Türkiye’deki genel seçim süreci tüm dünyada yakından takip ediliyor. Dünya politikasında etkinliği artan ve ekonomik açıdan büyük bir canlılık gösteren Türkiye, Batı’da siyasi değişimden geçen ülkelerle arabuluculuk konusunda güçlü bir aday olarak öne çıkıyor. Ancak, iktidar partisini eleştirenler önce ülke içindeki sorunların halledilmesi gerektiği görüşünde.
Erdoğan ve partisi için mecliste üçte iki çoğunluğu sağlamayı umuyor. Bu rakama ulaşılırsa, 1980’li yıllarda hazırlanan anayasada rahatlıkla değişiklik yapabilirler. Bu değişiklilke azınlıklara daha fazla haklar vaat ediliyor.
Ancak, Kürt azınlık bu vaatleri inandırıcı bulmuyor. Erdoğan’ı eleştirenler, Başbakan’ın başkanlık sistemine geçmeyi ve başkan olmayı umduğunu söylüyor. Başbakanı eleştirenler, halen Erdoğan’ın gücünü fazlasıyla kullandığını da düşünüyor. Bu çevreler, “Hükümet, medyaya, hatta sıradan insanlara giderek daha fazla baskı uyguluyor, kendisini eleştirenleri eleştiriyor,” diyor.
Erdoğan’ a yöneltilen bir diğer suçlama ise ülkeyi laik rejimden uzaklaştırıp, daha muhafazakar, İslamcı bir yola sokmaya çalışmak. Hükümet yetkilileri ise, halkın isteklerini yerine getirdiklerini iddia ediyor.
Türkiye, Batı’nın Müslüman ülkelerle arasındaki bir köprü olarak gördüğü laik bir ülke. Suriye gibi siyasi gerginliği sürekli artan ülkelerin olduğu bir bölgede Türkiye’nin önemi daha da öne çıkıyor.