Suudi Arabistan’ın müttefikleri, ülkenin Tahran’daki büyükelçiliğinin göstericiler tarafından basılmasının ardından, İran’la diplomatik ilişkilerin seviyesini düşürme kararı aldı. Bahreyn ve Sudan, Tahran’la ilişkileri kesti
Birleşik Arap Emirlikleri ilişkileri maslahatgüzar seviyesine indirdi, İranlı diplomat sayısını azaltma kararı aldı.
Suudi Arabistan, İran’a yapılan tüm uçak seferlerinin durdurulduğunu açıkladı.
İki ülke ilişkileri Suudi Arabistan’ın Cumartesi günü, ülkenin önde gelen Şii din adamı Şeyh Nemr Bakır el-Nemr’i idam etmesinin ardından gerginleşti. Riyad’ın, el-Nemr’in 46 kişiyle birlikte idam edildiğini açıklaması üzerine kızgın İranlılar Tahran’daki Suudi Arabistan Büyükelçiliği’ni basarak mobilyaları parçaladı ve binayı ateşe verdi. Ülkenin Meşhed kentindeki konsolosluğuna da saldırı düzenlendi.
İran’daki olaylarda 40 gösterici tutuklanırken, Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani olayları “kabul edilemez” olarak niteledi. Ancak Ruhani, aynı zamanda el-Nemr’in idamını da kınadı. 3 bin İranlı Pazartesi günü idamı protesto için Tahran sokaklarında gösteri yaptı.
Sudan, Tahran’daki “barbarca saldırı” nedeniyle İran’la ilişkileri kestiğini açıkladı. Birleşik Arap Emirlikleri, İran’la ilişkilerin seviyesini düşürme nedeni olarak, İran’ın sürekli biçimde Körfez ve Arap ülkelerinin iç işlerine karışmasını ve bunun daha önce görülmemiş seviyelere yükselmesi olduğunu bildirdi.
Bahreyn devlet haber ajansından gelen açıklamada, Bahreyn’in, İranlı diplomatlardan ülkeyi 48 saat içinde terk etmelerini istediği belirtildi. Bahreyn polisi, el-Nemr’in idamını protesto eden göstericilere göz yaşartıcı bomba ve saçma atarak müdahale etti. İran’la ilişkileri kesen Suudi Arabistan da İranlı diplomatlara ülkeyi terk etmeleri için 48 saat süre tanıdı.
İran Dışişleri Sözcüsü Hüseyin Cebir Ensari, yaptığı basın toplantısında, diplomatların Suudi Arabistan’daki görevlerinden dönmeleri üzerinde çalıştıklarını, ancak henüz hiçbirinin ülkeye dönmediğini söyledi. Suudi Arabistan’ı aldığı karar nedeniyle eleştiren sözcü, bunun bölgedeki gerilimi arttırdığını bildirdi.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil el-Cübeyr, nüfusunun çoğu Sünni olan Suudi Arabistan’ın, Şii İran’ın, hem Suudi Arabistan’ın, hem de bölgenin güvenliğini tehdit etmesine izin vermeyeceklerini söyledi.
Diplomatlara yönelik süregelen saldırıların tüm uluslararası anlaşmaları ihlal ettiğini söyleyen el-Cübeyr, “Uluslararası toplumda terörü destekleyen ve terör uygulayan bir ülkeye yer olmadığını son derece açık biçimde söylüyoruz” diye konuştu.
İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Hüseyin Emir Abdullahyan, Suudiler’in kararının, el-Nemr’in idamının büyük bir hata olduğunu unutturamayacağını söyledi. El-Nemr, Suud ailesinin önemli muhaliflerinden biriydi. 2014’te isyana teşvik ve fitne çıkarmak gibi suçlarla tutuklanmıştı. El-Nemr 2011’de ülkenin doğusunda çıkan Şii eylemlerinin en önemli liderlerinden biriydi.
Yapılan toplu idamlar son 30 yılın en büyüğü. Karar uluslararası tepkiye neden olurken, bazı ülkeler bunun Suud ailesi için önemli sonuçlar doğuracağı uyarısında bulundu.
ABD Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, Amerika’nın bölge liderleriyle gerilimin düşürülmesi için gerekli adımları atmaya devam edeceğini belirtti. Açıklamada, Obama yönetiminin diplomatik girişimlerin ve doğrudan görüşmelerin krizin çözümünde kilit rol oynadığına inandığı kaydedildi.
İran’dan “İlahi İntikam” Tehdidi
İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hameney, Suudi Arabistan’ın, el-Nemr’in idamı nedeniyle “İlahi İntikam”la karşı karşıya kalacağı tehdidinde bulundu. İran devlet televizyonu Hamaney’in “Baskı gören bu şehidin haksız yere dökülen kanı kuşkusuz kısa süre içinde etkisini gösterecek ve Suudi siyasetçiler ilahi intikamla karşı karşıya gelecek” sözlerine yer verdi.
Hamaney ayrıca el-Nemr’in kimseyi silahlı eyleme teşvik etmediğini ve gizli komplolara girişmediğini belirtti ve yaptığı tek şeyin imanından gelen etkiyle eleştiride bulunmak olduğunu söyledi.
İran Devrim Muhafızları da yaptığı açıklamada el-Nemr’in ölümünün Suudi monarşisinin sonunu getireceğini öne sürdü. Muhafızlar, el-Nemr’in idamını “Ortaçağ vahşeti” olarak niteledi.
Irak’ta Ayetullah Ali el-Sistani idamı “Adaletsizlik ve şiddet” olarak değerlendirdi.
Kınama ve Uyarılar Sürüyor
Lübnanlı Şii lider Şeyh Abdülemir Kabalan da idamı “İnsanlığa karşı bir suç” olarak niteledi ve önümüzdeki günlerde bunun sonuçlarının görüleceğini belirtti.
Bahreyn’de göstericiler göz yaşartıcı gazla dağıtıldı. Hindistan’da da gösteriler yaşanırken, Londra’da Suudi büyükelçiliğinin önünde gösteri yapıldı.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon, El Nemr’in idamından büyük üzüntü duyduğunu açıkladı ve idamlara karşı tepkilerin serinkanlı biçimde ve belli sınırlar içinde ortaya konulması çağrısında bulundu.
Amerika, el-Nemr’in ölümünün yalnızca bölgedeki mezhepsel çatışmayı körükleyeceği uyarısında bulundu.
ABD Dışişleri Sözcüsü John Kirby, Amerika’nın, bölgede mezhep geriliminin azaltılmasının son derece önemli olduğu bu dönemde önemli bir Şii din adamı ve eylemcinin idamından endişe duyduğunu söyledi.
1979 İran Devrimi’nden bu yana İran ve Suudi Arabistan Müslüman dünyasının liderliği için mücadele ediyor. Amerika’nın Irak’ı işgali ve Bağdat’ta Şiiler’in önderliğinde kurulan hükümet bölgedeki dini ve etnik gerilimin artmasına neden oldu ve Şiiler’in gücünü arttırdı.
2011’de başlayan Arap Baharı’nın etkisiyle Suudi Arabistan ve İran, Suriye’de dolaylı bir savaşta taraf haline geldi. İki ülke ayrıca Yemen’de de farklı askeri grupları destekliyor. Suudi Arabistan son 9 aydır Yemen’de Şii hedefleri bombalamayı sürdürüyor.