Erişilebilirlik

Suriyeliler’in geri dönmesinin önündeki en büyük engel ekonomi ve altyapı


Suriye'deki yıkım ve ekonomik kriz, yeni yönetimin önündeki en çetrefilli konu olacak gibi görünüyor.
Suriye'deki yıkım ve ekonomik kriz, yeni yönetimin önündeki en çetrefilli konu olacak gibi görünüyor.

Suriye, 2011 yılında başlayan ayaklanmanın ardından yıllarca devam eden savaş nedeniyle neredeyse tamamen tahrip oldu. Başkent Şam’da ve ülkenin diğer bölgelerinde tamamen terkedilmiş binlerce mahalle, köy ve kasaba var.

Şam’da Esat yönetiminin devrilmesinin ardından bir taraftan sevinç gösterileri devam ederken diğer taraftan halk arasında konuşulan en önemli konu ekonomik krizin sona ermesi gerekliliği.

Suriyeliler’in geri dönmesinin önündeki en büyük engel ekonomi ve altyapı
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:01:15 0:00

Türkiye başta olmak üzere Suriyeli göçmenlerin yoğun olarak yaşadığı ülkelerde de “Esat yönetiminin devrilmesi ile birlikte göçmenlerin geri dönmesi gerektiğine” dair hava oluşmaya başladı.

Ancak Suriye içindeki yıkım ve ekonomik kriz ülke yönetimini devralan Heyet Tahrir el-Şam’ın (HTŞ) önündeki en çetrefilli sorunlardan biri olacak gibi görünüyor.

Yeniden imar nasıl sağlanacak?

Suriye’de iç savaş döneminde yüzbinlerce bina ve milyonlarca konut ya tamamen yıkıldı ya da kullanılamayacak kadar tahrip oldu. Konutlarla birlikte elektrik, su, telefon, kanalizasyon gibi şebekeler de kullanılamaz hale geldi.

Başkent Şam’da ağır yıkım sebebiyle tamamen terk edilmiş durumda olan ve bir zamanlar yüzbinlerce kişinin yaşadığı mahalleler göz alabildiğince uzuyor.

Bu mahallelerdeki konutların veya evlerin mülk sahipleri tarafından tamir edilmesi mümkün değil çünkü konutun ya da binanın bulunduğu bölgedeki elektrik, su, kanalizasyon gibi sistemlerin de onarılması gerekiyor. Ayrıca yollar, hastaneler, okullar, kamu binaları gibi kamu hizmeti verebilecek yapılar da yeniden inşa edilmeden ülke dışındaki göçmenlerin dönemeyeceği söyleniyor.

Yıkımın maliyeti bilinmiyor

Suriye’nin geneli bir tarafa günümüzde HTŞ tarafından kontrol edilen bölgedeki yıkımın bile maliyeti tam olarak hesaplanmış değil.

Savaşın yanısıra Amerika başta olmak üzere çeşitli ülkeler tarafından Suriye’ye uygulanan yaptırımlar devam ediyor. Bu yaptırımlar ülke içinde sanayinin yeniden canlandırılması için gerekli hammaddenin ve teknolojinin satın alınmasının önündeki en büyük engel. Çünkü yaptırımlar bankacılık sistemini de kapsıyor.

Bu durum ülke içinde bir çimento fabrikasının çalışır duruma getirilmesinden, harap durumdaki milyonlarca konutun inşasına kadar her alanda insanları etkiliyor. Bu çerçevede Suriye içinde çimento, demir gibi ihtiyaçları bulmak mümkün ancak oldukça meşakkatli yollarla ülke dışından getirilen bu malzemeleri yüksek fiyatlar nedeniyle herkes satın alamıyor.

Konutların yanısıra dükkanlar, atölyeler, fabrikalar, özel şirketler yıkımdan etkilendi. Bu nedenle mahalle bakkalından süpermarket sahibine ya da inşaat firmasından ilaç şirketi sahibine kadar herkesin elini kolunu bağlayan en önemli faktör ekonomik yaptırımlar.

Suriye içindeki az sayıdaki iş insanı paraları olsa dahi ihtiyaçlarını kolayca temin edemiyor, market raflarını dolduramıyor ya da istihdam yaratabilecek adımlar atamıyor.

Esat yönetiminin devrilmesinin ardından Şam’da HTŞ’nin kontrolündeki bölgelerin yeniden imarı için Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi Körfez ülkeleri başta olmak üzere bazı ülkelerin yardım edeceğine dair beklentiler var. Ancak henüz Körfez ülkelerinden bu yönde açık bir sinyal gelmediği gibi tahribatın boyutlarının çok büyük olması nedeniyle yeniden imar sürecinin yıllara yayılabileceğine dair senaryolar da konuşuluyor.

Yaptırımlar kalkacak mı?

HTŞ’nin önündeki en önemli ve karmaşık dosyalardan biri ekonomi olacak gibi görünüyor. Ülke içinde yeniden imardan ekonominin canlandırılmasına ve buna bağlı olarak ülke dışındaki Suriyeliler’in geri dönmesinin sağlanmasına kadar her sorun ekonomik durum ile ilişkili.

Birçok ülke Esat yönetiminin devrilmesinden dolayı memnuniyet duyduğunu belirtse de Suriye’ye yaptırım uygulayan ülkelerin bu politikalarını değiştirip değiştirmeyecekleri henüz belirsiz.

HTŞ’nin Amerika’nın terör listesinde olması ekonomik duruma ilişkin tedirginlikleri arttırıyor. Mevcut duruma göre yaptırım listesindeki Suriye ile ticari ilişki kurmak da, terör listesindeki HTŞ ile temasa geçmek de ABD açısından teröre destek sayılıyor.

Diğer taraftan HTŞ’nin nasıl bir ekonomi politikası uygulayacağı ve ekonomi yönetimini hangi ekibe emanet edeceği henüz belirsizliğini koruyor.

Forum

XS
SM
MD
LG