundan 15 yıl önce kamu çalışanları birikim yapabiliyor, borç harç da olsa en azından bir evini, arabasını alabiliyordu. Bugün ise bırakın birikim yapıp ev almayı, bekar memurlar evlenemiyor, evliler geçinemiyor, emekliliği hak edenler emekli olamıyor, emekli olanlar ise insanca yaşayamıyor. Bu bir zam değil, bu olsa olsa cüzi bir miktarda enflasyon düzeltmesidir” diye konuştu.
Forum