DEARBORN, MICHIGAN —
Arap-Amerikalılar 6 Kasım’daki başkanlık seçiminde oy kullanacak seçmenlerin sadece yüzde yarımını oluşturuyor. Ancak Arap-Amerikalılar’ın sayılarının azlığına rağmen nüfuzları giderek artıyor ve topluluk liderleri seçimde büyük bir katılma oranı bekliyor.
İmam Hasankazvini Irak’ta yaşarken bir devlet başkanından diğerine barışcı yoldan iktidar devri görmemiş. Böyle bir olaya ilk kez Amerika’da tanık olmuş: “Bir başkandan diğerine barışcı iktidar devrini burada gördüm. Bu çok etkileyici ve çok umut verici bir olaydı.”
Bu umut, savaşların yıktığı istikrarsız ülkelerden başkalarını da Amerika’ya gelmeye ve yeni bir yaşam başlatmaya teşvik etti.
İmam Kazvini, Arap asıllı nüfusun en yoğun olduğu Michigan eyaletinin Dearborn kentindeki Amerika İslam Merkezi’nin başkanı. Araplar’ın Amerika’da en hızlı büyüyen din olan İslam’ın üyesi olduklarını ve her seçimde güçleri artan bir seçmen grubu oluşturduklarını söylüyor: “Bence gelecek seçimde en yüksek Arap-Amerikan, Müslüman-Amerikan katılım oranına tanık olacağız.”
Beklenen yüksek katılım, kısmen Reşid Elabed gibi kişilerin çabaları sayesinde gerçekleşecek.
Arap Topluluğu Ekonomik ve Sosyal Hizmetler Merkezi’nde görevli medeni haklar uzmanı Raşid Elabed’in işi yeni Amerikan vatandaşlarını seçmen kütüklerine yazdırmak.
Raşit Elabed göçmenlere Amerikan seçim sistemini anlatmanın kolay bir iş olmadığını kabul ediyor: “İfade özgürlüğüne, oy verme hakkına sahip olduklarını anlamıyorlar. Yasal işlemlerde yeniler. Ne yapacaklarını, nereden bilgi alacaklarını bilmediklerinden çok korkuyorlar.”
Bu bilgilerden bazılarını, Dearborn’da Usame Siblani tarafından yayınlanan Arap-American News gibi gazeteler sağlıyor: “Diktatörler ve totaliter rejimler tarafından yönetilen ülkelerden geliyoruz. Bu yüzden insanlara, seçmen kütüklerine yazılmak, oy vermek dahil demokrasi fikrine alışmaları için zaman vermemiz gerek.”
Raşid Elabad, yeni seçmenlere Arap-Amerikalılar’ın küçük bir seçmen grubu oluşturmalarına rağmen seçime katılmalarının önemini anlatmaya çalışıyor: “Küçük bir oy farkı, seçimin sonucunu değiştirebilir.”
İmam Kazvini bu yılki başkanlık seçiminde oyunu Barack Obama’ya vereceğini söylüyor: “Birçok Arap-Amerikalı, Obama’yı tercih ediyor. Obama’yı en tutarlı aday olarak görüyorlar.”
Ancak Obama, ülkede işsizliğin hala çok yüksek olduğu bir dönemde ikinci dönem için başkanlığa aday. Michigan’da işsizlik oranı, ülke ortalamasının üstünde. İşsizlik, Arap-Amerikalılar dahil tüm seçmenler için en önemli konulardan biri ve bu yılki seçimin kaderini de bu konunun belirlemesi bekleniyor.
İmam Hasankazvini Irak’ta yaşarken bir devlet başkanından diğerine barışcı yoldan iktidar devri görmemiş. Böyle bir olaya ilk kez Amerika’da tanık olmuş: “Bir başkandan diğerine barışcı iktidar devrini burada gördüm. Bu çok etkileyici ve çok umut verici bir olaydı.”
Bu umut, savaşların yıktığı istikrarsız ülkelerden başkalarını da Amerika’ya gelmeye ve yeni bir yaşam başlatmaya teşvik etti.
İmam Kazvini, Arap asıllı nüfusun en yoğun olduğu Michigan eyaletinin Dearborn kentindeki Amerika İslam Merkezi’nin başkanı. Araplar’ın Amerika’da en hızlı büyüyen din olan İslam’ın üyesi olduklarını ve her seçimde güçleri artan bir seçmen grubu oluşturduklarını söylüyor: “Bence gelecek seçimde en yüksek Arap-Amerikan, Müslüman-Amerikan katılım oranına tanık olacağız.”
Beklenen yüksek katılım, kısmen Reşid Elabed gibi kişilerin çabaları sayesinde gerçekleşecek.
Arap Topluluğu Ekonomik ve Sosyal Hizmetler Merkezi’nde görevli medeni haklar uzmanı Raşid Elabed’in işi yeni Amerikan vatandaşlarını seçmen kütüklerine yazdırmak.
Raşit Elabed göçmenlere Amerikan seçim sistemini anlatmanın kolay bir iş olmadığını kabul ediyor: “İfade özgürlüğüne, oy verme hakkına sahip olduklarını anlamıyorlar. Yasal işlemlerde yeniler. Ne yapacaklarını, nereden bilgi alacaklarını bilmediklerinden çok korkuyorlar.”
Bu bilgilerden bazılarını, Dearborn’da Usame Siblani tarafından yayınlanan Arap-American News gibi gazeteler sağlıyor: “Diktatörler ve totaliter rejimler tarafından yönetilen ülkelerden geliyoruz. Bu yüzden insanlara, seçmen kütüklerine yazılmak, oy vermek dahil demokrasi fikrine alışmaları için zaman vermemiz gerek.”
Raşid Elabad, yeni seçmenlere Arap-Amerikalılar’ın küçük bir seçmen grubu oluşturmalarına rağmen seçime katılmalarının önemini anlatmaya çalışıyor: “Küçük bir oy farkı, seçimin sonucunu değiştirebilir.”
İmam Kazvini bu yılki başkanlık seçiminde oyunu Barack Obama’ya vereceğini söylüyor: “Birçok Arap-Amerikalı, Obama’yı tercih ediyor. Obama’yı en tutarlı aday olarak görüyorlar.”
Ancak Obama, ülkede işsizliğin hala çok yüksek olduğu bir dönemde ikinci dönem için başkanlığa aday. Michigan’da işsizlik oranı, ülke ortalamasının üstünde. İşsizlik, Arap-Amerikalılar dahil tüm seçmenler için en önemli konulardan biri ve bu yılki seçimin kaderini de bu konunun belirlemesi bekleniyor.
