Erişilebilirlik

Suriye İç Savaşı Etnik Bir Çatışmaya mı Dönüşüyor?


Reyhanlı’daki parkta bir bankın kenarına oturmuş 12 yaşındaki Habip, bombalanmaktan korktuğunu ama asıl, ailesinin büyük korku içinde olduğunu söylüyor.

10 yaşlarındaki bir başka çocuk, her ne kadar arkadaşları gülmüyor olsa da şaka yapar gibi iki gün önce evlerinin yanına bir roket düştüğünü anlatıyor. İlçenin meydanında koşturup oynayan bu çocuklar da diğerleri gibi IŞİD’e karşı düzenlenen hava saldırıları nedeniyle Türkiye’ye kaçmış olan çocuklar.

Yeni yaşamakta oldukları mahallelerine roketler bu kez Türkiye’nin askeri operasyon başlattığı komşu kasaba Afrin’den geliyor. Suriye, bu operasyonu sınırları içerisindeki yeni bir uluslararası çatışma olarak görürken buradaki aileler de hiçbir zaman çatışmalardan kurtulamayacaklarının endişesini yaşıyor.

Çocuklardan biri ilçenin meydanında oynamaya devam ederken, “Suriye’de biz içindeyken evimiz bombalandı” diye anlatıyor.

Aslında Afrin operasyonunun başladığı 20 Ocak’tan bu yana aileleri çocukların dışarıya çıkıp oynamalarına izin vermiyor ama bugün özel bir durum söz konusu. Üst düzey yetkililerin ilçeyi ziyaret edeceği söyleniyor ve çocuklar da belki bir kutlama olabilir düşüncesinde.

Askerler meydandaki tanklara çıkarken resmi bir ziyaretin olup olmayacağı daha netlik kazanıyor ama belirlenmiş bir zaman yok. Ama yine de çocuklar poz veriyor ve birbirleriyle eğlenmeye devam ediyorlar. Çocuklar eğlenceli anın tadını çıkarırken IŞİD kontrolü altında yaşadıklarını gözler önüne seren olaylardan birinin anlatılması bu havayı dağıtıyor.

11 yaşında olduğunu söyleyen Ahmed isimli çocuk “IŞİD üyesi bir adamdan bıçak getirmesini istedi” diyor. Arkadaşı Zien ise Ahmed’in de kendisi gibi 10 yaşında olduğunda ısrar ediyor. O da, “Adam bıçağı getirmeyi reddetti ama bir şekilde buldular. Ben adamın kafasını kesmeye başladıklarında kafamı başka yöne çevirdim” diyor.

Eski müttefikler, yeni tehlikeler

Suriye sınır noktasından 20 kilometre uzaktaki bir köyden gelen 31 yaşındaki Hüseyin, Ocak ayında babasının bir roket saldırısında öldüğü Afrin’e, kendisinin de ailesinin de gitmeyeceğini söylüyor. Suriyeli Hüseyin’in ailesi de 2013 yılında benzer şekilde güvenlik kaygıları nedeniyle Türkiye’ye kaçmışlar.

Cep telefonundan, babasının sokakta yatan kanlar içindeki bedeni ve annesinin ağıtlarını gösteren videoyu oynatan Hüseyin, “Aradan bir haftadan fazla zaman geçmiş olmasına rağmen çocuklar hala vücutlarından şarapnel parçaları çıkarıyorlar” diyor.

Hüseyin, savaş, belki 7 sene önce hükümet ve muhalif güçler arasındaki çatışmalar olarak başlamış olabilir diyor, ama bugün çok uluslu ve her gün daha karmaşık hale gelen, çok daha da tehlikeli olma potansiyeline sahip bir duruma dönüştü yorumunu yapıyor.

İki müttefik arasında çatışma olasılığı sürerken, NATO yetkilileri Amerika ve Türkiye arasındaki konularla ilgili tansiyonu düşürmeye çalışıyor. Türkiye, IŞİD’e karşı savaşta, Amerika’nın destek verdiği ve YPG olarak bilinen, Kürt güçlerle savaşıyor. Türkiye YPG’yi, PKK’nın uzantısı olarak görüyor. Türkiye, Avrupa Birliği ve Amerika PKK’yı terör örgütü olarak nitelendiriyor.

Amerika, PKK ve YPG arasında bağlantılar olduğunu kabul ediyor ancak yine de YPG’yi ayrı tutarak Suriye’de IŞİD’e karşı savaştaki en güvenilir ortak olarak değerlendiriyor.

Gökyüzünde de İsrail, İran’a ait olduğunu öne sürdüğü bir insansız hava aracını düşürerek, kavgaya yeniden karıştı. Bunun neticesinde Suriye’de çok ağır hava saldırıları yaşandı ve bir İsrail savaş uçağı düşürüldü.

Hayatını sürdürmeye çalışan Suriye halkı için şiddet azalmış değil. Birleşmiş Milletler 2018 yılında da 1,5 milyon Suriyelinin daha evlerini terk etmesini bekliyor. Böylece şu ana kadar kabaca her 10 Suriyeliden 6’sı savaş nedeniyle yer değiştirmiş olacak.

Hüseyin’in oğlu kilimle kaplı zemin üzerinde kahveleri servis ederken, 43 yaşındaki kuzeni Muhammed de, savaşın aslında dünyanın büyük güçlerinin çıkar savaşı olduğunu, tüm Suriye halkının da buna kurban gittiğini söylüyor.

Muhammed, “Suriyeliler yerin 20 metre altında saklanıyorlar, yine de ölüyorlar” diyor. Muhammed’in ailesi de 2013 yılında komşularının evini vuran ve aralarında bir bebeğin de bulunduğu 16 kişinin ölümüne neden olan bombalı saldırının ardından kaçmışlar.

Hüseyin de, “Aslında evin bodrumunda saklanıyorlardı ama yine de öldüler” diye ekliyor.

Etnik tansiyon, eski ve yeni

Savaşın uluslararası yönüne rağmen Suriyelilerin arasında da ülkeyi kimin kontrol edeceğine dair çatışmalar sürüyor. Ancak Suriye savaşında ortaya çıkmaya başlayan yeni bazı unsurlar, bölgedeki etnik çatışmaların fitilini ateşleyebilir.

Türkiye, Afrin’de, muhalif grup Özgür Suriye Ordusu’yla birlikte Kürt güçlere karşı savaşıyor. Özgür Suriye Ordusu ve YPG daha önce de karşı karşıya geldiler ama bu kez Türkiye’yle birlikte olunca ÖSO kazanmaya daha yakın duruyor.

Kimse etnik çatışma içerisinde olduğunu kabul etmiyor ama etnik gruplar arasındaki ayrımlar Türk ve Arapların Kürtlere karşı savaşıyor olmasıyla daha da derinleşiyor. Bölgede bir başka noktada da etnik tansiyon zaten yükselmiş durumda. Iraklı Kürtlerin Ekim ayında bağımsızlık referandumu yapması, hem Kürtlere karşı şiddeti arttırdı hem de Kürtlerin Irak’ta kontrol ettikleri toprakların büyük kısmını kaybetmelerine neden oldu.

Özgür Suriye Ordusu kendilerinin Kürtleri baskıcı militan bir gruptan kurtarmak için savaştıklarını söylese de dünyanın her yerinde ve Afrin’deki gösterilerde, operasyonun bitirilmesi çağrısı yapılıyor ve sivillerin öldürüldüğü söyleniyor.

Her türlü sebebin ötesinde Suriyeli Araplar Türkiye’nin kendi güvenlik kaygıları gerekçesiyle Suriyeli Kürtlerle savaşıyorlar.

Hüseyin, “Eskiden hepimiz kardeştik, birbirimizle evlenirdik ama şimdi artık bilemiyorum” diyor.

XS
SM
MD
LG