Nazi Almanya’sı döneminde Polonya’daki Stutthof Toplama Kampı’nda gardiyan olarak görev yapan Johann Rehbogen’in yargılanmasına Münster kentinde başlandı. Polonya’daki en büyük toplama kamplarından olan ve 27 bini gaz odalarında olmak üzere en az 41 bin insanın katledildiği Stutthof Kampı’nda görevli 94 yaşındaki Rehbogen, 1942-1944 yıllarında işlenen cinayetlere yardım etmekle suçlanıyor. Nazi döneminde yaşanan katliamlarla ilgili son davalardan biri olarak tanımlanan dava, Alman kamuoyunda büyük ilgiyle takip ediliyor.
Rehbogen, Gdansk şehri yakınlarındaki Stutthof'taki gardiyanlık yıllarında 21 yaşından küçük olduğu için Münster Eyalet Gençlik Mahkemesi’nde yargılanıyor. Mahkemenin hedefi, 2.Dünya Savaşı’ndan sonra onyıllarca başka bir kimlik altında, keşfedilmeden yaşayan ve kampta yapılan katliamlardan haberi olmadığını iddia eden Rehbogen’in, toplama kampında oynadığı rolü aydınlatmak ve suçluysa cezası vermek. Rehbogen’in kim olduğu, ABD’de yaşayan ve Stutthof’tan kurtulan Yahudi bir kadının geçen yıl kendisine gösterilen bir fotoğrafta eski gardiyanı tanımasıyla ortaya çıkmıştı.
Nazi döneminde toplama kamplarında aktif Alman subay ve görevlilerin işledikleri suçlarla ilgili gecikmiş bir şekilde yargı önüne çıkarılmaları son yıllarda sıklıkla karşılaşılan bir olay. Son olarak, İkinci Dünya Savaşı sırasında Polonya’daki 300 bin Yahudi’nin öldürüldüğü Auschwitz-Birkenau toplama kampında esirlere ait para ve değerli eşyaları kayıt altına almakla görevli eski Nazi subayı Oskar Gröning de 94 yaşında yargılanmış, 4 yıl hapis cezasına çarptırıldıktan sonra sağlık sorunları nedeniyle cezaevine konulmamış ve bu yıl başında ölmüştü. Bir diğer Auschwitz görevlisi, gardiyan Reinhold Hanning de aynı suçtan hüküm giydikten sonra geçen yıl hapse girmeden ölmüştü.
Johann Rehbogen’le ilgili davanın önemli bir noktası, toplam 17 Yahudi davacıyı temsil eden müdahil avukatlardan birinin Almanya’da yetişmiş Türk kökenli Onur Özata olması. Berlinli Onur Özata, Rehbogen’in 94 yaşında mahkemeye çıkarılmasının tarihi açıdan sembolik bir anlamı bulunduğu görüşünde.
Hayatta bulunan ve Rehborgen’in binlerce Yahudi’nin öldürülmesine alet olduğunu iddia eden tanık davacıların bir isteği, mahkemenin en az bir oturumunun eski Stutthof Toplama Kampı’nda yapılması. Avukat Onur Özata, o dönemde yaşanan acı ve trajedilerin anlaşılabilmesi için bu tarz bir oturumun anlamlı olabileceğini söylüyor.
Önümüzdeki Ocak ayının ortasına kadar yapılacak 13 duruşmada, sanığın hayatta olan Yahudi tanıkların iddia ettiği gibi, toplu katliamlara katıldığı tespit edilirse 15 yıl hapis cezasına çarptırılmasının yolu açılacak.