Erişilebilirlik

Suriye'de uzun yıllar iktidar olan Baas Partisi çöküyor


Suriye'de Baas Partisi, 1970 yılında iktidarı ele geçiren Esat ailesi ile iç içe ilişkilendirildi.
Suriye'de Baas Partisi, 1970 yılında iktidarı ele geçiren Esat ailesi ile iç içe ilişkilendirildi.

Suriye'de isyancıların Cumhurbaşkanı Beşar Esat'ı devirmesinden birkaç gün sonra iktidardaki Baas partisinin faaliyetlerini dondurduğunu açıklaması, 60 yılı aşkın süredir ülkeyi yöneten siyasi partinin kaderindeki değişime işaret ediyor.

Parti liderliğinin birçok üyesi gizlenmeye başladı, bazıları da Suriye'den kaçtı. Suriye'nin yeni yöneticileri sembolik bir hamleyle Şam'daki eski parti merkezini, eski ordu ve güvenlik güçleri mensuplarının isimlerini kaydettirmek ve silahlarını teslim etmek için sıraya girdikleri bir merkeze dönüştürdü.

Suriye'yi 1963'ten bu yana yöneten Arap Sosyalist Baas Partisi'nin resmen feshedilmesine yönelik çağrılar da artıyor.

Aralarında eski parti üyelerinin de bulunduğu çok sayıda Suriyeli, partinin iktidarının diğer Arap ülkeleriyle ilişkilere zarar verdiğini ve ülkede yolsuzluğun yayılmasına yol açtığını söylüyor.

Bir devlet petrol şirketinde çalışan ve 2011'de Suriye'de iç savaşa dönüşen hükümet karşıtı ayaklanmanın başlangıcında istifa edene kadar onlarca yıl parti üyesi olan 64 yaşındaki Muhammed Hüseyin Ali, “Parti sadece feshedilmemeli, cehenneme gitmeli” diye konuştu. Ülkesini hiç terk etmeyen Muhammed Hüseyin Ali, Baas yönetiminin sona ermesinden mutlu olduğunu söyledi.

Esat'ı deviren isyana öncülük eden Heyet Tahrir el-Şam'dan (HTŞ) bir yetkili, Baas partisiyle ne yapılacağı konusunda resmi bir karar alınmadığını söyledi.

İsminin açıklanmaması şartıyla konuşan yetkili, HTŞ lideri Ahmed El Şara'nın son on yıllarda Suriye halkına karşı suç işleyen yetkililerin adalet önüne çıkarılacağını söylediğini ve bunların arasında parti üyelerinin de bulunduğunu ima ettiğini kaydetti.

Amacı Arap devletlerini tek bir ulus altında birleştirmek olan Baas Partisi, 1947 yılında Suriyeli iki Arap milliyetçisi Mişel Eflak ve Selahaddin Bitar tarafından kurulmuştu. Parti, bir dönem Irak ve Suriye olmak üzere iki Arap ülkesini yönetmişti.

Baas'ın Beşar Esat ve babası Hafız Esat'ın yönetimindeki Suriye kolu ile 2003 yılında ABD liderliğindeki bir işgalle iktidardan uzaklaştırılan Saddam Hüseyin'in yönetimindeki Irak kolu arasında bir rekabet gelişmişti.

Suriye'de Baas Partisi, 1970 yılında iktidarı ele geçiren Esat ailesi ile iç içe ilişkilendirildi. Aile on yıllar boyunca partiyi ve partinin pan-Arap ideolojisini ülkeyi kontrol etmek için kullandı. Birçok üst düzey askeri göreve ailenin azınlıktaki Alevi mezhebinin üyeleri getirildi.

Eski bir asker ve onlarca yıllık Baas partisi üyesi olan Abdul-Rahman Ali, partinin Eflak ve Bitar tarafından kurulduğunu bilmediğini söyledi. Ali, partinin kurucusunun hep Hafız Esat olduğunu düşünmüş.

“Ben mutluyum. Korkudan kurtulduk” diyen 43 yaşındaki Ali, “Duvarların bile kulağı vardı. Kimseyle fikirlerimizi paylaşmaya cesaret edemiyorduk” şeklinde konuştu.

Birçok Suriyeli ilkokuldayken Arap milliyetçisi ve sosyalist ideolojinin vurgulandığı Baas Öncüleri'ne, partinin gençlik kollarına katılmak zorundaydı.

Parti üyesi olmayanların devlette iş bulması, orduya ya da güvenlik ve istihbarat servislerine katılması zordu.

Suriye'deki ayaklanmanın başlamasından bir yıl sonra, 2012 yılında, halkın siyasi reform talebini karşılamak amacıyla anayasanın Baas partisinin ulusun ve toplumun lideri olduğunu belirten bir paragrafı kaldırıldı. Ancak uygulamada parti, parlamento ve hükümette kontrolü elinde tutmaya devam etti.

Alevi olduğu için misilleme korkusuyla sadece ilk adı olan Gadir'i veren bir başka eski asker, yoksul bir aileden geldiğini ve istikrarlı bir gelir için orduya girebilmek amacıyla partiye katıldığını söyledi ve “Baasçı değilseniz herhangi bir işe giremezdiniz” dedi.

Suriye'de bazıları şu anda ülkeyi kontrol eden Sünni çoğunluğun Saddam'ın düşüşünden sonra Irak'takine benzer bir tasfiye yapabileceğinden endişe ediyor.

Irak'ta ana görevi Saddam Hüseyin yanlılarını hükümet ve askeri kurumlardan tasfiye etmek olan bir Baas'tan arındırma komitesi kurulmuştu. Sünni azınlık bunu Irak'ın Şii çoğunluğunun mezhepsel hesaplaşmasının bir aracı olarak gördü. Tırmanan Sünni öfkesi, El Kaide ve IŞİD dahil ülkedeki aşırılık yanlısı grupların yükselişine yol açtı.

Suriye'de Esat'ın düşüşünden üç gün sonra yayınlanan bir Baas Partisi bildirisinde tüm üyelere silahlarını ve kamu araçlarını yeni yetkililere teslim etmeleri çağrısında bulunuldu.

Parti üyesi ve eski ordu albayı Muhammed Merhi, 24 Aralık'ta eski Baas merkezinde sıraya girip silahlarını teslim eden yüzlerce kişi arasındaydı.

Baas partisine bir fırsat daha verilmesi gerektiğini, parti ilkelerinin on yıllar boyunca istismar edildiğini söyleyen Mehri, Suriye'nin gelecekte çok partili demokrasiye geçmesi halinde başka bir partiye katılmak isteyebileceğini söyledi.

Sovyet yapımı Makarov tabancasını teslim eden ve yeni yetkililerle uzlaştıktan sonra artık ülkede serbestçe dolaşabileceğine dair bir belge alan Mehri, “Yeniden normal bir Suriye vatandaşı olmak ve yeni bir Suriye inşa etmek için çalışmak istiyorum” dedi.

Forum

XS
SM
MD
LG