Erişilebilirlik

Taleban’ın Ankara Ziyareti Ne Anlama Geliyor?


ANKARA- Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu başkanlığındaki Türk heyeti ile Dışişleri Bakan Vekili Emirhan Muttaki başkanlığındaki Taleban heyetinin14 Ekim’de Ankara’da biraraya gelmesi “Türkiye ile Afganistan arasındaki ilişkileri nasıl etkileyecek?” sorusuyla gündemde. Bu görüşme, Türkiye’nin Kabil Büyükelçisi Cihad Erginay’ın, Muttaki’yi makamında ziyaret etmesi sonrasında gerçekleşti. Ankara, Taleban’ın Türkiye’yi ziyaret etmeyi talep ettiğini ifade ederken, Taleban Sözcüsü Abdul Kahar Balkhi ise Çavuşoğlu’nun daveti üzerine “üst düzey bir IAEA (Afganistan İslam Emirliği) heyeti” olarak Ankara’ya geldiklerini duyurmuştu.

Muhalefet partileri, Taleban ile Afgan halkı yararına nasıl sonuç alıcı müzakereler yürütüleceği noktasında Dışişleri’ndeki görüşmeyi sorguluyor. Türkiye adına Çavuşoğlu’nun Taleban’ın kadın haklarıyla ilgili tavsiyelerde bulunması da anlamlı bulunmuyor.

CHP Genel Başkan Başdanışmanı Emekli Büyükelçi Ünal Çeviköz, VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamada, Türkiye’nin henüz hiçbir Batı ülkesi tarafından tanınmayan Taleban’ı başkentinde ağırladığını ancak nasıl bir davet olduğu konusunda tarafların farklı beyanlarda bulunduğuna işaret etti. Heyetle anlamlı ve sonuç alıcı nitelikte bir görüşme yapılmadığını söyleyen Çeviköz, Türkiye’nin Afganistan ile ilişkilerini hangi yönde ilerleteceği yönünde somut bir sonuç göremediğini vurgulayarak, “Mesela Türkiye’nin tavsiye etmesiyle Taleban rejimi kız çocukları için eğitim kapısını açacak mı? Manasız görünüyor” ifadesini kullandı.

İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı – Uluslararası Politikalar Başkanı Ahmet Kamil Erozan da VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamada, Ankara’nın içerik bakımından ne ikili ilişkiler ne de Afganistan’ın geleceği açısından anlamlı müzakereler yapmadığı görüşünü aktardı. Davet konusunda “Ankara’ya gelmek Taleban’ın talebi” diyen Erozan, “Ancak Taleban ile yapılan görüşmeler, havanda su dövmekten farksız. Taleban tarafıyla yapılacak görüşmeler neye varacak ki? Öncelikle Taleban herkese, uluslararası kamuoyuna kendisini ispatlamak durumunda ancak orta ve uzun vadede Afganistan’da kalıcı olmalarının beklenmediğini de belirtelim. Kişiler yani isimler itibariyle değil zihniyet itibariyle Taleban ile görüşmelerden sonuç alınması da beklenmiyor” dedi.

“Afganistan’ın inşası için, sağlıklı iletişim için önemliydi”

VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM) Başkanı Prof. Dr. Mehmet Seyfettin Erol ise, Taleban’ın Ankara ziyaretinin Türkiye’nin Afganistan’daki yeni rejimi resmen tanıma noktasında adım attığı anlamına gelmediğini söyledi. Fotoğraf ve görüntü itibariyle toplantı atmosferinde de resmen tanıma olmayacağının açıkça gözlendiğini kaydeden Erol, Taleban’ın tanınması için uluslararası konjonktür oluşması gerektiğini işaret etti.

“Taleban’ın Ziyareti Sağlıklı İletişim İçin Önemliydi”
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:08:41 0:00

Türkiye’nin Afganistan ile yüz yıllık geçmişiyle Kabil merkezli istikrarlı bir devlet yapısı oluşmasını her zaman desteklediğini anlatan Erol, şimdi de Ankara’nın bölge güvenliği ve refahı açısından Afganistan’da istikrar ortamı oluşmasını istediğini dile getirdi. Erol, “Dolayısıyla Türkiye yüz yıldan bu yana Afganistan’da bağımsız, egemen, toprak bütünlüğünü koruyarak aynı zamanda kendi içinde ve bölgesinde barışı sağlayabilen bir devlet inşası noktasında elinden geleni yapıyor. Yüz yıl öncesinde öğretmeninden sağlık personeline bir çok desteği vererek tarımdan eğitime, sağlığa bir çok noktada Afganistan’ın inşasına katkıda bulunmuş olan Türkiye bugün de aynı şeyi gerçekleştirme noktasında. Sonuçta Amerika’nın Afganistan’dan çekilmesiyle birlikte yeni bir dönem var ve bu yeni dönem içerisinde yeni gerçeklikler söz konusu. Türkiye’nin bu yeni döneme uygun bir şekilde Afganistan politikasını yürütebilmesi için Taleban ile sağlıklı bir iletişim kanalını oluşturulabilmesi itibarıyla Ankara’daki görüşme önemliydi. Önümüzdeki süreçte de Türkiye ve Taleban arasındaki sürecin çok ciddi anlamda aksilikler olmazsa devam edeceği kanaatindeyim” diye konuştu.

“Afganistan nedeniyle yeni işbirliği şart”

Prof. Dr. Erol, Şanghay oluşumunca Afganistan odaklı bölgede inisiyatif arayışlarında bulunulduğunu belirterek, “Buradaki sorunlar Afganistan ile sınırlı kalmayacak. Pakistan ve Türk cumhuriyetlerini etkileyecek şekilde Orta Asya devletlerini ve İran’ı da etkileyecek şekilde etkilere sahip. En basitinden yeni göç dalgalarına yol açabileceği öngörülüyor. Bunun da en başta Almanya merkezli olarak Avrupa Birliği’ni (AB) ciddi anlamda endişeye sevk edeceği en net şekilde görülüyor. Olası güvenlik sorunları NATO, AB ve daha genel anlamda Türkiye’nin Batı ile ilişkilerine de Afganistan merkezli yeni bir işbirliği sürecini de beraberinde getiriyor. Artık Türkiye’nin bu noktada göçmen kapasitesini arttırması ve dahasını barındırma lüksü de yok. Eğer Türkiye, özellikle Avrupa’nın kayıtsızlığı karşısında Batı sınırında açık kapı uygularsa hiç kimsenin bundan şikayet etme hakkı yok. Onun için Türkiye, çok açık şekilde bütün uluslararası toplumu Afganistan’ın yeniden inşasına davet ediyor. Biz ANKASAM olarak da AB ve Birleşmiş Milletler’in (BM) etkili şekilde devreye girmesi gerektiğini düşünüyoruz” görüşlerini aktardı.

Rusya’nın girişimi ne anlama geliyor?

Rusya ve Hindistan’ın Afganistan’a komşu olmadığını ancak Şanghay İşbirliği Örgütü üyeleri olduğunu vurgulayan Erol, “Moskova’nın ev sahipliğinde Taleban’ın davet edilmesini Rusya’nın Afganistan’ın geleceğinde pozisyon belirleme girişimi” olarak yorumladı.

Rusya’nın Şanghay oluşumu dışındaki ülkelere davette bulunmadığını, Afganistan’ın komşuları Türkmenistan, Özbekistan, Tacikistan’ın görüşmelere katılmadığını işaret eden Erol, Rusya’nın Afganistan üzerinde güç mücadelesini hızlandırma hamlesinde bulunduğu görüşünde. “Afganistan’ın gerçekten inşası noktasında bölgesel ve uluslararası toplumu buluşturacak bir politikaya ve işbirliğine de işaret etmiyor” diyen Erol, Türkiye’nin ve Afganistan’a komşu Türk devletlerinin yokluğunda müzakere yürütülmesini sorunlu bulduğunu ifade etti. Erol, “Açıkçası sağlıklı bir sürecin başlangıcına işaret etmiyor. Afganistan’da çözüm ararken çözümsüzlüğü daha da derinleştirecek birtoplantıya Rusya ev sahipliği yapmış oluyor” değerlendirmesinde bulundu.

  • 16x9 Image

    Yıldız Yazıcıoğlu

    Yıldız Yazıcıoğlu, 1994-1998 döneminde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı. Mesleğe 1997 yılında Cumhuriyet’te stajyer olarak başladı. 1998-2000 döneminde yüksek lisans eğitimine devam etti. 2000 – Mayıs 2009 döneminde Milliyet’te mesleki kariyerini cumhurbaşkanlığı ve parlamento muhabirliği noktasına taşıdı. 2009 - 2011 yıllarında ABD’nin başkenti Washington DC’de kariyerini sürdürdü ve farklı medya kuruluşları için temsilcilik – yorumculuk görevlerini yürüttü. Bu dönemde VOA Türkçe’de eğitim aldı ve görev yaptı. Ardından Ankara’ya dönüşünde Habertürk TV’de, ArtıBir TV’de görevler üstlendi. Şu anda VOA Türkçe ekibinde görev almayı sürdürüyor.

XS
SM
MD
LG