Pek çok siyaset uzmanı, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin önümüzdeki on yılda Türk siyasetinde söz sahibi olacağını düşünüyor. Kadir Has Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Soli Özel de bu görüşe katılan uzmanlardan.
Özel, cumhurbaşkanlığına hazırlanan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisinden sonra partiyi Ahmet Davutoğlu’na emanet etmesine neden olarak, Dışişleri Bakanı’nın iç politikada başkaları kadar köklü bir yeri olmamasını görüyor. Uzmana göre, cumhurbaşkanlığını geçmişe göre çok daha etkin bir şekilde kullanma eğiliminde olan Erdoğan için Davutoğlu, en güçlü aday konumunda.
“Başlangıçtaki başarıların rüzgarı, şu andaki büyük başarısızlıkların değerlendirilmesini engelliyor. Buna bir de çok kendine güvenen bir söylem eklediğiniz zaman iç kamuoyu dışarıda Türkiye’nin dış politikasının ne kadar ağır eleştirilere uğradığını bilmiyor. Ayrıca dışarıdan eleştirilmek paradoksal bir şekilde parti açısından pozitif puan haline geliyor. Yoksa baktığınızda kamuoyu yoklamalarına, Irak ve Suriye politikalarının tasvip görmediği ortada.”
‘Birikmiş hatalar Türkiye’yi sıkıştırmaya başladı’
Tayyip Erdoğan’ın artık Adalet ve Kalkınma Partisi lideri olmaktan öte, güçlü bir siyasi figür haline geldiği görüşünün altını çizen Özel, bundan sonrası için ise tahminlerini ise şöyle sıralıyor:
“Bu dönüşümün ne kadar derin olacağını ya da nerede sınırlarına dayanmış olacağını genel seçimlerde göreceğiz. Eğer genel seçimlerde Adalet ve Kalkınma Partisi anayasayı değiştirebilecek çoğunluğa ulaşırsa, o zaman bir terslik olmazsa Türkiye anayasal başkanlık sistemine evrilmiş olur. Tayyip Erdoğan Türkiye siyasetine damgasını vuracak.
Bu ekibin önünde önceki ekibin biriktirmiş olduğu sorunlar var. Geçmiş dönemin dış politikasında sorunları Türkiye’nin kapısına yığmış olan kişi, gelecek hafta Türkiye Cumhuriyeti’nin başbakanı olacak. Bu birikmiş hataların sonuçları Türkiye’yi çok kötü sıkıştırmaya başladı. En başta da kamuoyundan sürekli gizlenmeye çalışılan 49 rehine meselemiz var.”
Hakan Fidan Dışişleri Bakanı olur mu?
Erdoğan, etkili bir cumhurbaşkanı olacağının sinyallerini uzun süredir veriyor. Soli Özel’e göre, Davutoğlu kararından sonra iki bakanlık görevine kimlerin getirileceğine dikkat etmek gerekiyor.
“Bence iki kritik atama var. Ali Babacan’ın ekonomiden sorumlu başbakan yardımcısı olarak kalıp kalmayacağı, Türkiye gibi dışarıdan gelen paraya ihtiyacı olan bir ülke açısından son derece önemli bir karar. Babacan’ın yokluğunda Türkiye’nin para bulma imkanları daha kısıtlı olacak ya da daha pahalıya para bulacağına inanılıyor. Dışişleri bakanının kim olacağı konusunda spekülasyon var. En çok dile dolanan MİT müsteşarı Hakan Fidan dışişleri bakanı olursa o zaman dışişlerinin de cumhurbaşkanlığı tarafından yönlendirileceği ya da cumhurbaşkanıyla çok yakın çalışarak yönlendirileceği mümkün ki, bu çok ironik olur dışişleri bakanlığından başbakanlığa geçmiş bir başbakan açısından.”