Dünyanın üç büyük doğal taş fuarından biri olan Marble İzmir, yaklaşık iki buçuk yıl aradan sonra kapılarını yeniden açtı. Fuar, Türkiye’nin dünya doğal taş sektöründeki payını arttırması açısından büyük önem taşıyor. Son olarak 2019’un Mart ayında düzenlenen fuar, pandemi nedeniyle ara vermek zorunda kalmıştı.. 26’ncı Marble İzmir Fuarı, pandemi sonrasındaki ilk uluslararası fiziki fuar özelliğini de taşıyor. Corona virüsüyle mücadele önlemlerinin uygulandığı fuar, 28 Ağustos’a kadar sürecek.
Fuarın açılışında konuşan Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı İsmail Gülle, Türkiye’nin doğal taş ihracatında dünyada dördüncü ülke olduğunu belirterek “Dünyanın toplam ihracatından yüzde 11 pay alıyoruz. Ülkemiz 5,1 milyar metreküp muhtemel mermer rezerviyle, tahmin edilen dünya rezervinin üçte birine sahip. Hammadde bolluğunun yanısıra ülkemizde doğal taş sektörü, çeşit ve renk açısından zenginliği, sektörel tecrübe üstünlüğü, deniz ulaşımında nakliye kolaylığı, geniş renk skalası, öncü teknolojileri kullanması gibi özellikleri sayesinde dünya doğal taş piyasasının önemli oyuncularından biri konumunda bulunuyor” dedi. Gülle, Türkiye’nin İtalya ve Hindistan’ı da geçerek dünyada ikinci büyük ihracatçı ülke olmasının mümkün olduğunu da sözlerine ekledi.
İhracat yüzde 30 arttı
Türkiye’nin 2021 yılının ilk altı ayında doğal taş ihracatını bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 30 artırdığına dikkat çeken Gülle, “2021’in ilk altı ayında en çok işlenmiş doğal taş ihracatı gerçekleştirdiğimiz üç ülke sırasıyla, 326 milyon dolar ile Çin, 227 milyon dolar ile ABD ve 53 milyon dolar ihracat ile Fransa oldu. Bu dönemde 113 ülkeye ihracatımız bir önceki senenin aynı dönemine göre artış kaydetti. Bu artışlar, sektör ihracatında, küresel ticaretteki gerilimler ve pandemi kaynaklı yaşanan kayıpların telafi edildiğinin en net göstergeleridir” diye konuştu.
“İşlenmiş ürünlerde hızla yeni pazarlar bulduk”
Türk doğal taş sektörünün en büyük pazarı Çin. Dolayısıyla Corona virüsü salgınının başlamasıyla birlikte Çin’in kapılarını kapatması en fazla doğal taş sektörünü etkiledi. Ancak Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Mevlüt Kaya’ya göre sektör bu krizi fırsata çevirdi. VOA Türkçe’ye konuşan Kaya, “Wuhan’da görülen o virüsle birlikte Çin’in tüm kapılarını kilitlemesiyle, doğal taş ihracatımızın yüzde 40’ı bir anda gitti. Ciddi bir sarsıntı yaşadık. Sektör hızlı bir şekilde pazar arayışına girerek, bu düşüşü kapattı” ifadelerini kullandı.
Çin’in Türkiye’den ağırlıkla blok taş aldığını belirten Kaya, sektörün işlenmiş taş üretimi ve ihracatına ağırlık verdiğini de, “Normalde bizim ihracatımızın yüzde 55’i işlenmiş taş, yüzde 45’i de blok taştı. Şu anda işlenmiş taş ihracatı yüzde 75’e çıktı. Çin’e yapılan blok taş ihracatındaki düşüş, işlenmiş taş ihracatındaki artışla kapandı. İşlenmiş üründe kısa sürede Avustralya’dan Kanada’ya, Arap coğrafyasına kadar yeni pazarlar bulduk. Çok kısa bir süre içinde inanılmaz hamleler yaptık” sözleriyle anlattı.
Madenlerin ham olarak değil de işlenerek satılmasında tasarımın büyük önem taşıdığını ifade eden Kaya, Marble İzmir fuarıyla birlikte tasarım yarışmalarının yapıldığını da hatırlattı ve “83 milyonun mülkü olan bu madenleri az satıp çok para kazanmamız gerekiyor. Çünkü bunların yerine yenisini koyamıyoruz. Dolayısıyla biz ihracatımızı miktarda artırmak yerine değerde artırmanın yolunu bulmalıyız. Bunu da başarıyoruz. Fuarda gezdiğinizde de görüyorsunuz. İnanılmaz tasarımlar var” dedi.
“Dünyanın en büyük üç fuarından biri”
Sektörün işlenmiş taş ihracatına ağırlık vermesinin hem istihdam hem de katma değer yarattığını vurgulayan Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Kaya, Çin’e olan ihracatın da yeniden eski seviyelerine doğru çıkmaya başladığını söyledi. Kaya, doğal taş sektörünün ithal girdi içermediğinin altını çizerek, “Bu sektörün özelliği hammaddesi, makinası, çalışanı yani her şeyiyle yerli olması. Bugün yıllık 2 milyar dolar ihracatı konuşuyoruz. 2,5 milyar dolara doğru gidiyoruz. Tabii bu sektör ciddi bir katma değer yaratıyor” diye konuştu.
Türk doğal taş sektörünün dünya sıralamasındaki yerinde Marble İzmir fuarının büyük bir önem taşıdığını kaydeden Kaya, sözlerini, “Dünyanın en büyük üç fuarından birini yarattık. İhracatımızda 2 milyar, 3 milyar dolarları konuşuyorsak, bu tanınmışlığın, bu markanın emeği çok. Elbette bugünkü fuarı 2019’daki fuarla kıyaslamak mümkün değil. Ama her şeye rağmen bu fuara sahip çıkılmalıydı. Çünkü bu, Türkiye’nin fuarı, sektörün fuarı” şeklinde sürdürdü.
“Türk doğal taşı Amerikan pazarında kalıcı”
Fuara katılan ihracatçı firmalar da Marble İzmir’in yeniden kapılarını açmasından memnun. Bir doğal taş firmasının sahibi olan Hakkı Polat, VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamada “Pandemiden dolayı iki senedir kimse fuar yapamıyordu. Sektör olarak herkes bekliyordu. Şimdi herkes yeni üretilen taşları gördü, nelerin değiştiğini gördü. Bu açıdan iyi oldu” dedi.
Başta Amerika olmak üzere, İngiltere, Avrupa ve Avustralya pazarlarına ihracat yaptıklarını ifade eden Polat, lojistik sektöründe ise hala sorunların devam ettiğini söyledi ve “Pandemiden dolayı bir durgunluk yaşandı. Ama ondan sonra çok hızlı bir şekilde, olumlu yönde bir hareket başladı. Ama lojistikten dolayı ciddi bir şekilde sıkıntı yaşıyorduk ve hala da yaşamaya devam ediyoruz. Malı gönderemiyoruz, projeler yarım kaldı, gecikti. Lojistikte bir sıkıntı var’’ diye konuştu.
Polat, Türk doğal taşının ABD’de artık kalıcı hale geldiğini de vurgulayarak, “Bir ara Amerikan pazarı çok yavaşlamıştı. Ama, pandemiden sonra tekrar hareketlendi. Tekrar Türk taşına doğru bir dönüş var, talep var. Bu saatten sonra Amerikan pazarının Türk taşından çıkma gibi şansı yok. Çünkü, dünyanın hiçbir yerinde bu kadar çeşidi bol, üretimi hızlı olan bir ülke yok. Şu anda Amerikan pazarında kalıcı olduk” ifadelerini kullandı.