Corona virüsü salgını dünyanın her yerinde yaşam biçimlerini, alışkanlıkları değiştiriyor. Peki bu değişim kalıcı mı olacak? Tarihte köklü ve kalıcı değişimlere neden olan salgınlar bugüne ışık tutabilir mi? Dünya kaldığı yerden devam eder mi yoksa her şeyin sorgulandığı yeni bir düzenin kapılarını mı aralar? Dahası bugün hayatta olan kimsenin görmediği bir felaketle karşı karşıyayız ve bu yaşadıklarımız, bir gün tarihin sayfalarında yer alacak. Peki nasıl yer alabilir? Doç. Dr. Emrah Safa Gürkan, VOA Türkçe’nin sorularını yanıtladı, tarihteki salgınların toplumlara etkilerini paylaştı.
Gürkan, Batı'yı en çok etkileyen ve üç farklı dönemde ortaya çıkan veba salgınına dikkat çekiyor. İkinci dalga olan ve Kara Veba olarak bilinen 1347’de Avrupa nüfusunun belli şehirlerde yüzde 50-60’ının ölmesine neden olduğunu hatırlatıyor.
Bu sürecin kültürel anlamda hayata bakışı etkilediğini Avrupa’da sanata ve dine bakışın değiştiğini hatta kötümser ve köktenci bir din anlayışın da görüldüğünü söyleyen Emrah Safa Gürkan, salgın zamanlarında karşılaşılan bir başka eğilimin, azınlık gruplara karşı hoşgörüsüzlük olduğunu vurguluyor.
"Her şey unutulabilir de"
Doç. Dr. Gürkan, tarihte İspanyol Gribi olarak bilinen, aslında ABD’de çıkan ama ilk kez dünya gündemine İspanya’da getirildiği için bu adla anılan salgında dünya nüfusunun yüzde 2 ila 10’unun öldüğünü hatırlatıyor. Benzer bir oran bugün yüz milyonlarca insanın ölümü anlamına geliyor. Bugünlerde etkisini evlerde karantina olarak hissettiğimiz Corona salgını Gürkan’a göre tüketime bakış açımızı değiştirebilir ya da her şeyi unutabiliriz.
“Çünkü insan işine gelmeyen şeyleri çok güzel unutur. Tarih zaten acıların ilmidir, aynı zamanda unutmaların da ilmidir.”