BERLİN —
Gezi Parkı’nın işgali ile başlayan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a karşı protestolara dönüşen gösteriler, Almanya ile Türkiye arasında diplomatik ilişkilerin gerilmesine de neden oldu.
Federal Dışişleri Bakanı Guido Westewelle’nin Türkiye'nin Berlin Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu'nu bakanlığa çağırmasından sonra Türkiye’de misilleme olarak Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Eberhard Pohl’ü çağırdı. Diplomatik ilişkilerde istisnai durumlarda gündeme gelen bu uygulama, bir ülkenin diğer ülkeyle ilgili eleştirilerini en yüksek diplomatik dozda uluslararası camiaya duyurma yöntemi olarak tanımlanıyor.
Berlin’de hükümet çevreleri bu sıra dışı tavra neden olarak, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’ın Almanya Başbakanı Angela Merkel hakkındaki son açıklamalarını gösterirken, Ukrayna’nın Odesa kentinde bulunan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ise Alman Büyükelçi Pohl’a bakanlıkta Türkiye’nin konuyla ilgili görüşünü aktarmayı hedeflediklerini bildirdi.
Yurtdışında bulunan Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle Büyükelçi Karslıoğlu’nu bizzat kabul etmezken, Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Andreas Peschke, Egemen Bağış’ın açıklamalarının Berlin’de ‘büyük tepkiyle karşılandığını ve kabul edilemez olduğunu’ Karslıoğlu’na ilettiklerini açıkladı. Peschke, Türkiye ile AB arasındaki müzakereler konusunda son günlerde Berlin’de dillendirilen sorunların başka AB üyesi ülkeler tarafından da paylaşıldığını söyledi.
Alman medyasında çıkan haberlerde Başbakan Merkel’in Gezi protestolarında uygulanan polis şiddetini neden göstererek Türkiye ile gelecek hafta açılması planlanan ‘Bölgesel politika’ başlıklı yeni AB fasılını bloke etmeyi hedeflediği yazılmıştı. AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış Angela Merkel'i, Türkiye'deki gelişmeleri iç politika ve seçim malzemesi yapmaması konusunda sert sözlerle eleştirmiş ve ‘Daha önce de bu malzemeyi kullanmaya kalkan Sarkozy’nin sonu pek hayırlı olmadı’ ifadesini kullanmıştı.
Bu arada Federal Dışişleri Bakanlığı’ndan sızan haberlere göre, Dışişleri Bakanı Westerwelle dün akşam katıldığı bir toplantıda, Bağış’ın sözlerinin kendisinde büyük rahatsızlık yarattığını ve bu tarz söylemlerin ‘Avrupalı olmaktan başka her şeye benzediğini’ söyledi.
‘Hayal kırıklığı yaşıyorum’ diyen Westerwelle, AKP hükümetinin protestoculara karşı tavrının yanlış olduğunu ve Başbakan Erdoğan’ın AB’de yer almak istiyorsa sivil toplumdan korkmaması gerektiğini de ifade etti.
Westerwelle, son yıllarda Türkiye’nin AB sürecine sürekli destek veren ve bu yüzden koalisyon ortağı Birlik Partileri ile gerilimlerle karşı karşıya kalan tavrıyla biliniyor.
Bu arada Gezi Parkı protestolarında yaşanan olaylar sonrasında Türkiye'nin AB'ye üyeliğini isteyen Almanların sayısı da azaldı. Forsa Araştırma Enstitüsü’nün yaptığı kamuoyu araştırmasına göre Almanların yüzde 66'sı Türkiye'nin AB'ye alınmasına karşı. Geçen yıl yapılan kamuoyu araştırmalarında bu oran yüzde 55 civarında olarak tanımlanıyordu.
Federal Dışişleri Bakanı Guido Westewelle’nin Türkiye'nin Berlin Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu'nu bakanlığa çağırmasından sonra Türkiye’de misilleme olarak Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Eberhard Pohl’ü çağırdı. Diplomatik ilişkilerde istisnai durumlarda gündeme gelen bu uygulama, bir ülkenin diğer ülkeyle ilgili eleştirilerini en yüksek diplomatik dozda uluslararası camiaya duyurma yöntemi olarak tanımlanıyor.
Berlin’de hükümet çevreleri bu sıra dışı tavra neden olarak, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’ın Almanya Başbakanı Angela Merkel hakkındaki son açıklamalarını gösterirken, Ukrayna’nın Odesa kentinde bulunan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ise Alman Büyükelçi Pohl’a bakanlıkta Türkiye’nin konuyla ilgili görüşünü aktarmayı hedeflediklerini bildirdi.
Yurtdışında bulunan Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle Büyükelçi Karslıoğlu’nu bizzat kabul etmezken, Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Andreas Peschke, Egemen Bağış’ın açıklamalarının Berlin’de ‘büyük tepkiyle karşılandığını ve kabul edilemez olduğunu’ Karslıoğlu’na ilettiklerini açıkladı. Peschke, Türkiye ile AB arasındaki müzakereler konusunda son günlerde Berlin’de dillendirilen sorunların başka AB üyesi ülkeler tarafından da paylaşıldığını söyledi.
Alman medyasında çıkan haberlerde Başbakan Merkel’in Gezi protestolarında uygulanan polis şiddetini neden göstererek Türkiye ile gelecek hafta açılması planlanan ‘Bölgesel politika’ başlıklı yeni AB fasılını bloke etmeyi hedeflediği yazılmıştı. AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış Angela Merkel'i, Türkiye'deki gelişmeleri iç politika ve seçim malzemesi yapmaması konusunda sert sözlerle eleştirmiş ve ‘Daha önce de bu malzemeyi kullanmaya kalkan Sarkozy’nin sonu pek hayırlı olmadı’ ifadesini kullanmıştı.
Bu arada Federal Dışişleri Bakanlığı’ndan sızan haberlere göre, Dışişleri Bakanı Westerwelle dün akşam katıldığı bir toplantıda, Bağış’ın sözlerinin kendisinde büyük rahatsızlık yarattığını ve bu tarz söylemlerin ‘Avrupalı olmaktan başka her şeye benzediğini’ söyledi.
‘Hayal kırıklığı yaşıyorum’ diyen Westerwelle, AKP hükümetinin protestoculara karşı tavrının yanlış olduğunu ve Başbakan Erdoğan’ın AB’de yer almak istiyorsa sivil toplumdan korkmaması gerektiğini de ifade etti.
Westerwelle, son yıllarda Türkiye’nin AB sürecine sürekli destek veren ve bu yüzden koalisyon ortağı Birlik Partileri ile gerilimlerle karşı karşıya kalan tavrıyla biliniyor.
Bu arada Gezi Parkı protestolarında yaşanan olaylar sonrasında Türkiye'nin AB'ye üyeliğini isteyen Almanların sayısı da azaldı. Forsa Araştırma Enstitüsü’nün yaptığı kamuoyu araştırmasına göre Almanların yüzde 66'sı Türkiye'nin AB'ye alınmasına karşı. Geçen yıl yapılan kamuoyu araştırmalarında bu oran yüzde 55 civarında olarak tanımlanıyordu.
