Belçika bu hafta başında yaşadığı kanlı terör saldırılarının şokunu atlatmaya çalışırken, Başkan Barack Obama’nın Küba ziyaretinde beyzbol maçına katılması, Arjantin ziyaretinde de tango yapması Amerika’da iç ve dış politika çevrelerinin eleştirilerine yol açtı.
Obama’nın sekiz yıllık iktidarının en önemli dış politika adımlarından biri olan Küba’yla ilişkileri normalleştirme ziyaretinin son gününde, IŞİD bombacıları Brüksel’de havalimanı ve metro trenlerine saldırdı. Saldırılarda 31 kişi öldü.
Obama, Avrupa’daki terör saldırılarının ardından bu önemli ziyaretini yarıda kesmedi. Küba halkına bir konuşma yaptı, Havana’da üç devre beyzbol maçı izledi, maç sırasında bolca eğlendi ve Küba Devlet Başkanı Raul Castro’yla birlikte seyircilere katılıp ‘Meksika dalgası’ yaptı.
Obama ve eşi Michelle ertesi akşam Arjantin Devlet Başkanı Mauricio Macri’yle birlikte katıldığı resmi akşam yemeğinde gösteri yapan profesyonel tangocular tarafından dansa kaldırıldı.
Amerika’nın müttefikleri saldırı altındayken Obama’nın “eğleniyor” görünen hali büyük eleştirilere yol açtı.
MSNBC programına katılan Dış İlişkiler Konseyi Başkanı Richard Haas, Obama’nın korkunç bir hata yaptığını söyledi. Haas, “Arjantin’e gitmesinde bir sorun yok. İşini yapmasında da bir sakınca yok. Ama kamera ve fotoğraf makinelerinin önünde dikkatli olmak zorunda” diye konuştu.
Haas, günün hassasiyetiyle karşılaştırıldığında ne beyzbol maçına katılmanın, ne de dansa kalkmanın tutarlı bir davranış olduğu görüşünde.
Eleştirilere rakip Cumhuriyetçi Parti’nin başkan adaylarının da katılması kaçınılmazdı. Texas Senatörü Ted Cruz ve Ohio Valisi John Kasich, Obama’ya ziyaretini yarıda kesip Belçika’daki krize yoğunlaşması çağrısında bulundu.
Bu, Obama’nın bir ulusal güvenlik krizi sırasında karşı karşıya kaldığı son eleştiri değil. Obama iki yıl önce, IŞİD Amerikalı gazeteci James Foley’i başını keserek öldürdüğünde golf maçını yarıda kesmemiş, ardından “Kameralara karşı dikkatli olmalıydım” diye açıklama yapmıştı.
Cumhuriyetçi Parti’nin siyasi kampanyalarına kriz iletişimi ve diğer konularda danışmanlık yapan Chuck Warren’a göre Obama’nın bu tarz olaylara “laubali” tutum takınması bir alışkanlığa dönüştü. Warren, “Ortalıkta anma etkinlikleri düzenlenirken kameraların önüne tango yaparak çıkamazsınız. Haber kanallarında görülen metro istasyonlarında yerlerde cesetler yatarken beyzbol maçında Meksika dalgası yapamazsınız. Obama bunun farkında değil” diye konuşuyor.
Bu son yaşananlar, Warren ve diğer muhafazakar kesimler tarafından Obama’nın IŞİD’le mücadeleyi ciddiye almadığı şeklinde değerlendiriliyor.
Obama çarşamba günü Arjantin’de yaptığı açıklamada bu eleştirilere yanıt vermiş, IŞİD’i yenilgiye uğratmanın hala kendisi için öncelik olduğunu vurgularken, “Tepkilerimize korkuyu karıştırmamak çok önemli” diye konuşmuştu.
Barack Obama başkanlıktaki son yılını yarılamak üzere. Yedi buçuk yıllık iktidarı boyunca defalarca Amerika’nın dış politika önceliklerini Ortadoğu’dan Asya ve Latin Amerika’ya çevirmeye çalıştı. Ama bunda başarılı olamadı. Her denediği zaman Ortadoğu’da yeni bir kriz kapıyı çaldı.
Atlantik Konseyi’de Brent Scowcroft Uluslararası Güvenlik Merkezi direktörü Alex Ward’a göre bu durum, süper güç olmanın bir pürüzü. Ancak dünyada bir küresel gücün dikkatini dağıtacak fazlasıyla olay var.
Ward, son terör saldırısına rağmen Obama’nın stratejik yönünü Latin Amerika’ya çevirmede ısrar etmesinin, siyaseten kötü bir izlenim bırakmakla birlikte, stratejik açıdan mantıklı bir davranış olduğunu söylüyor.