Kurban Bayramı arifesinde bayram tatlısı almak isteyen İzmirlilerin uğrak yerlerinin başında tarihi Kemeraltı Çarşısı gelir. Ancak bayrama sayılı günler kala şekere yüzde 67 oranında zam yapılması çarşıdaki tatlı alışverişine de darbe vurdu. Art arda gelen girdi zamlarını artık etiketlere yansıtamamaktan şikayetçi olan tatlıcı esnafı, buna rağmen müşteriler fiyatları yüksek bulduğu için satışlarının düştüğünü kaydetti.
Zamlı etiketlerle karşılaşan emekli Remziye ve Sedat Akagündüz çifti de bu bayram daha az tatlı almakla yetinenlerden. VOA Türkçe’nin mikrofon uzattığı emekli ev kadını Remziye Akagündüz, “Yarım kilo baklava aldık, 64 lira para tuttu. Önceki bayramlarda bu aldığım baklavayı 45-50 liraya alıyordum. Kiloyla alırdık. Yarım kilo eve girmezdi. Bu sene 250 gram da girer, 100 gram da girer. Diğer senelere göre bu sene çok aşırı pahalı. Bayramlarda burada kalabalıktan gezilmezdi, şimdi insan yok” dedi. Önceki bayramlarda tatlıyı kendisinin yaptığını söyleyen Akagündüz, “Şimdi şeker çok pahalı, 120 lira oldu” diyerek artık yapamadığını anlattı. Hayat pahalılığı yüzünden bayramın tadının kaçtığına değinen Sedat Akagündüz ise “İkimiz de emekliyiz. İki emekli olduğumuz halde yine de zor geçiniyoruz. Her şey ateş pahası” diye konuştu.
Emekli Ali Sandıkkaya ise birçok tatlıcı gezerek uygun fiyatı bulduğunu kaydetti. Sandıkkaya, “Dört kilo baklava aldım anneme, bugün annemin ziyaretini yapacağım. Baklavasız olmaz” dedi. ‘Ekonominin güzelliğine göre bayram da güzel oluyor’ ifadesini kullanan Sandıkkaya, “Çocukluğumdaki bayram, gençliğimdeki bayram ve şimdi emekliliğimin bayramı arasında mutlaka fark var. Şu anda ekonomik olarak sıkıntılı bir dönem yaşıyoruz. Emeklilerin de durumu malum” şeklinde konuştu.
“Her gün etiket değiştirmek istemiyoruz”
Türkiye Şeker Fabrikaları Genel Müdürlüğü (Türkşeker), 27 Haziran itibariyle Tarım Kredi Kooperatif Market ve bazı marketlerde uygun fiyatlara satılan şekere yüzde 67 oranında zam yaptı. Tarım Kredi’ye 390 TL’den verilen 50 kilogramlık kristal şekerin fabrika satış fiyatı böylece 650 TL'ye yükseldi. Türkşeker, diğer müşterileri içinse 50 kilogramlık şeker çuval fiyatını 500 TL’den 750 TL'ye yükselterek yüzde 36,4 zam uyguladı. Şeker fiyatlarına en son Mart ayında yüzde 31'lik zam yapılmıştı. Özel sektöre ait şeker fabrikaları ise çok daha yüksek fiyatlar belirleyebiliyor.
İzmir’de 1930 yılından beri dededen toruna tatlıcılık mesleğini sürdürdüklerini belirten Kemeraltı esnafı Okan Akgenç ise gelen zamlar karşısında müşterilerini kaybetmemeye çalıştıklarını anlattı: “Önümüzü göremiyoruz. İleride ne olacak ne bitecek, bilemiyoruz. Her gün etiket değiştirmek de istemiyoruz. Biz rüştünü ispat etmiş, tarihi bir firmayız. Bütün İzmir halkı ve Kemeraltı esnafı bizi bildiği için fiyatları iki günde bir benzin gibi indirip çıkaramıyoruz. Onun için çok küçük karlarla şu an çalışıyoruz maalesef. Ticaret hayatımızı sürdürmeye çalışıyoruz.”
“Şeker bulamıyoruz”
Zammın uygulanmasının ardından şeker bulmakta sıkıntıya girdiklerini de belirten Akgenç, “Şeker zammını geçtik, önemli olan şekeri bulabilmek. Biz yıllardır aynı toptancıdan şeker aldığımız için bizi kolluyorlar. Ama belli bir miktar, mesela 200 çuval şeker istesek bize veremiyorlar. ‘Şimdi 50 verelim yarın bir daha gelin’ diyorlar. Yarın gittiğimizde sürprizle karşılaşabiliyoruz. Yarın ne olacağını onlar da bilmiyor. Bu şekilde kısır döngünün içindeyiz. Bu sefer gidip fabrikaya yazılıp fabrikadan şeker almaya çalışıyoruz. Ama istediğimiz miktarda fabrikadan da satın alamıyoruz. Belli miktarda alıyoruz. Bu da tabii imalatımızı negatif yönde etkiliyor” dedi.
Daha ucuza mal etmek için yer fıstıklı baklava çözümü
Akgenç, daha ucuza mal etmek için baklava yapımında malzeme değişikliğine gittiklerini söyledi: “Geçen seneki fiyatlarla bu fiyatlar arasında çok cüzi bir fark koymak zorunda kaldık. Yani bizim kar oranlarımız çok düştü. Ama müşterilerimize ayıp olmasın diye, dedelerimizden gelen bu ismi sürdürebilmek için böyle yapıyoruz. Şu anda biz baklavayı 120 liradan satmamız lazımken 90 liradan satıyoruz. Çok küçük kar oranımız oluyor. Üç çeşit baklavamız var. Fıstıklı, cevizli ve yer fıstıklı yapmak zorunda kaldık. Hayatımızda hiç yapmadığımız bir şey yaptık. Çünkü Antep fıstıklının kilosunu 130 liraya satmak zorunda kalıyoruz. Maliyet yükseldiği için artık vatandaş alabilsin diye (kilosu) 60 liraya, maalesef ceviz yerine yer fıstığı koyuyoruz.”
Akgenç imalatı kendileri yaptığı için zamlar karşısında ürünlerin fiyatını ayarlayabildiklerini vurgulayarak, “Biz ‘al sat’çı değiliz, hepsini sabah 5’te kardeşlerimiz, abilerimiz kalkıp bizim için hazırlıyorlar. Eğer biz bunu bir yerden alıp satmaya kalksak kesinlikle bu işin içinden çıkamayız” diye konuştu.
“Tepsisi 100 liraya gelen baklavanın bana gelişi 400 lira oldu”
Kemeraltı’nda 8 yıldır tatlıcı dükkanı işleten Sakin Kaya ise tatlıyı dışarıda imal ettirerek dükkanında satıyor. Son dönemde girdi maliyetlerindeki artışın yalnızca şekere gelen zamla sınırlı olmadığını söyleyen Kaya, “Bu aslında bir zincir, katlana katlana geliyor. Son iki senedir fiyatlar çok kötü oldu. Tepsisi 100 liraya gelen baklavanın bana gelişi 400 lira oldu. Direkt dörde katladı fiyatlar. En kötüsü de bu artış durmuyor. Bir yerde sabitlense birkaç ayda insanlar toparlanacak ve alışveriş devam edecek. Ama her gün, her hafta zam geliyor sürekli” dedi.
Kaya satışları azaldığı için dükkanının vitrinini eskisi kadar doldurmadığını kaydetti: “Vitrinin doluluk oranı bayağı düştü. 1000-2000 liraya dolan vitrin şu an 5 bin liraya doluyor. Mallar kalıyor, çünkü artık insanlar alamıyorlar yeteri kadar. İlk iki senemde 35-40 tepsi sattım. Sonra 10’ar tepsilere düştü. Bu bayram hiç tepsi siparişim yok, sıfır. Burası tarihi bir çarşı, dünyanın her yerinden insanlar geliyor buraya. Ama maalesef kimse artık bir tepsi baklava almıyor, hatta bir kilo baklava da almıyor. Bayramda tatlı yenir dedik ama aldığımız gibi duruyor mallarımız şu an.”
Maliyetlerini etiketlere tamamen yansıtamadıklarını söyleyen Kaya, “Antep fıstıklı baklavanın kilosu, kaliteye göre 250-300 TL arası. Cevizlilerin kilosu 200 lira. Ama geçen bayram 120’ye satıyorduk. Bu bayram 300 lira oldu. Direkt üçe katladı fiyatlar. Su ve elektrik faturalarımız dört katına çıktı bir senede. Bunun fırını var, pişirmesi var, şekerlemesi var, unu var, yağı var. Benzin fiyatı beş katına çıktı. Maliyetler dörde, beşe çıktı ama satış fiyatları beşe çıkamadı maalesef. Çıkarsa da zaten kimse yiyemez. Baklavanın dilimi 25 lira olması lazım, o 25 liralık baklavayı kim yiyecek?” dedi.