Erişilebilirlik

“Salgın Tedbirlerini Kaldırmak için Henüz Erken”


Corona virüsü vaka sayılarının azalması ve yüksek aşılama oranları nedeniyle, başta Avrupa olmak üzere birçok ülke salgın tedbirlerini tamamen kaldırma ya da hafifletme yarışına girdi. Türkiye’de ise 23 Şubat Çarşamba yapılması planlanan Bilim Kurulu Toplantısı ile COVID-19 pandemisiyle mücadele ve kısıtlamaların yeniden değerlendirilmesi konulu basın açıklaması 1 Mart Salı gününe ertelendi. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın, “Toplantıya maskenin ne zaman çıkacağı ve test konuları da dahil olacak” açıklamasıyla, açık alanlarda maske kuralının kaldırılabileceği gündeme geldi.

“Türkiye’de aşılama oranı daha düşük”

Ancak Sağlık Bakanlığı Covid-19 Bilimsel Danışma Kurulu üyesi Prof. Dr. Alper Şener, Türkiye’de salgın tedbirlerinin gevşetilmesi için henüz erken olduğu görüşünde.

VOA Türkçe’ye değerlendirmede bulunan Şener’e göre, bunun önündeki en büyük engelin Türkiye’de üçüncü doz aşılamanın düşük oranda kalması olduğunu söyledi. Şener, “Dünyada özellikle Avrupa Birliği ülkeleri bize yakın olduğu için ona göre değerlendirmek lazım. Aşılama oranları bize göre oldukça yüksek. Oran vermek gerekirse, üçüncü doz yani tam doz aşılı olma oranı yüzde 60-70 bandında. Türkiye’de bakanlık verilerine göre baktığımızda neredeyse yarı yarıya diyebiliriz. Dolayısıyla bu onlar için salgınla ilgili önlemleri gevşetme ya da kaldırma anlamında bir avantaj” dedi.

''Salgın Tedbirlerini Kaldırmak İçin Henüz Erken''
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:06:16 0:00

Şener, diğer ülkelerin salgın tedbirlerinde dönem dönem değişiklikler yaparak sonuçlarını halk arasında test etmelerine karşın Türkiye’nin salgının başından beri hiçbir tedbirde değişikliğe gitmediğine de dikkat çekti.

Covid-19 Bilimsel Danışma Kurulu üyesi, “Deneyimlemediğimiz bir şeyi halihazırda günlük 70-80 bin bandında olgu sayıları devam ederken deneyimlemeyi gündeme getirmek çok akılcı mı? Bunu yeniden düşünmek lazım. Günlük 250-300 civarında vatandaşımız ölüyor. Tırnak içerisinde Omicron varyantı daha hafif seyrediyor ama aşılı grupta daha hafif seyrediyor. Türkiye’de aşılama oranı daha düşük. Son 2-3 ay içerisinde yoğun bakıma yatış ve hastaneye yatış oranlarında düşme de var, kademeli düşme var nüfus oranına baktığımızda. Bu kademeli düşme oranını arkamıza alarak toplumsal mesaj olarak bu gevşeme mesajını vermek çok doğru mu? Omicron gibi bulaşıcılığı yüksek bir varyantta, bana sorarsanız bilimsel çerçevede bunları konuşmak için biraz erken. En azından Mart'ın sonunu, Nisan'ı mesela gördükten sonra daha net bir yorum yapmak mümkün. Yoksa günlük 110 bin olgulardan 78 binlik olgulara inmek, yani olguların üçte bir oranında azalmış olması tabii ki bir rehavet sağlıyor ama altı ay öncesine baktığımız zaman 20 binlik vakalarla 70 bin vaka kıyasladığınız zamanda bu da üç kat oranında yüksek” diye konuştu.

“Omicron varyantında beklenen düşüş henüz olmadı”

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesi'nde Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi olan Prof. Dr. Şener, Omicron varyantında vaka sayılarında beklenen keskin düşüşün henüz yaşanmadığını söyledi.

“Beklenen şey şuydu, Şubat’ın ikinci yarısından itibaren ciddi bir düşüş bekliyorduk kriz tarzında. Bunu sadece İstanbul'da görebildik. İstanbul'da yüzde 60 bandında bir düşme meydana geldi ki günlük vaka sayılarındaki 110 binden 70 bin vakalara düşmesinin, inmesinin asıl t sebebi de İstanbul'un vaka sayısının düşmesi. Türkiye'nin genelinde vaka sayılarının yüz bindeki yoğunluğuna baktığınız zaman reel bir düşüş yok. O yüzden bence Mart'ın başından sonraki periyoda bakmak lazım. Çünkü ikişer haftalık dalgalanmalar ve ikişer haftalık yanılsamalar hep mümkün. Omicron varyantı girdiği ülkelerde toplam 8 hafta içerisinde bir kriz tarzında ciddi bir düşüş meydana gelmiş. Türkiye'de de 8 haftalık kriz aslında Mart'ın başını işaret ediyor’’ diyen Şener, Mart başından sonra reel anlamda bir düşüş görülürse rahat edeceklerini ya da önlemleri kaldırmayı gündeme almak için daha objektif verilerle konuşabileceklerini kaydetti.

Şener, salgının büyük şehirlerden nüfusu az olan şehirlere kayarak yayılmaya devam ettiğini söyledi. Bu durumun Türkiye geneli vaka sayılarını aşağı çekmesi nedeniyle salgının yayılımının azaldığı yanılgısına neden olduğunu vurgulayan Şener, “Bakanlığın haftalık sunduğu verilere göre baktığımızda önceden artış görünen iller Ankara, İstanbul, İzmir gibi illerdi, üç büyük şehirdi. Şimdi artık yavaş yavaş Karadeniz sahili ve İç Anadolu illerinde artık artışı görmeye başladık. Bu illerin nüfusları zaten düşük, kalabalık iller değil. Kalabalık olmayan illerde, dolayısıyla dağılım düşeceği için olgu sayıları, günlük vaka sayıları düşecektir Türkiye genelinde. Dolayısıyla nüfus yoğunluğuna bakmak lazım” dedi.

“Tek doz aşı olan dahi kendini aşılı zannediyor”

Salgının başından beri üç doz aşılı olan grubu istenilen rakamlara çıkartamadıklarını kaydeden Şener, “Tek doz aşı olan dahi kendini aşılı zannediyor. İki doz aşılı olan halihazırda kendini aşılı zannediyor. Bugünkü argümanla, artık en az üç doz aşılı olmanız gerekiyor ki Omicron'a karşı yeterli düzeyde antikorunuz olsun. Bağışıklığı baskılanmış grubu hariç tutuyoruz. Bağışıklığı baskılanmış olan grubun da her halükarda dört doz aşılanmış olması lazım. Çünkü üç doz aşılanmış olan grubun üçüncü dozundan sonra eğer üç aydan daha uzun süre geçtiyse bu kişilerin de kanında halihazırda herhangi bir varyantla, herhangi bir virüsle karşı karşıya kaldığı zaman koruyucu bağışık antikor yeterli değil ne yazık ki” diye konuştu.

Sağlık Bakanlığı verilerine göre, 18 yaş ve üstü nüfusta, Birinci doz aşı yapılma oranı yüzde 92,88. İkinci doz aşı yapılma oranı yüzde 85,02.

İlk doz uygulanan 57 milyon 652 bin 77, ikinci dozu yaptıran 52 milyon 760 bin 79, üçüncü dozu olan 26 milyon 933 bin 128 kişi var.

“Paradigma, 65 yaş üstünde ölümü ve yoğun bakıma yatışı azaltmaya döndü”

Ancak Şener, bundan sonrasında Omicron varyantı nedeniyle yalnızca aşılamanın arttırılmasının salgının yönetilmesinde yeterli olmadığı düşüncesinde.

VOA Türkçe’ye konuşan Şener, “Zaten Avrupa Birliği ve dünyanın genelinin bu olaydan kopmasının temel sebeplerinden bir tanesi de Omicron varyantıyla birlikte sürü bağışıklığı hedefi değişti. Bu yüzde 100'e dayandı. Bu artık reel olarak zaten yönetilebilir bir şey değil, yapılabilir bir şey değil. Dolayısıyla artık Omicron varyantıyla birlikte paradigma değişti. Paradigma nereye döndü? 65 yaş üstündeki ölümü ve yoğun bakıma yatışı azaltmaya doğru döndü. Dolayısıyla bu paradigma değişimini Türkiye'de de uygulamak mümkün mü değil mi bunu tartışmak lazım” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin 12 yaş altındakileri aşılama kapsamına almadığını hatırlatan Şener, “Türkiye için zaten yüzde 70-80 bandıyla başlıyorsunuz. Her beş kişiden biri 12 yaşın altında benim bildiğim kadarıyla. Dolayısıyla biz yüzde 80'in yüzde 60'ını, yüzde 70'ini aşılamaya kalkıyoruz. Ama nüfus dinamiğine baktığımızda sadece yüzde 50 bandında aşılanmış nüfus var. Omicron varyantı yönetiminde şu anda bağışık popülasyonla bu salgının yönetiminin kontrolünü elimizde tutmamız çok reel ve akılcı değil. Dolayısıyla artık bu paradigma değişimiyle birlikte 65 üstüne konsantre olmamız lazım” dedi.

“Covid-19 henüz bireysel deneyimleyerek atlatabileceğiniz ya da bunu riske atabileceğiniz bir hastalık değil”

Bazı illerin kendine has nüfus dinamiği olduğunu da belirten Şener, “65 yaş nüfusu fazla olan illere göre kodlamak lazım, bakmak lazım. Yani mesela, Çanakkale. 65 yaş üstü nüfus cidden yoğun. Şu anda hastalık da aynı zamanda orada yoğun. Artık bölgesel olarak aşılama stratejisi, bölgesel olarak önlem paketleri belirlemek gerekiyor. Salgının yönetimi anlamında biraz da buna yönelmek gerekecek” diye konuştu.

Türkiye’de halkın tedbirlere uymayı bıraktığını kaydeden Şener, salgının henüz bitmediğini söyleyerek uyarıda bulundu: “Şu an halihazırda bilinmeyen bir sürü şey var. Çünkü post-Covid (Corona virüsü sonrası) çok hasta görüyoruz, inanılmaz derecede yüksek. Yani hastalar, hastalığı atlattıktan sonra dahi üç beş ay boyunca, hatta bir yıla kadar devam eden hasta grupları var. Hala kendine gelememiş, hala kronik yorgunluk, uykusuzluk, hatırlama güçlüğü, kalple ilgili ciddi problemler, nefes problemleri yaşayan bireyler var. Bence bu Covid-19 virüsü henüz kendinizin bireysel deneyimleyerek atlatabileceğiniz ya da bunu riske atabileceğiniz bir hastalık değil halihazırda.”

Ülkeler hangi tedbirleri kaldırdı?

  • İngiltere, İsveç, Danimarka, Norveç: Salgın tedbirleri tümüyle kaldırıldı.
  • İspanya: Açık alanda maske kullanmak zorunluluktan çıkarıldı. Kapalı alanlarda, toplu taşımada maske takmak hala zorunlu. Aşı sertifikası uygulaması devam ediyor.
  • Hollanda: Etkinliklerde kişi sayısı sınırlaması, maske zorunluluğu ve sosyal mesafe kaldırıldı. Toplu taşıma araçları ve uçak seyahatlerinde maske şartı devam ediyor.
  • Slovenya: Kapalı alanlarda maske kullanılması hariç tüm salgın önlemleri kaldırıldı.
  • İsrail: ‘Yeşil geçiş sistemi’ adıyla uygulanan aşı sertifikası, salgını atlattığını gösteren ya da PCR testi sonucu içeren belge gösterme zorunluluğu kaldırıldı. Kapalı alanlarda maske zorunluluğu devam ediyor.
  • İtalya: Açık havada maske zorunluluğu kaldırıldı. Hatırlatma dozu aşısını olanlar ve iki doz aşı üzerine salgını atlatan kişiler içinse ülkedeki tedbirler tümüyle kaldırıldı. Kapalı mekanlarda maske zorunluluğu sürüyor. Sosyal faaliyetler ve restoranlara girişte ise salgındaki durumuna ilişkin belge gösterme şartı geçerli.
  • İsviçre: Kapalı mekanlara girişte aşı sertifikası ve maske zorunluluğu kaldırıldı. Toplu taşımada maske takmak zorunlu.
  • Fransa: Etkinliklerde kişi sayısı sınırlaması, açık alanlarda maske zorunluluğu, gece kulübü ve konser yasakları kaldırıldı. Kapalı alanlarda maske takmak ise zorunlu.
  • Yunanistan: Eğlence mekanlarında ayakta müşteri kabulüne yönelik yasak kaldırıldı. Açık havada maske takma zorunluluğu sürüyor.
  • Avusturya: 5 Mart’tan itibaren market, eczane, postane gibi yerlerin yanı sıra toplu taşıma ve hastaneler dışında maske zorunluluğunun kaldırılması planlanıyor.
  • Bulgaristan: Kapalı alanlarda maske kullanımı dışındaki tüm tedbirlerin 20 Mart'ta kaldırılması bekleniyor.
  • Polonya: 1 Mart'tan itibaren kapalı alanlarda maske ve Corona virüsüne yakalananların karantinada kalmaları zorunluluğu dışındaki tüm kısıtlamalar kaldırılacak.
XS
SM
MD
LG